Type Here to Get Search Results !

DiniErk - Diyanet Dünyasından

Mezarlıklara Çocukları Götürmek



Eskiden her mahallenin merkezinde cami, medrese (okul), sağlık ocağı ve her caminin yanında mahalleye ait mezarlıklar yer alırdı. 
Doğup büyüdüğüm semtte sokağımızın çevresinde üç adet mezarlık vardı. Gece yanından geçerken onları rahatsız etmemek için ıslık çalmak değil, şarkı türkü mırıldanmamız bile mümkün değilken bismillah diyerek geçmeyi şart bilirdik. 
Gündüzleri saklambaç oynamak için ya da çitlembik meyvesinden yemek için veyahut yaban otlarının uzun ve sert dallarından yay ve ok yapmak için girdiğimiz de çok olurdu. Gözümüzü mezarlıklar çevresinde açtık, öylece onlarla iç içe yaşamış gibi olduk. O mezarlıklarda büyüklerimiz ebedi bir uykuya yatmıştı. Sonraları ölümü öğrendik, ölenlerin oralara gömüldüğüne şahit olduk. 
Mezarlıklar toplumun olmazsa olmazıdır. Sevdiğimiz sevmediğimiz kimse can verdikten sonra mezarlıklara götürülürdü.
Ve hiç biri arasında ayrım yapmadan mezarlık önünden geçerken küçük yaşlarda "destur bismillah" sözleri yerlerini ihlas, felak ve naslara bırakmıştı. Yetişkin olunca selam verip selam alır ve onlara ve bizlere rahmet etsin, kabir azabından hepimizi uzak tutsun diye de dualar etmeye başladık.
Son yıllarda mezarlıklar şehir dışına yaşındı. Ölülerimiz gözden uzak oldu. Gönülden de silinmeye başladı. 
Oysa mahalle içinde onlar da bizden biri idi. Şehir dışına çıkartılınca ölüm olayından, defin olayından sonra 3 - 5 kez gittikten sonra gitmemeye başlıyoruz.
Şahsen aklıma gelen gelmeyen kim varsa fırsat buldukça mezarlık ziyaretlerini yaparım.
Hatta, çok sıkıldığım zamanlarda bile gider mezarlık içerisinde oturur.
Kimler gelmiş kimler gitmiş der ve hırsın bir işe yaramadığını anlar, rahatlar öyle dönerim.
Geçenlerde torunu alıp gittim. Torun, Allah ömrünü uzun etsin dört yaşında..
Mezarlığa girdiğimizde neresi olduğunu söyledi...
Onun anlayacağı şekilde anlatmaya başladık. Büyüklerimizin mezar yerine vardığımızda da kim olduklarını anlattık. 
Birlikte duamızı okuyup ayrıldık.
Son yıllarda moda olan travma gibi bir ruhsal sorun yaşanmadı. Günümüz psikologlarına konuyu sorduğumuzda bize şunları ifade ettiler.
"4-5 yaşına kadar çocukları ölünün mezara konduğu zamanlarda götürmeye gerek yok. Bu daha sonrası için olabilir. İnsanın toprak altına gömülme sahnesi onlarda yanlış bir etki yapar. Kapanmış mezarlara götürmek, oraları ifade etmek farklı bir durum...Eğer çocuk, mezarın ne olduğunu ya da mezar taşının ne olduğunu sorarsa, ölenleri hatırlamamız için mezarlarda onların isimlerinin yazılı olduğu bir mezar taşı olduğundan bahsedilebilir. Bu da yine beş yaşına kadar olan çocuklara yapılmalıdır.  Ölüm olaylarında, çocuğun yaşına bakarak önceden bilgilendirmek suretiyle eğer kendisi de istiyorsa cenazeye götürmekte bir sakınca görmüyoruz. Bu aynı zamanda bir ayrılıktır, 'güle güle' demektir, katılabilir. Ancak ailelerin çok fazla dramatize etmesi, bu acılarını çok kötü yansıtmalarından etkilenebilecek çocuklar varsa, aileler kendi çocuk yapılarını daha iyi tanırlar, gelmeleri sakıncalı olabilir. Bunu tamamen çocuğun ailesinin yapısına göre değerlendirmek lazım. Zorlamak, illaki ki cenaze törenine katılmak şart değil. İstiyorsa katılabilir, yaş sürecinde ölen yakının gidişini kabullenmek açısından kolaylaştırabilir" 
İşin özünde, belki de çevremizde mezarlıkların var olması ile göre göre alıştığımız mezarlıkları yılda bir gören çocuklara buraların da insan yaşamının bir gerçeği olması gerektiğinizi ilkokul yaşlarından sonra anlatmak, götürmek, neler olduğunu anlatabilmek lazım. Bu onların anlayacağı şekilde olmalı. Çocuklara ölüm gerçeğinin en güzel şekilde anlatılabileceği mekanlar mezarlıklardır. Ahirete göçmüş olan büyüklerin mezarları ziyaret edilerek onlara Fatiha okunması, onların bizim ziyaretlerimizden haberdar olup dualarımızı en güzel bir hediye olarak kabul ettiklerinin çocuklar tarafından bilinmesi, çocukların ölüm korkusunu ortadan kaldırmaya vesile olabilir. "Dedem öldü, ama şimdi kabirde benim dualarımı dinliyor, memnun oluyor" diye düşünmek, çocuğu da mutlu edecektir.

@dinierk / Erol Kara

Yorum Gönder

0 Yorumlar
* Please Don't Spam Here. All the Comments are Reviewed by Admin.