Tüm Türkiye'de olduğu gibi, Müslümanlar yeryüzünde bulundukları her yerde Kurban Bayramını, bayram namazını kılmayı, imkanı olanlar kurban kesme heyecanını yaşamanın sabırsızlığı içerisinde..
İmsak vaktinde uyanıp, sünnet üzere hazırlıklarını yaparak Sabah namazı ile birlikte camileri dolduracak olan Müslümanlar, bayram hutbesinin ardından sevinç içeriisnde birbirlerini tebrik edecek. Allahu Tealanın verdiği bayram nimetine kavuşmanın sevincini paylaşacak.
İmsak vaktinde uyanıp, sünnet üzere hazırlıklarını yaparak Sabah namazı ile birlikte camileri dolduracak olan Müslümanlar, bayram hutbesinin ardından sevinç içeriisnde birbirlerini tebrik edecek. Allahu Tealanın verdiği bayram nimetine kavuşmanın sevincini paylaşacak.
Namaz sonrası kurban kesim yerlerine koşacak olan vatandaşlar heyecan içerisinde "Kurban Kes" emrine uyarak dini vazifelerini yerine getirmeye başlayacaklar.
Bu yıl olduğu gibi, geçen yıllarda da aylarca "kurbanını kardeşinle paylaş" ifadeleriyle vekalet kurbanı verilmesi için hutbelerde, sosyal medyada günlerce çırpınan Diyanet İşleri Başkanlığı geçen yıl bayram hutbesinde Müslümanlara en doğru uyarısını yapmıştı
"Kurbanını Kendin Kes"
Geçen sene bayram namazı sonrası bayram hutbesinde 81 ilin camilerinde minberde imamlar şunu dile getirmişti. Biz de sayfalarımızda bunu aktarmıştık.
"Kurban Bayramı: Allah’a Yaklaşma Sevincimiz" başlığını taşıyan Bayram hutbesinin konusunu Kurbana ayıran Diyanet İşleri Başkanlığı, her zamankinden farklı olarak Müslümanları, sünnet üzerine kurban kesilmesi yönünde uyarıda bulundu.
Müslümanların kurbanlarını Resullulah aleyhisselamın “Bugün ilk işimiz, bayram namazını kılmak, sonra dönüp kurban kesmektir. Kim böyle yaparsa sünnetimize uymuş olur.” hadisi şerifini hatırlatarak dile getiren Diyanet, bugüne kadar genellikle, kurbanlarını Diyanet Vakfına bağışta bulması yönünde tavsiyelerde bulunuyordu. Bugün ilk kez kurbanların Resullulah aleyhisselamın sünneti üzerine kesilmesini hatırlatan Diyanet'in bu tutumu dindarlar tarafından "geç kalınmış uyarı" şeklinde yorumlandı.
Tüm Türkiye'deki camilerde verilen bayram hutbesinde şu ifadelere yer verildi.
"Bayramın coşku ve heyecanı herkesi sarmıştı. Allah Resûlü (s.a.s) namazgâha varınca ashabına selam verdi. Allah’a hamd ve sena ettikten sonra şöyle buyurdu: “Bugün ilk işimiz, bayram namazını kılmak, sonra dönüp kurban kesmektir. Kim böyle yaparsa sünnetimize uymuş olur.
Aziz Müminler!
Kurban sadece kan akıtmak değil; takvaya ulaşma ve Allah’a yakın olma arayışıdır. İhlas ve samimiyetle Rahmân’a yönelişin sembolüdür. Allah sevgisinin tezahürü, Hak yolunda fedakârlığın nişanesidir. Yüce Rabbimizin, “De ki: Şüphesiz benim namazım, kurbanım, hayatım ve ölümüm, âlemlerin Rabbi olan Allah içindir.”buyruğuna yürekten bağlılığın ifadesidir.
Kurban bayramı ise Cenâb-ı Hakkın muttaki kullarına ihsanıdır. Hz. İbrahim’in imanını, Hz. Hacer’in sadakatini, Hz. İsmail’in sabır ve teslimiyetini kuşananlara ikramıdır."
 |
| Diyanet'in geçen yıl verdiği Kurban Bayramı hutbesi ile 24 Haziran 2023 Cuma hutbesindeki hutbesi; |
Görüldüğü gibi, iki hutbe arasında kurbanın kesilmesinde oldukça farklı iki amaçlı yönlendirme var. Asıl olan kişinin kurbanının başında durması, kesmesi ya da kesimine şahit olması. Öyle hangi kurum, dernek farketmez diyerek oturduğu yerden ona buna havale, eft yapıp kurban kesmek dinimizde yok. Allah'ın c.c ve elçisi Hz. Muhammed'in (aleyhisselam) emrine aykırıdır.
Diyanet bayram hutbesinde olması gerekeni tebliğ etmiştir.
Ülkemizde Kurban Kesmeyi Zorlaştırıyorlar
Devlet, elimizden kurban kesme imkanlarını yıllarca almaya çalışıyor. Kanunları çıkartıp çaktırmadan cezalar yağdırmaya çalışıyor. İnsanları korkutup yıldırıyor. Hem işlerine, hem
nefislerine hoş gelen sözde Müslümanlar da bu konuda sessiz kalmayı tercih ediyor.
Kurban kesmenin imkansızlığının artırılması yüzünden Müslümanlar havale, eft çıkartıp paralarını derneklere, vakıflara, tarikatlara, Kurban hırsızlarına kaptırmak zorunda kalıyor. Bundan da hayır / sevap bekliyor. Kurban kesim emrini yerine getirdiğini sanıyor.
Zaten dini emirleri kulak arkası edenlerin işine gelse de neticede kurban kesme vecibesini zorlayan, buna sebep olanlar da yine Müslümanlar. Bu zulmün hesabını da gün gelecek Allah'a mutlaka vereceklerdir.
Giderek artan bereketsizliklerin, hastalıkların, kaza ve belalar on kurbanların kesiminin azalması ile artabileceğini düşünemiyoruz.
Allah c.c verdiği nimetler karşısında şükür etmemizi, Kurban kesmemizi emrediyor. Bizler de Hz, Adem aleyhisselamın kalbi kötü oğlu Kabil gibi davranmaya çalışıyoruz.
Erol Kara / @dinierk
Hoş geldiniz. Fikirlerinizi paylaşmanızdan mutluluk duyarız