
Diyanet Hutbesi : "Din Samimiyettir, İstismar İhanettir"
Muhterem Müslümanlar!
Yüce Rabbimiz Kur'an-ı Kerim'in de şöyle buyuruyor: "O, ‘Hay’dır, diridir. O’ndan başka hiçbir ilâh yoktur. O halde sadece Allah’a itaat ederek samimiyetle O’na ibadet edin. Hamd, âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur." (Mü’min, 40/65)
Peygamber Efendimiz (sas)' de bir hadis-i şerifinde ise şöyle buyuruyor: "Allah, ancak samimiyetle ve kendi rızası için yapılan amelleri kabul eder." (Nesâî, Cihâd, 24) Peygamber Efendimiz (s.a.s) yine bir başka bir hadis-i şerifinde şöyle buyuruyor: “Dini dünyaya alet ederek istismar eden insan ne kötüdür!... Arzu ve isteklerinin kendisini saptırdığı insan ne kötüdür!”[Tirmizî, Sıfatü’l-kıyâme, 17]
Aziz Müminler!
Dinimiz İslam’ın özü samimiyettir. Samimiyet, içimizle dışımızın, özümüzle sözümüzün bir olmasıdır. Bütün söz ve davranışlarımızda Allah’ın rızasını gözetmektir. Samimiyet, imanımızı ve ibadetlerimizi her türlü riya ve gösterişten korumaktır.
Değerli Müslümanlar!
İmanı kemale erdiren samimiyettir. Yapıp ettiklerimizi ahiret sermayesine dönüştüren samimiyettir. İyiliği anlamlı kılan samimiyettir. Bilgiye değer katan samimiyettir. Allah Resûlü (sas)’in اَلدِّينُ النَّصِيحَةُ "Din, samimiyettir." (Müslim, Îmân, 95) hadisini şiar edinenler, istikamet üzere bir ömür yaşamaya gayret ederler. Ahde vefa gösterirler. Doğru sözlü ve dürüst olurlar; kimseyi aldatmazlar. Adaletten, hak ve hakikatten asla ayrılmazlar. Kul ve kamu hakkına riayet ederler.
Kıymetli Müminler!
Rabbimizin rızasından uzaklaştıran kötülüklerden birisi de istismardır. İstismar, insanların inançlarını, duygularını ve zaaflarını kişisel çıkarlara alet etmektir. Dinimizin yüce değerleriyle insanları aldatmaktır. Maddi ve manevi imkânları sömürerek güç elde etmektir. Hasılı istismar, Allah’a, Kur’an’a, Peygamber’e, insana ve topluma ihanettir.
Muhterem Müslümanlar!
İstismarcı insanların amacı, asla Allah rızası değildir. Onlar, İslam’ı şahıslar üzerine bina ederler. Hak ve hakikatin yegâne temsilcilerinin kendileri olduğunu iddia ederler. Kur’an’ın ifadesi ile “Onlara, ‘Yeryüzünde fesat çıkarmayın’ denildiğinde, ‘Biz ancak ıslah edicileriz’ derler. Halbuki onlar bozguncuların ta kendileridir. Lakin anlamazlar." (Bakara, 2/11, 12.) Evet, ayet-i kerimelerde de işaret edildiği gibi bu tür kişiler, suret-i haktan görünerek toplumu ifsat ederler. Milli ve manevi değerler üzerinden güç devşirirler. İnsanların iyi niyetlerini suistimal ederler, geleceklerini çalarlar.
Aziz Müslümanlar!
İstismarcı kişi ve yapıların tuzaklarına düşmemek için, dinimizi sahih kaynaklardan, ehil ve güvenilir kişilerden öğrenelim. Yüce Kitabımız Kur’an-ı Kerim’i ve Sevgili Peygamberimiz (sas)’in sünnetini doğru anlayıp hayatımıza aktaralım. Ailemizde, insani ilişkilerimizde, ticaretimizde, işimizde, hasılı hayatımızın her alanında güveni ve samimiyeti esas alalım. Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızı ihmal etmeyelim. Onları ailesine, çevresine, vatanına, milletine ve insanlığa faydalı kişiler olarak yetiştirelim.
Aziz Müslümanlar!
Dinimiz ve milletimiz üzerine nifak tohumu ekerek dinimizi, muhabbetimizi ve kardeşliğimizi bozmak isteyenler dün olduğu gibi bugün de hain emellerinden vazgeçmiş değildir. O halde, bu hain tuzaklara bir daha düşmemek için sahih dini bilgiyi, ehil ve güvenilir kişilerden öğrenmeye gayret gösterelim. Göz nuru çocuklarımızı ve geleceğimizin teminatı olan gençlerimizi Kur’an ve sünnet ışığında sağlıklı, dengeli ve şeffaf bir din eğitimiyle buluşturalım. Birlik ve beraberliğimizden asla ödün vermeyelim. Milletimizin mayası olan ve dini hayatımızı ayakta tutan Anadolu irfanına sahip çıkalım. Ülkemizi ve aziz milletimizi fitne ve fesada sürüklemek isteyenlere karşı her daim yekvücut, tek yürek olalım.
Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü
Hoş geldiniz. Fikirlerinizi paylaşmanızdan mutluluk duyarız