Sitemizde aramak istediğiniz konuyu

DiniErk - Doğru Dini Bilgi

Mini Banner

                                  "

Ayyaştı, Anneler Medet Umardı.. Sonunda Türbesi de Oldu


Yolumuz İstanbul Eminönü meydanına düştü. Ana caddeden sahil kısmına yürürken gördüğümüz gecekondu vari yeşil boyalı bir minik yapı dikkatimizi çekti. Yaklaştık, nedir, neyin nesidir derken ön kısmında gördüğümüz tabela bizi şaşırtmadı değil.
Bekri Mustafa ve Şeyh Abdurraif Şamadani Hazretlerinin sırt sırta vermiş bir halde kabirlerinin bulunduğu bir türbe idi burası..
Şaşırdık, Bekri Mustafa bilindiği gibi ayyaşların piri olarak tanınıyordu. Ve isminin hemen yanındaki hazretleri ifadesi daha bir şaşırtıcı gelmişti. Genellikle saygı duyulan insanlar için kullanılan bir ifade olsa da hemen hemen herkesin ismine "hazret" sıfatı takılabilirdi. Bunda bir beis yoktu da.. Bekri Mustafa için neden bir türbe yapılmıştı, o merak uyandırıyordu.
Kilitli kapıdaki kirlenmiş camdan içeriye baktığımızda iki sanduka gördük. Sandukanın kapıya yakın kısmında Şeyh Seyyid Zindanî Abdürrauf Samadani'nın ismi yazıyordu. Hemen arkasındaki de Bekri Mustafa olmalıydı..
 
Eminönü'nde Zindan han diye bilinen yerin hemen yanında, İETT otobüslerine yeni bir peron alanı olarak düzenlenen alanın girişinde idi bu yer....
Her köşesinden tarih ve mezarlık buna bağlı olarak camilerin, mescitlerin, külliyelerin, medreselerin , sahabeler başta olmak üzere sayısız ilim adamının ve bunlara ait kabir ve türbelerin varlığı bilinen bir gerçek.
Biraz daha geriye gidelim, Haliç kıyılarıyla birlikte, Eminönü Balık Pazarı'nın yıkılması esnasında buradakimevcut bulunan Balıkpazarı ve içindeki meyhaneleri de eski İstanbullular bilirdi. Az ötede Yağ iskelesi, biraz daha ötede Çelebi cami..
O zaman ki meyhanelerin ortasında yer alan mezarlık Bekri Mustafa'ya aitti.
Rivayetlere göre, çevre meyhanelerde içkiyi biraz fazla kaçıranlar, mezar taşını kucaklayıp 'Baba bizi neden bıraktın be!' diye muhabbeti koyulaştırmakta, zaman zaman da elindeki rakı veya şarap kadehini, mezara boca etmekteymiş. İşte bu merhum zatın mezarını yıkmaya çekinen ilgililer bunu kaldırıp Şeyh Seyyid Zindanî Abdürrauf Samadani'nın yanına gömmüşler.
Dördüncü Murat'ın içki yasağını delen bu zatın bir şeyh ile yanyana yatırılması ister istemez türbeye gelenlerin de ettikleri dualardan nasipdar olmasına neden oluyor.
Ve işte burada duruyoruz.
Şeyh Abdurraif Şamadani ile Bekri Mustafa’nın türbesinin bir oluşu, kabirde yatanlara yapılan dualardan nasiplenmesi Allah-u Teala'nın Bekri Mustafa'ya bir nasibimi idi. Bir lütfu mu idi.
“Bekri” yani "ayyaş" lakabı ile meşhur Ahmet Ağa’nın oğlu Mustafa’nın bugün bir evliya gibi hürmet görmesin


Bekri Mustafa kimdir?
Bekri Mustafa’nın kimliği konusunda rivayetler muhtelif. Hatta Bekri Mustafalar’ın sayısı da fazlaca. Türbede yatan Mustafa’nın mezar taşında 1902 yazıyor. Bir başka Bekri Mustafa Mezarı, Edirnekapı Mezarlığı’nda mevcut. Bunun üzerinde de 1819 yazıyor. Fıkralara konu olan Bekri Mustafa’nın ise Dördüncü Murad devrinde (1623/1640) yaşaması gerekiyor. Bununla ilgili şu bilgiler mevcut: İstanbullu yorgancı esnafından Ahmet Ağa’nın oğlu boylu poslu, yiğit bir Kadırgalı..Küçük yaşta Küçükayasofya da hocalardan ders alan, hafız olan ve çok iyi eğitim alan bir çocuk... Genç yaşta içkiye alıştığı anlatılır. Alışmasının sebebine gelince.. Delikanlı olan Mustafa zengin bir ailenin kızına gönlünü kaptırır. İsterler kızı ama "Sen yorgancısın, fakirsin" diye vermezler. Bu arada baba-anne vefat eder. Bırakır medreseyi, dini ilimleri, yorgancılığı ve vurur kendini içkiye. Kumkapı'daki Agop'un meyhanesi artık onun mekânı olmuştur. Rakının başına bir oturur, bir daha kalkmaz, hiç de ayık gezmezmiş. Çok rakı içen, ayık olmayan manasına gelen BEKRİ lakabı, işte bu dönemlerde takılmış kendisine.
Bekri 41 yaşındayken hastalanır ve iki üç gün içinde hayata gözlerini yumar. Cenazesi vasiyeti üzerine Balıkpazarı Meyhanelerinin civarında bulunan mezarlığa gömülür. Ancak sonra da, kocaları kadehlerini Bekri Mustafa'nın ruhuna tokuştururken, Müslüman, Ermeni, Yahudi kadınlar buraya gelip içki içen kocaları bu durumdan kurtulsun diye buradan toprak alıp eşlerinin yemeklerine kattıkları söylenir.

Bekri Mustafa Türbesi

Bekri Mustafa'nın 4. Murat'ın başlattığı içki yasağı dönemlerine ait birçok fıkrası vardır. İşte o fıkralardan iki demet sunuyoruz.
Dördüncü Murad bir gün veziriyle birlikte kılık değiştirip bir kayığa binmiş. Kayık denize açıldıktan sonra kayıkçı kayığın bir köşesinden bir testicik çıkarıp demlenmeye başlamış. Murad önce, padişah yasağından söz etmiş. Kayıkçı umursamamış. Padişah bu kez kendisiyle arkadaşı için birer yudum içki istemiş. Kayıkçı siz beyzadesiniz, kaldıramazsınız deyip geri çevirmiş bu isteği. Ama Murad’ın ısrarı üstüne ikram etmek zorunda kalmış. Murad içtikten sonra yeniden padişah yasağından söz edip, kendinin padişah, yanındakinin de vezir olduğunu açıklamış. Kayıkçı Bekri Mustafa da kahkahayı basmış. Beyzadem kaldıramazsın, dedim sana! Bir yudumla sen padişah oldun, yanındaki de vezir. Bir yudum daha içsen sen Allah’lığını o da peygamberliğini ilan edecek.
****
Bekri Mustafa, Küçük Ayasofya Camii'nin önünden geçmektedir. O sırada musallada bir tabut vardır, fakat namazı kıldıracak imam ortalarda yoktur. Cemaatin, beklemekten canı sıkılır ve başında kavuğu, sırtında cüppesiyle oradan geçen Bekri Mustafa'yı "hoca" zannederek namazı kıldırmasını söylerler. "Yok ben hoca değilim" dese de dinlemezler ve zorla öne geçirirler. Bekri Mustafa namazı kıldırdıktan sonra tabutun örtüsünü açar ve ölünün kulağına bir şeyler fısıldar. Cemaat, ölüye ne söylediğini merak eder. Bekri Mustafa gülerek cevaplar. "Sen şimdi aramızdan ayrılıp ahirete gidiyorsun. Eğer orada, bu dünyanın ahvalini sana sorarlarsa, Bekri Mustafa Ayasofya'ya imam oldu dersin. Onlar durumu anlar. "dedim.

 

Şeyh Seyyid Zindanî Abdürrauf Samadani Kimdir ?

Şeyh-seyyid Abdürrauf Samdani Hazretleri Peygamber Efendimiz s.a.v.) soyundan, Seyyid Baba Cafer Hazretlerinin torunudur. Zindana defnedilmiş olan dedesinin İstanbul’un fethinden sonra yetmiş sene  türbedarlığını yapmıştır. Şeyh Seyyid Abdürrauf Samadani vefat ettiğinde Fatih Sultan Mehmed Gazi’nin oğlu Padişah Bayezid-i Veli onun ruhu için bütün zindanda olanları serbest bıraktı. Zindan Han’ın karşısına şimdiki türbesini yaptırdı ve Seyyid Zindan’nın cenazesinde bizzat bulunmuştur. Abdürrauf Samadanî Hazretlerinin kabirleri halen ziyaretgahtır.
Türbesi, Eminönü, Yemiş İskelesi, Zindan Hanı'nın hemen arka tarafında, Ahiler Camii ile Zindan Hanı arasındadır.

Şeyh Seyyid Zindanî Abdürrauf Samadani 

Derleme fotoğraflar ve video : Erol Kara / @dinierk


Youtube'da izlemek için tıklayınız https://youtu.be/asj1WuKD_Ps

Yorum Gönder

0 Yorumlar
*Yorumlar Editör tarafından incelenmekte olup, spam mesajlar dikkate alınmaz. Engellenir.*