"Herkes, (her canlı) ölümü tadacaktır" (Ankebut 57 - Enbiya 35 - Ali İmran 185) diye buyuran Allah-u Teala'nın bu vaadi er geç tüm canlılar için geçerlidir. Tabii ki, peygamberler içinde. (Allah hepsinden razı olsun)
Allah'ın resulü kıymetli peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa aleyhisselam'da insanların bu kaderini yaşayan kullardan biri idi.20 Nisan 571 yani Rebiulevvel ayının 12. günü olan bir pazartesi günü kainatı şereflendiren peygamberimiz yine bir Rebiulevvel ayının 12.gününe denk gelen pazartesi günü, yani doğduğu günden 63 yıl sonra, aynı gün Rabbine ikinci yolculuğunu yaparak biz ümmetini yetim bırakmıştır.
1392 yıl önce bugün Hicri yılın 11'inde peygamber efendimiz alemlerin sahibine, Rabbine, Allah'ına, kendisini peygamberlikle şereflendiren yaratıcına kavuşmuştur. 13 gün kadar süren bir hastalığın ardından Medine'de bulunan evinde ve 63 yaşında Hakk'a yolculuk eden Allah'ın son elçisi bizleri geride bırakmış olmasına rağmen Milyarlarca insanın gönlünde halen sağ olarak varlığını sürdürmektedir.
Ölümünün Müminlerin kalbinde yer etmediği onun izinde yürüyen milyarlarca Müslümanın varlığı ile daim olacaktır. Halen O'nun izinde yaşamaya çalışan, O'nu görmek için dünyanın her yerinden kabri şerifini ziyaret ederek, O'na misafir olan Müminler derin bir aşk ve savda ile bağlılıklarını dile getiriyor. Evlerinin her bir köşesini O'nun ismi le dolduran, çocuklarına O'nun şerefli adını veren Müslümanlar sadece ülkemizde değil tüm dünya ülkelerinde bu alışkanlıklarını sürdürmektedir. Hatta, sonradan Müslüman olan gayrimüslimler bile Müslüman olduktan sonra O'nun ismini alarak bağlılıklarını ifade etmektedirler.
“Ya Muhammed, şüphesiz sen de öleceksin, onlar da ölecekler”. (ez-Zümer Sûresi, 30) ayeti kerimesiyle ölüm gerçeğini çevresine derinliğine öğretmeye çalışan peygamberimiz sık sık kabirleri ziyaret ederek "bir gün biz de size katılacağız" sözüyle ölümün kendisi dahil herkese geleceğini aktarmaya çalışmıştır.
Bir insan öldüğü zaman "neden ölmüş" sorusuna bir çok cevaplar verilirken, illa bir sebebe dayandırma huyumuz peygamber efendimizin de ölüm sebebinin araştırılmasıyla da kendisini göstermiştir. Oysa, yukarıda ayetlerle belirttiğimiz gibi her canlı ölümü tadacağına, bunun da Allah c.c. emri olduğuna inanmamız gerekir.
Vakti, vaadi gelen insanın ölümünde sebep aramak ne kadar yanlış ise peygamber efendimizin de neden öldüğü sorusunun sorulması o kadar iticidir. Düşmanları farklı, dostları farklı bir sebep söylese de genel kanaat şiddetli baş ağrısı ile başlayan hummalı bir ateş, 15 günlük bir hastalık evresi sonrası Miractan yıllar sonra ikinci ve son kez Rabbine yolculuğa, Refik-i Alâ'ya yükselmiştir.
Allahu Teala Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed'in ve tüm peygamberlerimizin şefaatlerine nail eylesin. Amin.
Erol Kara - @dinierk
Hoş geldiniz. Fikirlerinizi paylaşmanızdan mutluluk duyarız