Sitemizde aramak istediğiniz konuyu

DiniErk - Doğru Dini Bilgi

Provokasyon Yapmak İsteyen Müftüyü, Camiden Kovdular


Batı Trakya'da Yunanistan tarafından atanan müftü protesto edilerek camiden kovuldu.
Batı Trakya Türkleri, İskeçe’deki Çınar Camii’nde Yunanistan devleti tarafından atanmış müftüsü camiden kovularak protesto edildi.
11 Ekim 2024 Cuma günü Yunanistan Eğitim, Din İşleri ve Spor Bakanlığı Genel Sekreteri Yorgos Kalancis’in de katılımıyla gerçekleşen İskeçe Medresesi’nin açılış törenine katılan Gümülcine, İskeçe ve Dimetoka tayinli müftüleri, törenden hemen sonra İskeçe Aşağımahalle Çınar Camii’ndeki Cuma namazı esnasında provokasyon girişiminde bulundu
İskeçe’deki Aşağımahalle Çınar Camii'nde 11 Ekim Cuma günü yaşanan olay, Yunan devletinin Batı Trakya Türk Azınlığına yönelik baskıcı ve provokatif politikalarının yeni bir örneğini ortaya koydu.

İskeçe’de Medrese açılışında Kalancis’ten provokatif açıklamalar
Yunanistan Eğitim Bakanlığı Din İşleri Genel Sekreteri Yorgos Kalancis, 11 Ekim Cuma günü İskeçe’deki Medrese’nin açılışında yaptığı konuşmalarla dikkat çekti.
Kalancis, Batı Trakya Türk Azınlığının yıllardır maruz kaldığı haksızlıkların mimarlarından biri olarak bilinirken, açılış konuşmasında “Yunanistan, tüm vatandaşlarının din özgürlüğüne saygı duymaktadır. Ne şantaj yapar ne de şantaja boyun eğer. Ve elbette, vatandaşlarının haklarını hiç kimseyle ve hiç kimse için pazarlık konusu yapmaz veya takas etmez,” şeklinde ifadeler kullandı.
Kalancis’in özellikle Türkiye ile mütekabiliyet çerçevesindeki azınlık hakları uygulamalarına ilişkin sözleri, Batı Trakya Türk Azınlığını hedef alan provokatif bir söylem olarak yorumlandı.

Aba altından sopa: Cuma Namazı provokasyonu
Açılışın ardından Kalancis’in kendi tayin ettiği müftü naiplerini, Çınar Camii’ne Cuma namazı kılma bahanesiyle göndermesi, Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı tarafından büyük bir şantaj olarak değerlendirildi. Bu durum, Azınlık toplumu üzerinde baskı kurma çabasının bir göstergesi olarak görülürken, Azınlık halkı kendi seçtiği müftüsü ile Cuma namazını kılarak bu provokasyona boyun eğmedi. Kalancis’in açıklamaları ve ardından gelişen olaylar, Yunanistan’ın Azınlık politikasının iç yüzünü bir kez daha gözler önüne serdi.

Eğitim Bakanlığı Din İşleri Genel Sekreteri Yorgos Kalancis'in katılımıyla İskeçe Medresesi'nde düzenlenen açılışın ardından, devlet tarafından atanmış sözde müftülerin camiye cübbe ve sarıkla girmeye çalışması, İslam ve evrensel hukuk ilkelerine aykırı olarak değerlendirildi. Cemaatin bu provokasyonu sağduyulu ve kararlı bir duruş sergileyerek engellemesi, Yunan derin devletinin kirli oyunlarını bir kez daha boşa çıkardı.
Çınar Derneği tarafından yapılan kınama açıklamasında, Batı Trakya Türk Azınlığı'nın uluslararası hukukla garanti altına alınmış haklarını savunmaya ve kendi iradesine dayanan dini liderlikten ödün vermemeye kararlı olduğu vurgulandı. Olay, Müslüman toplumun dini liderlerinin halkın vicdanında kabul görmesi gerektiği gerçeğini bir kez daha gündeme taşırken, Batı Trakya Türk Azınlığı'nın birlik ve beraberliğini korumadaki kararlılığını da gözler önüne serdi.

İskeçe merkezli Çınar Derneği'nden yapılan açıklama şöyle:
Batı Trakya Türk Azınlığı'nın Uluslararası hukukla garanti edilmiş din ve eğitim alanındaki haklarına yönelik sistematik ihlalleri ve evrensel haklarını hiçe sayan politikalarını sürdüren Yunan devleti, bu kez de İskeçe'de yaşanan provokasyonla azınlığın iradesini yok sayma girişiminde bulunmuştur. Eğitim Bakanlığı Din İşleri Genel Sekreteri Yorgos Kalancis'in katılımıyla 11 Ekim Cuma İskeçe Medresesi'nde gerçekleşen açılış sonrasında, devlet tarafından atanmış sözde müftülerin, İslam ve evrensel hukukun temel ilkelerine ve Müslümanların iradesine aykırı şekilde dini lider kisvesiyle (cübbe ve sarıkla) camiye girmeye çalışmaları, açık bir provokasyon olarak değerlendirilmiştir. Ancak bu provokasyon saldırısı, cemaatin sağduyusu ve kararlı duruşuyla başarıyla püskürtülmüş; Yunan derin devletinin kirli bir oyunu bir kez daha durdurulmuştur.
Batı Trakya Türk Azınlığı, ibadet özgürlüğüne saygılı bir toplum olduğunu defalarca göstermiştir. Ancak bu saygı, dini liderlik konusunda Müslümanların iradesine dayanmayan kişilerin, cemaatin vicdanını yaralayan bir tutumla camiye girmeye çalışmasıyla sınanamaz. Müslüman toplum için dini liderlerin halkın gönlünde kabul görmesi, İslam'ın temel ilkesi Tevhid ve Vahdet prensibinin gereğidir. Tevhid ve Vahdet, İslâm ümmetini birleştirici, bütünleştirici ve toplumsal dayanışmayı sağlayıcı en önemli iki kavramdır. Bu iki kavram İslâm ümmetinin dayanışma içinde bulunması, birlik ve beraberliğini muhafaza etmesi, güçlü olması, içeriden ve dışarıdan gelecek her tür tehdit ve yıkıcı faaliyete karşı kendisini koruyabilmesi açısından oldukça önem arz eder. Müslümanların birlik ve beraberliğinin temeli olan bu gerçek, Yunan devletinin dayatmalarıyla değiştirilemez. Cemaat, tayinli müftülerin provokasyonunu fark ederek onlara "Cübbenizi çıkarırsanız saygı gösteririz" teklifinde bulunmuş, ancak atanmış müftüler bu teklifin bile nezaketine karşılık vermemiştir. Bunun sonucunda Türk Azınlığın vicdanı karşısında pes ederek camiyi terk etmek durumunda kalmışlardır.
Bu olay, Batı Trakya Türk Azınlığı'nın kendi iradesine dayanan, birlik ve beraberliği temsil eden dini liderlikten ödün vermeyeceğini bir kez daha açıkça ortaya koymuştur. Cemaatin, seçilmiş müftüsü Mustafa Trampa ile cuma namazını kılması, devletin tayin politikalarına karşı güçlü bir duruş sergilemiş ve toplumsal huzurun sağlanmasına yönelik net bir mesaj vermiştir. Herkesin ibadet özgürlüğüne saygı gösteren ve fitneye kapı açmayan azınlık, camilerin provokasyon değil, ihlaslı ibadet için var olduğunun altını çizmiştir.
Türk Azınlığa yıllardır sinsi politikaların uygulayıcısı olarak bilinen Yorgos Kalancis'in bu son girişimi de başarısız olmuş ve Batı Trakya'da barış ve huzurun teminatının, devletin dayatmalarla değil, azınlığın hak ve iradesine saygı duyarak atacağı adımlarla sağlanabileceği gerçeği bir kez daha ortaya çıkmıştır. Yunan devletinin, azınlık toplumunun dini değerlerini ve iradesini hiçe sayarak atanmış müftülerle gerçekleştirdiği bu provokatif adımı kınıyor; Batı Trakya Türk Azınlığı'nın, evrensel insan haklarına ve azınlık haklarına uygun olarak kendi dini liderlerini seçme hakkını savunmaya devam edeceğimizi bir kez daha ifade ediyoruz.

Kaynak : Çınarfm / TimeBalkan

Yorum Gönder

0 Yorumlar
*Yorumlar Editör tarafından incelenmekte olup, spam mesajlar dikkate alınmaz. Engellenir.*