Sitemizde aramak istediğiniz konuyu

DiniErk - Doğru Dini Bilgi

Mini Banner

                                  "

Testere ya da Bıçkı Zikri Nedir, Nasıl Yapılır.

 "Testere Zikri" yada "Zikr-i Erre" olarak adlandırılan zikir çeşidi Yeseviyye tarikatının varlığı ile öne çıkmış bir zikir çeşididir. Zikir sırasında hançereden odun kesen bıçkıyı andırır gibi ses geldiği için, bu türe"Bıçkı zikri" diyende olmuştur. "Zikr-i minşârî" diyen de... "Minşâr", Arapça'da, "erre", Farsça'da "testere", bıçkı anlamlarına gelir.  

Yesevîlik’te toplu ve sesli olarak icra edilen zikre “zikr-i erre” adı verilir. Zikr-i erre Farsça’da “testere zikri” demektir. Zikrin ilerleyen aşamalarında kelimeler kaybolup sadece boğazdan testere sesini andıran bir hırıltı çıktığı için zikre bu ad verilmiştir.

Yesevi Zikrinin Diğer Çeşitleri

  1. İsm-i zât zikri:Allah”. Bu zikir “Allah hû, Allah hû, yâ hû, Allah hû” şeklinde de icra edilir.
  2. İsm-i sıfat zikri: “Hay âh, hay âh”. Bu zikir öğle namazından sonra ayakta (kıyâmî) icra edilir, “Hay” ve “âh” derken beş parmak yumulur. 
  3. Dûsere zikri: “Hay, âh, Allah, hay, hû; hay, hayyen, hû Allah hay, hayyen, hû Allah”. 
  4. Zikr-i hû: “Hû hû hû Allah, hû hû hû Allah”. 
  5. Zikr-i çaykun. Zikir sırasında ritim, âhenk ve mûsikinin bir arada uyum içinde devam etmesi için zâkirin, elinde çıngırak gibi bir aleti hareket ettirmesi, “çak çak” diye ses çıkartmasıdır ( [çak], [çak])”. 
  6. Çehâr darb: “Hay, âh âh âh, hay, hû; hay, âh âh, âh, hay, hû”. 
  7. Zikr-i kebûter” (güvercin zikri) vardır ki “hû hû” diye icra edilir. (*)

Bu zikrin usûlü şöyledir:

Sâlik iki elini iki uyluğunun üzerine koyarak ve nefesini göbeğine doğru vererek hâ demeli, sonra nefesi göbek altından kalbe çekerek baş, bel ve sırtı düz vaziyette iken şiddetle Hay demeli ve bu usulle devâm edilmelidir. Bu zikir, Hû, Hay ve Allah diyerek de icrâ edilir
Sâlim b. Ahmed Şeyhân Bâ-Alevî Yemenî nin (ö. 1046/1637) es-Sifrul-mestûr lil-bidâye fiz-zikril-menşûr lil-velâye isimli eserinden naklen zikr-i errenin beş türlü îfâ edildiği kaydedilmiştir.
Birinci usûle göre, zikreden kimse iki dizinin üzerine oturur, ellerini iki dizinin üzerine koyar, nefesini göbeğinden damağına doğru çekmeye başlar, Hâ der, sonra nefesini göbeğine doğru uzatarak başı, beli, sırtı aynı hizâda olacak sûrette şiddetle aşağıya verirken Hay der. Bu şekilde zikre devâm ederken oluşan ses bıçkı sesine benzer.
İkinci usûle göre, sâlik nefesini çekerken Hû, aşağıya verirken Hay der. Ya da her ikisinde de Allah der.
Üçüncü usûle göre nefesini çekerken Allah, aşağıya verirken Hû der.
Dördüncü usûle göre, her iki durumda da Hay der.
Beşinci usûle göre, her iki durumda da Dâim, Kâim, Hâzır, Nâzır, Şâhid der (**)

Rivayetlerde Testere Zikri

XVI. yüzyılda Semerkant civarında yaşayan Ahmed Kâsânî’ye göre Hoca Ahmed Yesevî önceleri hafî (sessiz) zikir yapardı.
Ancak Türkistan bölgesine gidince o bölge insanlarını bu zikirle yola getiremeyeceğini anlamış ve zikr-i erre adındaki sesli ve tesirli zikri başlatmıştır. XVII. yüzyıl Yesevî şeyhlerinden Buharalı Muhammed Şerîf Hüseynî, Yesevî dervişlerinin bazan “Allah”, bazan “hay”, bazan da “hay, Allah” diye zikrettiklerini, zikir esnasında şevkin artması üzerine nefes alıp verirken zikir yapan kişilerin gırtlağından testere sesine benzer bir sesin çıktığını, sanki nefs-i emmârenin başına testere koyup onun arzularını kesiyormuş gibi bir duygu oluştuğunu, dervişlerin bazan da “” zikriyle meşgul olduklarını ifade etmiştir. (*)
Bir başka rivâyet, öz olarak buna benzemekle birlikte, daha menkabevîdir. Bu rivâyete göre, Hızır (a.s) bir gün Hoca Ahmed Yesevî ile sohbet etmeye gelmişti. Hoca nın her gün gönlü ferah iken o gün sıkıntı içinde olduğunu gören Hızır hayretle sebebini sormuş, Ahmed Yesevî de, mürîdlerinin gönlünü kesâfet ve katılığın kapladığını, bu durumu gidermenin imkânsız olduğunu görerek üzüldüğünü söylemişti. Bunun üzerine Hızır Ah, ah diye zikre başlamış, bu zikrin tesiriyle hüzün ve sıkıntı giderilmiş, zikr-i erre de bu sûretle târîkatın geleneği olmuştur
Zikr-i errenin, Hz. Zekeriyyâ (a.s) zamânından kalma bir gelenek olduğu da öne sürülmüştür. Rivâyete göre Zekeriyyâ (a.s) muhâlifleri tarafından testere ile kesilip idam edilirken Allah ı zikretmekle meşgul olmuş, böylece zikr-i erre (testere zikri) gelenek olmuştur. Zikr-i errenin Hızır ya da Zekeriyyâ (a.s) ile ilişkilendirilmesi, cehrî zikri ve dolayısıyla zikr-i erreyi bid at sayıp eleştiren Hanefî âlimlerine ve bir kısım Nakşbendîlere cevap mâhiyetinde ihdâs edilmiş olmalıdır. (**)

(*) TDV İslam Ansiklopedisi
(**) Yesevîlik'te Zikr-i Erre - Dr. Necdet Tosun İhvan Forum

Aşağıda buna örnek olabilecek küçük bir video yer almaktadır


Yorum Gönder

0 Yorumlar
*Yorumlar Editör tarafından incelenmekte olup, spam mesajlar dikkate alınmaz. Engellenir.*