İlahi vazifenin verildiği mekan
Müslümanların en önemli simgelerinden bir muhakkak ki Mekke'de bulunan Nur veya Hira Mağarasının bulunduğu ve bundan dolayı Hira Dağı diye de adlandırılan dağ
İslam peygamberi Hazreti Muhammed'e (sav) ilk vahyin geldiği ve peygamberliğin verildiği, Cebel-i Nur dağındaki Hira mağarası...
Mekke'nin 5 kilometre kuzeydoğusunda yer alan Cebel-i Nur yaklaşık 1 saat süren zorlu tırmanış ile ulaşılan bir yer.
Dağın zirvesinden 20 metre aşağıda yer alan sarp kayalıklarla çevrili Hira mağarası genellikle Türk ve Pakistanlı hacıların en fazla uğradığı yer..
Nur dağının zirvesinde yer alan Hira mağarası, ancak bir kişinin ayakta durabileceği ve yere uzanabileceği boyutlarda.
Hazreti Muhammed'in inzivaya çekildiği bu mekan, ilk vahyin geldiği ve Kur'an-ı Kerim'in indirilmeye başlandığı yer olma özelliği taşıyor.
İslam kaynaklarına göre Hazreti Paygamberimiz (sav), 40 yaşına yaklaştığında Nur Dağı'ndaki Hira mağarasında inzivaya çekilmeyi ve burada vakit geçirmeyi adet edindi ve bu durum 1-2 yıl devam etti. 40 yaşındayken, Kadir Gecesi, kendisine ilk vahiy geldi.
Hazreti Muhammed, Hira'da tefekkürle meşgulken Hazreti Cebrail vasıtasıyla Alak Suresi'nin şu ilk beş ayeti kendisine vahyedildi: "Yaratan Rabbinin adıyla oku! O, insanı bir kan pıhtısından yarattı. Oku! Rabbin sonsuz kerem sahibidir. O Rabb ki kalemle yazmayı öğretendir. İnsana bilmediği şeyleri öğretendir."
İslam peygamberi Hazreti Muhammed'e (sav) ilk vahyin geldiği ve peygamberliğin verildiği, Cebel-i Nur dağındaki Hira mağarası...
Mekke'nin 5 kilometre kuzeydoğusunda yer alan Cebel-i Nur yaklaşık 1 saat süren zorlu tırmanış ile ulaşılan bir yer.
Dağın zirvesinden 20 metre aşağıda yer alan sarp kayalıklarla çevrili Hira mağarası genellikle Türk ve Pakistanlı hacıların en fazla uğradığı yer..
Nur dağının zirvesinde yer alan Hira mağarası, ancak bir kişinin ayakta durabileceği ve yere uzanabileceği boyutlarda.
Hazreti Muhammed'in inzivaya çekildiği bu mekan, ilk vahyin geldiği ve Kur'an-ı Kerim'in indirilmeye başlandığı yer olma özelliği taşıyor.
İslam kaynaklarına göre Hazreti Paygamberimiz (sav), 40 yaşına yaklaştığında Nur Dağı'ndaki Hira mağarasında inzivaya çekilmeyi ve burada vakit geçirmeyi adet edindi ve bu durum 1-2 yıl devam etti. 40 yaşındayken, Kadir Gecesi, kendisine ilk vahiy geldi.
Hazreti Muhammed, Hira'da tefekkürle meşgulken Hazreti Cebrail vasıtasıyla Alak Suresi'nin şu ilk beş ayeti kendisine vahyedildi: "Yaratan Rabbinin adıyla oku! O, insanı bir kan pıhtısından yarattı. Oku! Rabbin sonsuz kerem sahibidir. O Rabb ki kalemle yazmayı öğretendir. İnsana bilmediği şeyleri öğretendir."
Hicrete Tanıklık Eden Dağ ... Sevr
Hazreti Muhammed'in Mekke'den Medine'ye hicret ederken sadık yol arkadaşı Hazreti Ebubekir ile üç gün kaldığı ve birçok mucizenin yaşandığı Sevr Dağı ve mağarası da kutsal topraklardaki ziyaret mekanları arasında yer alıyor.
Hz. Peygamber'in, Medine'ye hicret ederken gizlendiği mağaranın bulunduğu Serv Dağı, Mescid-i Haram'ın güneydoğusunda yer alıyor. Yaklaşık 760 metre yükseklikte olan Sevr Dağı, Kabe'ye 3 kilometre uzaklıkta.
Kaynaklara göre, Mekke'deki müşriklerin baskısı sonucu sahabelerin büyük çoğunluğunun Medine'ye göç etmesinin ardından hicrete karar veren Hz. Muhammed, sadık yol arkadaşı Hz. Ebubekir ile gece yarısı Medine'nin aksi istikamete yola çıkarak Sevr Dağı'na ulaştı ve buradaki mağaraya gizlendi. Burada kaldıkları sürece Hz. Ebubekir'in oğlu Abdullah, geceleri gelerek elde ettiği bilgileri kendilerine aktardı. Darünnedve'de toplanarak durumu görüşen müşrikler, Hz. Peygamberi öldürme kararı aldı.
Bu planı uygulamakla görevlendirilenler bütün çevreyi aradılar, hatta Sevr Dağı'ndaki bu mağaranın önünede geldilerse de Allah'ın mucizeleri sayesinde emellerine ulaşamadılar. Kutlu misafirler içerideyken örümcekler mağaranın ağzına ağ germiş, güvercinler ise yuva yapmıştı.
Mucizelerin meydana geldiği Sevr mağarasında yaşananlar, tarihin dönüm noktalarından biri olarak kabul ediliyor.
Hz. Peygamber'in, Medine'ye hicret ederken gizlendiği mağaranın bulunduğu Serv Dağı, Mescid-i Haram'ın güneydoğusunda yer alıyor. Yaklaşık 760 metre yükseklikte olan Sevr Dağı, Kabe'ye 3 kilometre uzaklıkta.
Kaynaklara göre, Mekke'deki müşriklerin baskısı sonucu sahabelerin büyük çoğunluğunun Medine'ye göç etmesinin ardından hicrete karar veren Hz. Muhammed, sadık yol arkadaşı Hz. Ebubekir ile gece yarısı Medine'nin aksi istikamete yola çıkarak Sevr Dağı'na ulaştı ve buradaki mağaraya gizlendi. Burada kaldıkları sürece Hz. Ebubekir'in oğlu Abdullah, geceleri gelerek elde ettiği bilgileri kendilerine aktardı. Darünnedve'de toplanarak durumu görüşen müşrikler, Hz. Peygamberi öldürme kararı aldı.
Bu planı uygulamakla görevlendirilenler bütün çevreyi aradılar, hatta Sevr Dağı'ndaki bu mağaranın önünede geldilerse de Allah'ın mucizeleri sayesinde emellerine ulaşamadılar. Kutlu misafirler içerideyken örümcekler mağaranın ağzına ağ germiş, güvercinler ise yuva yapmıştı.
Mucizelerin meydana geldiği Sevr mağarasında yaşananlar, tarihin dönüm noktalarından biri olarak kabul ediliyor.
Nur ve Sevr Dağına Çıkmak Gerekir mi ?
Bilhassa Türk ve Pakistan asıllı umrecilerle hacı adaylarının en fazla rağbet ettiği kutsal topraklardaki Hira (Nur) dağı ile Sevr dağına çıkmanın dini yönünden herhangi bir zorunluluğu yoktur.
İslam tarihi açısından çok önemli yerlerden biri olan ve her ikisi de önemli olaylara şahit olan Sevr ve Nur dağlarına her yıl giderek artan bir merak ile görmek isteyenlerin sayısı giderek artmaktadır.
Afganistan, Hindistan ve Pakistanlı bazı kişilerin kendi imkanlarıyla basamak haline getirdikleri yol ile çıkılması giderek kolaylaşan bu iki dağa ne yazık ki vehhabi zihniyetli Suudlular karşı çıkmaktadır.
Hatta dağıttıkları broşürlerde Resullullah aleyhisselam'ın peygamberlik geldikten sonra hiç çıkmadığı iddia edilse de bu konuda kullandıkları hadis gerçek olmasına rağmen zamanlamayı saptırarak böyle bir ziyaretin olmadığı iddiasındalar.
Rivayete göre Hz. Peygamber, bir gün yanında ashaptan bir grup olduğu halde Hira dağının üstüne çıkmış, o sırada dağ sallanınca, “Ey Hira, sakin ol! Zira üzerinde bir nebî, bir sıddîk ya da bir şehidden başkası bulunmamaktadır” (Müsned, V, 346) demiştir
Burada nebi'den, ashabtan söz edildiğine göre risaletten sonraki bir dönem olduğu açıkça belli iken Suudluların ziyaretleri engellemek için yaptıkları bu yayının da hükmü yoktur.
Kendine güvenenlerin çıkmasını tavsiye edeceğimiz her iki dağı da ziyaret etmekte bir beis olmadığı gibi Resullullah'ın ne çileler çektiğini az da olsa anlayabilmek için bu tür yerleri ziyaret etmek iyi olduğu kadar buralara sahip çıkmak ortadan kaldırılmasını engellemeye çalışmak kadar faydalıdır.
Bu konuyla birlikte şunu da vurgulamakta yarar görmekteyiz. Ziyaret ettiğimiz bu tür yerlerde dinimizde olmayan ibadetleri yapmak, taş toplamak, yazılar yazmak, çevreyi kirletmek, tavaf eder halde etraflarında dönmek, ibadet amaçlı ziyaret etmek medet ummak gibi düşünce ve eylemlere kalkışmamak lazımdır. Asla Müslüman olduğumuzu unutmayalım.
İslam tarihi açısından çok önemli yerlerden biri olan ve her ikisi de önemli olaylara şahit olan Sevr ve Nur dağlarına her yıl giderek artan bir merak ile görmek isteyenlerin sayısı giderek artmaktadır.
Afganistan, Hindistan ve Pakistanlı bazı kişilerin kendi imkanlarıyla basamak haline getirdikleri yol ile çıkılması giderek kolaylaşan bu iki dağa ne yazık ki vehhabi zihniyetli Suudlular karşı çıkmaktadır.
Hatta dağıttıkları broşürlerde Resullullah aleyhisselam'ın peygamberlik geldikten sonra hiç çıkmadığı iddia edilse de bu konuda kullandıkları hadis gerçek olmasına rağmen zamanlamayı saptırarak böyle bir ziyaretin olmadığı iddiasındalar.
Rivayete göre Hz. Peygamber, bir gün yanında ashaptan bir grup olduğu halde Hira dağının üstüne çıkmış, o sırada dağ sallanınca, “Ey Hira, sakin ol! Zira üzerinde bir nebî, bir sıddîk ya da bir şehidden başkası bulunmamaktadır” (Müsned, V, 346) demiştir
Burada nebi'den, ashabtan söz edildiğine göre risaletten sonraki bir dönem olduğu açıkça belli iken Suudluların ziyaretleri engellemek için yaptıkları bu yayının da hükmü yoktur.
Kendine güvenenlerin çıkmasını tavsiye edeceğimiz her iki dağı da ziyaret etmekte bir beis olmadığı gibi Resullullah'ın ne çileler çektiğini az da olsa anlayabilmek için bu tür yerleri ziyaret etmek iyi olduğu kadar buralara sahip çıkmak ortadan kaldırılmasını engellemeye çalışmak kadar faydalıdır.
Bu konuyla birlikte şunu da vurgulamakta yarar görmekteyiz. Ziyaret ettiğimiz bu tür yerlerde dinimizde olmayan ibadetleri yapmak, taş toplamak, yazılar yazmak, çevreyi kirletmek, tavaf eder halde etraflarında dönmek, ibadet amaçlı ziyaret etmek medet ummak gibi düşünce ve eylemlere kalkışmamak lazımdır. Asla Müslüman olduğumuzu unutmayalım.
 |
| Nur Dağı |
 |
| Nur Dağı |
 |
| Nur Dağında Kahvaltı keyfi |
 |
| Sevr Dağı |
 |
| Sevr Dağı |
 |
| Nur Dağı'dan kahvaltı etmek için mutlaka bir şeyler bulursunuz. İşte büfesi |
 |
| Nur Dağı'dan kahvaltı etmek için mutlaka bir şeyler bulursunuz. İşte büfesi |
 |
| Nur Dağında çıkanlar için yolları düzeltmeye çalışanlar |
 |
| Nur Dağında çıkanlar için yolları düzeltmeye çalışanlar |
 |
| Nur Dağında çıkanlar için yolları düzeltmeye çalışanlar |
 |
| Nur Dağının yamaçları |
 |
| Nur Dağının yamaçları |
Nur Dağının sevimli bekçileri- maymunlar
 |
| Nur Dağının sevimli bekçileri- maymunlar |
Hoş geldiniz. Fikirlerinizi paylaşmanızdan mutluluk duyarız