Sitemizde aramak istediğiniz konuyu
                                      "

DiniErk - Doğru Dini Bilgi

Sünnet İnkarcılarından Uzak Durmak


Sünnet İnkarcılarından uzak durmak ve Allaha ve Peygamberlerine tam itaat

Allah Azze ve Celle’ye hamdu senalar, O’nun Rasulü,efendimiz Muhammed’e , Ehl-i Beytine ve ashabına salat ve selamlar olsun.
Sosyal medyanın yaygınlaşması ile artık insanlar fikirlerinin istediği gibi yayabiliyor. Bunların içinde en çok dikkat çeken insanların kafasını karıştıracak olan konulardan biri olan dini konulardır. En çok tartışılan ise İslamiyet'tir. İslam'a olan düşmanlıklar insanlık tarihi boyunca var olmuştur. Her ne kadar, bir çokları İslam dininin Hazreti Muhammed aleyhisselam ile başladığını zan etse de, Hazreti Adem aleyhisselamdan bu yan ve kıyamete kadar varlığını koruyacak olan asıl tevhid dini İslam'dır. İlahi din İslam'dır.
İslam dinini düşmanları tarih boyunca aynıdır. Putperestlerin varlığı asla değişmemektedir. Bununla birlikte fitnelerin varlığı da asla değişmeyecektir. Bunca fitne, zaman zaman yeryüzünden helak olmuşsa da yine de inkarcıların soyları bir şekilde devam etmektedir. Tarih oyunca sayısız peygamber gönderen Allah'u Teala , son kitabı ve son Rasulü Hazreti Muhammed sallallahu aleyhi ve sellemi yine de insanlığa rehber olarak göndermiştir. Fitneler yine cardır ve her fırsatta Hazreti Muhammed aleyhisselama saldırmaya devam etmektedir. Bu saldırılanların bir çoğu ehli kitap denilen Yahudi ve Hristiyanlar olsa da bir çoğu Müslüman olarak geçinen bidatçılar, sapkınlar, putperestler olmaktadır. Bunların saldırdığı nokta da peygamber sünneti olarak bildiğimiz söz, davranış, hal ve hareketler , emir ve yasakları, tavsiyeleri ile yakinen görmüş olan sahabelerin varlığı olmaktadır.
Allah’ın apaçık hidayet yolu, Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellemin mucizesi, hiçbir batılın yanaşamadığı kitap olan Kur’an-ı Kerim’e doğrudan tasallut edemeyeceğini anlamış bulunan İslam düşmanları, Kur’an’ın açıklaması mahiyetinde olan, Kur’an ile aynı kaynaktan vahyedilen Sünnet’i devreden çıkarıp, Kur’an’ı heva ve hevesleri doğrultusunda izah ettirebilmek ve böylelikle İslam Dini’ni geçersiz kılabilmek için sistemli bir çalışma içine girmektedirler.
Sosyal medyada paylaşım yaparak insanların kafasını karıştırarak dinden soğutmaya çalışan Müslüman kisveli kimseler ile Müslümanlardan olduklarını uydurdukları tarikatlar, cemaatler yolu ile insanları soyup soğana çeviren, dine hizmet adı altında kişisel heva ve heveslerine masum insanları, inananları kurban etmeye çalışan münafık, fasit, mürted, inkarcı toplulukların varlığı ile aldanan ve bu nedenle dinden soğuyan , dine sırt çeviren moda olan isimle ateist ve deist olanların varlığı da artmaktadır.
Asırlar önce bugünde yaşanan kuran ve sünnet yolunun dışına çıkanların varlığını hisseden zamanın ehli iman sahibi kişilerinden ve sahabeden Zira Hz. Ömer Bin el-Hattab radıyallahu anh'ın şu sözleri bu gerçeği vurgulamaktadır.
Hz. Hattab bir sözünde, “Bir takım insanlar gelecek, Kur’an’ın (değişik şekillerde anlaşılabilecek olan) müteşabihleri hususunda sizinle mücadele edecekler. O halde onların yakasına sünnetlerle sarılın. Çünkü sünnetleri bilenler, Allah’ın kitabını en iyi bilenlerdir.” demiştir. (Darimi (Mukaddime,17) İbni Abdilberr Camiu Beyanil İlm(2/123) Suyuti el-İtkan(2/11) Kasımi Mehasinut Te’vil(1/68) Acurri Şeriat(s48,52) İbni Hazm İhkam(2/250) Hatib elFakih(1/234) Bkz.: Lalekai Sünnet(203))
İslam tarihinden malzeme arayan sünnet inkarcılığını sürekli gündemde tutanlar Sahabeleri ve kıymetli hadis imamlarını iftiralarıyla itham etmeye devam etmektedir.
Oysa, hakiki bir Müslümanın uyanık olması için Kur'an-ı Kerim ve sünnet birlikteliğinin ayrılamayacağının kanıtlayan ayet ve hadislerden bazıları

Allah’ü Teala buyuruyor:

“Ey ehl-i kitap! Size Rasulümüz geldi. Kitaptan gizlemekte olduğunuz şeylerin bir çoğunu size açıklıyor, bir çoğunu da affediyor. Muhakkak size Allah'tan bir nur (Peygamber Efendimiz Sallallahu aleyhi ve sellem) ve apaçık bir kitap geldi. Onunla Allah, kendi rızasına uyanları selamet yollarına eriştirir ve izniyle onları, karanlıklardan aydınlığa çıkarıp dosdoğru bir yola ulaştırır.”[Maide, 15-16]
“Allah’ın ve Rasülünün haram kıldığını haram saymayanlarla ...savaşın.” (Tevbe, 9/29)
"Hayır, Rabb'in hakkı için onlar aralarında çıkan çekişmeli işlerde seni hakem yapıp, sonra da senin verdiğin hükme karşı içlerinde bir burukluk duymadan, tam anlamıyla Teslim olmadıkça inanmış olamazlar." (Nisâ, 65).
"Allah ve Resûlü, bir işte hüküm verdiği zaman, artık inanmış bir kadın ve erkeğe, o işi kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Kim Allah'a ve Resûlü'ne karşı gelirse, apaçık bir sapıklığa düşmüş olur" (Ahzâb, 36).
"Aralarında hükmetmesi için Allah'a ve Resûlü'ne çağrıldıkları zaman inananların sözü ancak: "İşittik ve itâat ettik" demeleridir. İşte saadete eren onlardır" (Nûr, 51).
"Herhangi bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz; -eğer gerçekten Allah'a ve âhiret gününe inanıyorsanız- onu Allah'a ve Resûlü'ne götürün..." (Nisâ, 59).28
"Onlar ki, yanlarındaki Tevrât ve İncil'de yazılı buldukları O elçiye, O ümmî peygambere uyarlar. O Peygamber ki, kendilerine iyiliği emreder, kendilerini kötülükten meneder; onlara güzel şeyleri helâl, çirkin şeyleri haram kılar, üzerlerindeki ağırlıkları, sırtlarındaki zincirleri kaldırıp atar. O'na inanan, destekleyerek O'na saygı gösteren, O'na yardım eden ve O'nunla beraber indirilen nura uyanlar, işte felâha erenler onlardır" (A'râf, 157).
"Kendilerine kitap verilenlerden Allah'a ve âhiret gününe inanmayan, Allah'ın ve Resûlü'nün haram kıldığını haram saymayan ve hak dinini din edinmeyen kimselerle, küçülerek elleriyle cizye verecekleri zamana kadar savaşın" (Tevbe, 29).
"Kim, Peygamber' e itâat ederse Allah'a itâat etmiş olur..." (Nisâ, 80).
"... Peygamber size ne verdiyse onu alın, size neyi yasakla-dıysa ondan da sakının..." (Haşr, 7).
"Deki: 'Eğer Allah'ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın Allah çok merhametli ve bağışlayıcıdır.' De ki: 'Allah'a ve Peygamber'e itâat edin!' Eğer dönerlerse muhakkak ki Allah, kâfirleri sevmez" (Âl-i İmrân, 31-32).
"Biz hiçbir peygamberi, Allah'ın izniyle itâat edilmekten başka bir amaçla göndermedik..." (Nisâ, 64).42
"Kim, Allah'a ve O'nun elçisine karşı gelir ve O'nun sınırlarını aşarsa, Allah onu ebedî kalacağı ateşe sokar. Onun için alçaltıcı bir azap vardır" (Nisâ, 14).
"Kim de kendisine doğru yol belli olduktan sonra Peygamber'e karşı gelir ve müminlerin yolundan başka bir yola uyarsa, onu döndüğü yolda bırakırız ve cehenneme sokarız. Ne kötü bir gidiş yeridir orası!" (Nisâ, 115).
"Bu böyledir. Çünkü onlar, Allah ve Resûlüne karşı çıktılar. Allah ve Resûlüne de kim karşı çıkarsa muhakkak ki, Allah'ın cezası çetin olur" (Enfal, 13).44
"Peygamber müminler için kendi canlarından ileridir. O'nun eşleri de onların anneleridir..." (Ahzâb, 6).45
"Şüphesiz ki Allah ve melekleri, Peygamber'e salât etmekte (yani, O'nun şerefini gözetmekte ve şanını yüceltmekte) dirler; o halde siz de îman edenler O'na salât edin (yani, O'nun şanını yüceltmeye özen gösterin); O'na içtenlikle selâm edin (esenlik dileyin) (Ahzâb, 56).
"Ey îman edenler! Allah ve Resûlü'nün önüne geçmeyin, Allah'dan korkun. Şüphesiz ki Allah her şeyi işiten ve her şeyi bilendir. Ey iman edenler, seslerinizi, Peygamber'in sesinden fazla yükseltmeyin, birbirinizle yüksek sesle konuştuğunuz gibi O'nunla da öyle yüksek sesle konuşmayın. Yoksa siz farkında olmadan amelleriniz boşa gider" (Hucurât, 1-2)46.
"... Şâyet O'na itâat ederseniz doğru yolu bulursunuz..." (Nûr, 54).
"... Şüphesiz ki Sen (sana inananları) mutlaka doğru yola, göklerde ve yerde bulunan herşeyin sâhibi Allah'ın yoluna götürürsün" (Şûrâ, 52-53).
"Şüphesiz ki sen, onları doğru yola çağırıyorsun" (Mu'minûn, 73).47

Allah bu ve benzeri ayetlerde, Hz. Peygamber (asm)’e haram ve helal koyma yetkisi verdiğini açıkça belirtiyor.

Resullulah salli aleyhi ve sellem buyuruyor

“Şunu kesin olarak biliniz ki; Bana Kur’an ve onun bir misli daha verilmiştir. Karnı tok olduğu halde rahat koltuğuna oturarak; “Şu Kur’an’a sarılınız; onda helal olarak neyi görüyorsanız onu helal kabul ediniz, neyi de haram görüyorsanız onu da haram biliniz” diyecek bazı kimseler gelmek üzeredir. Dikkat edin! Hiç şüphesiz Allah Rasulünün yasak ettiği şey de Allah’ın haram ettiği şey gibidir.”[Darimi(592) Ahmed(2/367,483,4/132,6/8) Ebu Davud(4604) Taberani(4/181,20/274,283) İbni Mace(2) ]

“Sizden sonra birtakım fitneler olacaktır. O zaman mal çoğalacak, Kur’an meydanda olacak, mü’min, münafık, erkek, kadın, köle, hür, küçük, büyük, herkesin elinde Kur’an olacak.
İçlerinden biri şöyle diyecek; “Onlar neden bana tabi olmuyorlar? Ben Kur’an okuyorum yine de bana kimse uymadı. Ben onlara Kur’an’dan başka bir şey uydurmadıkça bana uymayacaklar.”

Bilgili kimselerin sürçmelerinden de sakının! Çünkü şeytan, ilim sahiplerinin dili ile dalalet ve sapıklığa davet edecektir. Münafık da bazen doğru söz söyleyebilecektir.”[6]

Diğer bir hadisi şerifte de buyrulur ki;
“Ümmetimden Ehl-i Kitab’dan bir cemaat ve Ehl-i Liben helak olacak!” Bunların kimler olduğu sorulduğunda Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki; “Ehli Kitab; Allah’ın Kitabını öğrenip Müslümanların alimleri ile mücadele edecek, Ehli Liben(avam halk) ise şehvetlerine uyup namazı terk edecektir.”[8]

Şüphesiz doğrusunu Allah (c.c) bilir

Yorum Gönder

0 Yorumlar
*Yorumlar Editör tarafından incelenmekte olup, spam mesajlar dikkate alınmaz. Engellenir.*