
Medine ziyaretçilerini İbranice karşılayan bir pankart: "Şalom"
Suudi Arabistan Krallığı'nda Medine'de, Kutsal Mescid'e yakın bir yerde, dünyanın her yerinden Medine ziyaretçilerini ağırlayan bir tabela.
Tuvale şöyle yazmıştı:
Selamünaleyküm ve rahmetullah.
Dünyanın tüm dillerine hoş geldiniz.
Selamlama cümleleri İbranice'de "barış" anlamına gelen "salom" da dahil olmak üzere birçok dilde yazılmıştır.
Bu pankartın imzası, Medine Şehzadesi Faisal bin Salman bin Abdul Aziz tarafından başlatılan, değerler ve ahlak girişimi olan "Hayırlı Ümmet" kampanyasını taşıyor.
Bu durum, Mayıs 2019'dan beri Medine'de "Şalom" yazılı pankartlarla Suudi Arabistan'a hoş geldiniz dediği bir sır değil !
Pekala, burada Yahudilere neden imkan veriliyor.
Normal şartlarda gayrimüslimlerin Mekke ve Medine'de harem bölgesine girmeleri yasak iken, neden ellerini kollarını sallayarak buralara gelmeleri sağlanıyor.
2021 Yılında, Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (MBS), İsraillilerin kutsal şehirler Mekke ve Medine'de mülk sahibi olmalarını yasallaştırmak için gizlice planlar yürüttüğü medyaya yansımıştı. Bu plan geçtiğimiz Ocak ayında gerçekleşti ve Suudi Arabistan, ilk kez yabancıların kutsal şehirler Mekke ve Medine'de gayrimenkul sahibi olan halka açık şirketlere yatırım yapmalarına izin verdi. Burada amaç, Siyonist planların Suudi'de faaliyete geçirilmesiydi. Çünkü, Yahudilerin, peygamber efendimizden bu yana bitmek bilmeyen kinleri vardı. Medine'ye tekrar dönmek.
Buna göre, Yahudiler Medine'de Filistin'de uyguladıkları yerleşim şekillerini öncelikle Medine'de daha sonra da Mekke'de uygulamak istiyorlar. Bu asırlarca beklenen bir Suudi projesi oluyordu.
2025 yılı başlarında kabul edilen yasa ile başvuru hakkı, Siyonist Yahudiler için de geçerli olacaktı. Hatta, gizli işleyen plana göre öncelik Yahudilere verilecekti.
Dahası, Yahudiler, en azından 1960'lardan beri, sürgün edildikleri ata topraklarına geri dönmek istediklerini söylüyorlar . Bu, Medine'den sürgün edilmelerini de kapsıyor. Ancak, Allah'ın Peygamberi'nin (sav) onlara tam özerklik vermesinin ardından, vatana ihanet ve hıyanet gibi ağır suçlar işlediklerinden bahsetmiyorlar!
2025 yılı başlarında kabul edilen yasa ile başvuru hakkı, Siyonist Yahudiler için de geçerli olacaktı. Hatta, gizli işleyen plana göre öncelik Yahudilere verilecekti.
Dahası, Yahudiler, en azından 1960'lardan beri, sürgün edildikleri ata topraklarına geri dönmek istediklerini söylüyorlar . Bu, Medine'den sürgün edilmelerini de kapsıyor. Ancak, Allah'ın Peygamberi'nin (sav) onlara tam özerklik vermesinin ardından, vatana ihanet ve hıyanet gibi ağır suçlar işlediklerinden bahsetmiyorlar!
Ve Suud ailesi, Müslüman/İslam varlığının tüm izlerini yok ederken, Yahudilerin atalarının topraklarına "dönme" iddiasını destekleyecek mimari kanıt olarak Yahudi varlığının işaretlerini koruyor
Hatta, Suudi daha ileriye giderek hac ve umre ibadetleri için kutsal topraklarda bulunan insanların Filistin, Gazze ve Kudüs lehine semboller taşımalarına da asla izin vermiyor. Mesela, 2023 yılında Suudi Arabistan, Mekke ve Medine'deki kutsal mekânlarda Gazze için dayanışma gösterileri yapan ve Filistin için dua edenleri gözaltına alıyordu. Bu yılın başlarında Suudi güçleri Kabe'de Filistin bayrağı açan bir kişiyi gözaltına aldı. Hatta, bir Türk vatandaşının Gazze ve Filistin için dua etmesi yüzünden tutuklandığı henüz hafızlardan silinmedi. Ve bir örnek daha.. AK Parti İstanbul Milletvekili Hasan Turan Hac vazifesi yaptığı sırada, Kabe’de tavaf yaparken Filistin’in sembolü kefiye ile tavaf yapması sebebiyle gözaltına alındı ve Dışişleri’nin devreye girmesi sonucu serbest bırakıldı.
Sadece kefiye taşıyan hacıları veya mutemirleri yakalayarak vizelerini iptal edip, tutuklamaları, sınır dışı etmeleri giderek çoğalmaya başladı. Filistin renlerini taşıyan tespihleri bile taşıyanları tutuklayan Suudi güvenlik güçlerinin bu düşmanlıkları nereden kaynaklanıyor. Ve bu insanları kim koruyacak. Yahudileri memnun edecek olan bu eylemleri Suud'un amacı belli değil mi ?



Hoş geldiniz. Fikirlerinizi paylaşmanızdan mutluluk duyarız