Sitemizde aramak istediğiniz konuyu
                                      "

DiniErk - Doğru Dini Bilgi

Merkezi Ezanları Sadece Onlar Sevdi



Zaman zaman uğradığım Bursa'ya geçtiğimiz günlerde gitmek nasip oldu. Bir yanda Emir Sultan hazretleri, bir yanda Somuncubaba'nın meşhur fırını diğer bir yanda Aziz Mahmud Hüdayi hazretlerinin de aralarında bulunduğu binlerce alim yetiştirmiş Üftade hazretleri ve sayısız din uleması, padişahlar, şehzadeler, kıymetli insanlar ve betanlaşmasına rağmen yine de güzel bir şehir olan Bursa'dayım.
Öğle namazını eda etmek için her ne kadar Ulu Cami'yi tercih etmeyi düşünsem de nasipten ötesi olmuyor. Yeşil Camide kılmak nasip oldu. Her bir karesi bir gizem dolu iç ve dış cephesi, az ötedeki meşhur Yeşil türbesi ile gizemin, tarihin, şaşaanın, ilginin eksik olmadığı yerdeyim.
Mihraptaki yerimi öğle namazına beş kala aldım. Amacım içeriden ezan sesi dinlemek, hatta kayıt etmek istedim.
Vakit geldi, ezanlar okunacak ve muhteşem güzellikteki Bursa ezanlarına yine şahit olacağım derken şok..
Her gün, her saat binlerce kişinin ziyaret ettiği, yerli yabancı turistlerin akın akın ettiği Yeşil Cami'de ezan sesi bende şok etkisi oluşturmasın mı.?
Allah'ım bu nasıl bir işkence.
Dine aykırı, fıkha aykırı...
Metalik bir ses.. Cızır cızır . İnsanın içi gıcıklanıyor.
Cılız, titrek ve tepki uyandıran bir sesle okunan ezandan dolayı tüylerim diken diken.
Namaz sonrası müezzin mahfilinde oturan şahsa ezanı sordum.
"Merkezi ezan"dedi.
Ezan Ulu Cami'de okunuyormuş, çevre camilerde de yankılanıyor.

****
Antep'teyim..
Gaziantep, adında Gazilik taşıyan, ilçe isimlerinde kahramanların adına yer verilen şehirlerimizdendir. Şehitlerin adını taşıyan ilçeleriyle de meşhur Antep'te şehir merkezi Şahinbey adını taşırken, bir başka ilçesi Şehitkamil adını taşıyor. Her ilçesinin adının farklı olay ve kişilerden oluşmuş bu ilimizin tek sesli ezana mahkum edildiğini de şahit olunca yine yüreğim darmadağın oluyor.
Bir kaç gün kaldığım Gaziantep'te merkezi ezan sisteminin varlığına şahit olunca, camilerinin sabah namazlarında kapalı ya da görevlilerinin bulunmadan ibadete açık olduğunu, bilhassa cumartesi ve pazar günleri de mihraplarının yol geçen hanı gibi kimin görev yaptığının belli olmamasına şahit olunca adeta kahroldum.
Nüfusu sadece Şahinbey'de 1 Milyon kişiyi geçen yerde, şehrin merkez ilçesinde merkezi ezan sisteminin şehit ve gazilerle ünlenmiş şehre yakışmadığını, çirkin kaldığını dile getirmek zorundayız. Hani bu uygulama, olmasını asla istemesek de, köylerde, yaylalarda, mezralarda olsa yadırgamayacağız.
Ve soruyoruz.
Gaziantep'te Ezan okuyacak din görevlileri mi yok, yoksa sesleri kötü de tepki mi çekiyor da bu sistem getirilmiş.

**********
İstanbul, İzmir, Kocaeli, Eskişehir, Sakarya, Ankara, Diyarbakır ve Van ve daha niceleri merkezi ezan ile istila edilmiş şehirlerimizden sadece bir kaçı. Ve daha bir çok şehrimizde salgın bir hastalık gibi yayılan ve hatta merkezi ezanın yaygınlaşması ile ilgili tedbirler alınsın diye Diyanet İşleri Başkanlığının giderek artan genelgeleri..
Bir zamanlar devrim hükumetine yandaş olmakla ve kadrolarına askerleri almakla ünlenen Mehmet Nuri Yılmaz ve bugünlerde din - ticaret olmaz diyerek beyanatlarda bulunan ve zamanında Diyanet İşlerinde ticareti yaygınlaştıran, "Başörtüsü Müslümanlığın ön şartı değildir. Başörtüsü sorununu siyasiler çözsün, biz sadece dinî yorumunu yaparız." diyen ve topluma faydalı çalışması bulunmayan Ali Bardakoğlu ile süren merkezi ezan sisteminin 2012 - 2014 yıllarında yasak edildiği hafızalarda olmasına rağmen son yıllarda tekrar hortlayan merkezi ezan sistemi uygulamasını ödüllendiren müftüler de kendini göstermeye başladı. 

*******
Müftülük binaları da saraya benzer yapılara, şaşaalı binalara çevrilirken "saray yavrusu" müftülük binaları artarken hizmetlerin İslam'dan uzaklaşır bir hal alamsı da bir o kadar köhnemiş zihniyetlere vakıf olanların varlığını göstermektedir.
Döner koltukta ahkam kesen sözde peygamber vekilleri..
"Ahirette boyu en uzun olacak" denilen ancak giderek boyları kısalan, ahirette müezzinliğinden hesap sorulacak olan görevliler..
Üşeniyorlar, ezan okumaya zahmet etmiyorlar.
"Ezan değil ezanı okuyan şahıs beynimi kemiriyor. Alla rızası için kapatın şu merkezi sistemi." diyor bir vatandaş..
Bu ülkenin tüm topraklarında ezan dinmesin, minareler müezzinlerin gür sesleri ile okuyacağı ezanlara sahip olsun diye kan verenlerle doludur.
Camilerde takva ile okunacak ezan da takva ile eda edilecek namaz için can verenlerin ülkesinde ezan memurları yüzbinlerce, ezanı okumakla görevlendirilenler de yüzlerce..
"Ruhumun senden İlahî, şudur ancak emeli.
Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli. 
Bu ezanlar, ki şehadetleri dinin temeli,
Ebedî, yurdumun üstünde benim inlemeli.
" diyenler nerede diye sorasım geliyor.
Böyle mi ezanlara sahip çıkacaksınız.

**********
Askeri vesayetin öncülüğünde yargı, bürokrasi, medya ve sermaye bileşenlerinin kirli ittifakıyla İslam'ı ve onun yaşamdaki pratiklerini hedef alan 28 Şubat sürecinin dayatma ve uygulamalarından olan merkezi ezan sistemi dalga dalga yayılıyor.
Merkezi sistem yüzünden ezan okuma yeteneğini vaaz verme yeteneğini kaybeden görevlilerde giderek artmaktadır.
Din görevlilerini etkisiz hale getirerek toplumu aydınlatmalarının önüne geçmek amacı ile uygulamaya konulan uygulama hem görevlileri hem de cemaati camiden soğutmaya yetmektedir.
Camilerimiz Peygamber ve sahabe dönemi uygulamalarından uzaklaşmış, terk edilmiş bir mekân vaziyetine bürünmüştür. Özelikle sabah namazlarında imamı bekleyen cami cemaati imamın yokluğu
veya işlevsizliği ile hayal­i sukuta uğrayarak, adeta cami ve cami cemaati kendi haline terk edilmiştir.
Merkezde elektrik kesilmesi ya da dalgalanma durumunda sorunların yaşandığı bilinen bir gerçektir. Ya yarıda kesilen ya da yarıdan sonra başlayan ezanlar haliyle "bu işi çocuk oyuncağına çevirdiler" anlayışına döndürüyor

**********
Bitti mi, bitmedi.. Şimdi de merkezi vaazı yaygınlaştırıyorlar.
Merkezi ezana da, merkezi vaaz eklendi. Merkezi vaaz uygulaması daha da kötü..
Bir câmiye giriyorsunuz, vaaz sesi geliyor. Sağa-sola bakıyorsunuz konuşan kişi yok. Ses hoparlörden geliyor. Yani o da merkezî... Konuşana bakmak yerine duvarlara bakıyorsunuz...
Karşınızda duran insana bakarak, mimiklerine, hareketlerine bakarak vaaz dinlemek başka boş duvara bakarak dinlemek başka.. Böyle olunca vaaz dinleme zevki ve tesirine kimse ulaşamıyor.
Merkezi vaaz sisteminin bağlı olduğu camilerde vaazı kimse dinlemiyor.
Cuma namazları, teravih namazları  ve diğer vaaz yapılması gereken zamanlarda vaazı dinleyen cami cemaati kürsüyü boş görünce eline telefonu alıyor, onunla ilgileniyor. Telefonunda interneti olmayan da yanındaki ile muhabbete başlıyor. Olmadı, camiye ezan okununca girmek için tekrar dışarı çıkıp çay, sigara içiyor. Cazırtılı, cuzurtulu ne olduğu anlaşılmayan sesi hoparlörden duymak yerine camiye geç gelmeye başlayan insanlar da çoğaldı.
Oysa, ilim için camide biriken bu insanlar bunu hak etmiyor. O kürsü denilen yerde insan görmek istiyor. O insandan dini ahlaki bilgiler öğrenmek istiyor. 
Merkezi vaaz sistemi ile imamlar, cemaatinden uzaklaştırılmış, diyalogları koparılmış, cemaat banttan gelen bir kayıt gibi neyi dinlediğini bilmeden camide hayal ve uyku hallerine gidip gelmektedir. Her mahallenin, her caminin kendine özgü bir cemaati olduğundan, imamlarımız cemaatin ilmine, ufkuna, anlayışına göre vaaz vermelidir.

******
Ezanı merkezden okutarak, vaazı merkezden verdirerek çok sayıda cami görevlisini diskalfiye etmeye yarayan, işe yaranmaz duruma düşüren bu sitemi getirenlere..
Buna göz yuman, buna izin veren, karara imza atan kim varsa herkesi kınıyorum.
Yaptığınız hizmetin vebali omuzlarınızda bir gün hesabını korkmadığınız Allah'a verirsiniz, elbet. 
Ezana saygı bırakmıyorsunuz.
Ezandan huşu almamıza engel oluyorsunuz.
Ezana yaptığınız bu çirkinlik Bilali Habeşileri ve dolayısıyla Resullulah aleyhisselamı bile üzüyordur.
Aslında ezanın insan sesi ile okunması gerektiğini yazan kitaplarla mezun olup, o makamlara geldiniz.
Geldiğinizde ezana ihanet etmekle görev yapmaya başlıyorsunuz.
Hal böyle iken ezanın kıymeti şöyle, şöyle dinlemeli, böyle saygı göstermeli, ezan okuyan müezzinle ilgili hadisler şöyle böyle diyerek nutuk atıyorsunuz ya..
Bu uygulamaya karar vermekle ne o koltuklara, ne İslamın hadimi olmaya, ne de bulunduğunuz makama, mevkiye yakışmıyorsunuz.
2012 yılında alınan kararı hatırlatalım. Birbirine yakın küçük camilerde çıplak sesle, mikrofonsuz ezanlar okunacaktı. Ne oldu...
Siz orada bunun için varsınız.
Ezanı Muhammediye saygısızlık olan merkezi ezan sistemi bir gün sizi çarpacak haberiniz yok.

Erol Kara - @Dinierk



Yorum Gönder

0 Yorumlar
*Yorumlar Editör tarafından incelenmekte olup, spam mesajlar dikkate alınmaz. Engellenir.*

Allah c.c. Buyuruyor

“Allah ve Resulü bir işe hüküm verdikleri zaman erkek olsun kadın olsun hiçbir mü’min için o işinde istediği (başka) birşeyi tercih etmek yetkisi yoktur. Kim (başka bir tercihte bulunarak) Allah’a ve Resulüne isyan ederse, şüphe yok ki apaçık bir sapıklıkla sapmış olur.” (Ahzab: 36)
Allah'a çağıran, salih amelde bulunan ve: "Gerçekten ben Müslümanlardanım" diyenden daha güzel sözlü kimdir? (Fussilet Suresi, 33)