Gazi Ahmet Paşa Cami. Mimar Sinan'ın eşsiz eserlerinden biri. Banisi Gazi Kara Ahmet Paşa.
Bu caminin gözle görülen ancak ilk durumda fark edilmeyen bir sırrı var ki, insanı ister istemez düşüncelere daldırıyor. Ve müthiş bir ders veriyor.
Mimar Sinan'ın müthiş zekasının bir örneğini ve bir başka camide göremeyeceğiniz özelliği bu caminin en büyük özelliği..
Yolunuz bir gün Topkapı sur içine düştüğünde, Fatih Sultan Mehmed hanın İstanbul fethinde şehre giriş yaptığı kapı olarak bilinen, Topkapı Mahallesi, Bicanbağcı Yokuşu 56 numarada ve İstanbul'un yedinci tepesi üzerindeki kale içi meydanına doğru gidiniz.
Meydanın sağ tarafında ağaçlar ardına mütevazi ir şekilde konuşlanmış bir cami göreceksiniz. Aslında caminin yapımı 1555 yılında Edirnekapı civarında başlanmıştır. Mihrimah Sultan'ın isteği üzerine durdurulmuş ve bölgede Mihrimah Sultan Camii'nin inşaatına başlanması ile birlikte cami ve türbenin inşaatı Topkapı'daki bugünkü yerine yapılmıştır. Kara Ahmet'in türbesi caminin 50 metre batısında müstakil bir yapıdır. Cami, medrese, türbe ve sıbyan mektebinden oluşan bir külliye şeklinde yapılmıştır.
Meydanın sağ tarafında ağaçlar ardına mütevazi ir şekilde konuşlanmış bir cami göreceksiniz. Aslında caminin yapımı 1555 yılında Edirnekapı civarında başlanmıştır. Mihrimah Sultan'ın isteği üzerine durdurulmuş ve bölgede Mihrimah Sultan Camii'nin inşaatına başlanması ile birlikte cami ve türbenin inşaatı Topkapı'daki bugünkü yerine yapılmıştır. Kara Ahmet'in türbesi caminin 50 metre batısında müstakil bir yapıdır. Cami, medrese, türbe ve sıbyan mektebinden oluşan bir külliye şeklinde yapılmıştır.
Bu cami Gazi Ahmet Paşa cami ya da Kara Ahmet Paşa Cami olarak bilinir.
Gazi Ahmet Paşa Camii iç avlusuna girdiğinizde caminin harim kapısına yönlendiğinizde bir kapı ve kapıdan çok büyük iki pencere göreceksiniz.
Sır işte burada giriş kapısının her iki yanındaki pencerelerde...
Eğer, Gazi Ahmet Paşa'yı, yaşadıklarını bilebilirseniz bu sırrın nedenini daha iyi anlayabiliyorsunuz.
Gazi Ahmet Paşa ya da Kara Ahmet Paşa Camiinin banisi Kanuni Sultan Süleyman'ın sadrazamlarından Kara Ahmet Paşa'dır. Osmanlı tarihinde Temeşvar Fatihi olarak tanınmış. Yavuz Sultan Selim'in kızı, Kanuni Sultan Süleyman'ın kız kardeşi Fatma Sultan ile evlenmiş bir paşadır.
Kanuni Sultan Süleyman'ın eşi Hürrem Sultan'ın kışkırtmaları neticesinde bir takım olayların vuku bulması sonucu suçlanan Mihrimah Sultan'ın eşi Rüstem Paşa'nın sadrazamlıktan azledilmesi sonrası vezir olan paşadır.
Ancak, bu vezirlik Gazi Ahmet Paşa'ya hiç hayırlı olmayacaktır. Gerçi, o da bunun farkında olsa da istemeye istemeye Sultan Süleyman'ın emriyle vezirliği kabul eder.
BU arada caminin yapımına 1554 yılında başlanır. Bu arada sadrazamlıktan azledilmeyi içine sindiremeyen Rüstem Paşa kayınvalidesi Hürrem ve eşi Mihrimah Sultan'ın yardımıyla paşayı 29 Eylül 1555'de boğdurarak öldürtür..
Paşa öldüğü için caminin yapımı durdurulur..
Ancak Gazi Ahmet Paşa'ya inanan, güvenen ve onun masum olduğuna, tuzak kurularak haksızca öldürüldüğüne inanan eşi vardır. Paşa'nın eşi aradan 7 yıl geçse de kocasını temize çıkartır. 7 yıl sonra bizzat Padişah'ın affı sonrası caminin yapımına yeniden başlanır.
Camii, medrese, türbe ve sıbyan mektebi ile birlikte 7 yılda tamamlanmış olur.
Gelelim kısaca camiye..
Mihrap duvarında alt pencerelerin alınlıkları ve dolap alınlıkları çini süslemeli. Mihrap, sade mermerden olup sarkıtlı ve kum saatlidir. Yine mermerden olan Minber adeta dantel gibi bir oyma tekniği ile işlenmiş. Vaaz kürsüsü, cümle kapısı ve pencerelerin ahşap kanatları 16.yy'ın geçmeli ahşap işçiliğinin en güzel örneklerinden. Müezzin mahfilinin tavanında görülen kalem işleri de dikkat çeken bir diğer süsleme örneği.
Mihrap duvarında alt pencerelerin alınlıkları ve dolap alınlıkları çini süslemeli. Mihrap, sade mermerden olup sarkıtlı ve kum saatlidir. Yine mermerden olan Minber adeta dantel gibi bir oyma tekniği ile işlenmiş. Vaaz kürsüsü, cümle kapısı ve pencerelerin ahşap kanatları 16.yy'ın geçmeli ahşap işçiliğinin en güzel örneklerinden. Müezzin mahfilinin tavanında görülen kalem işleri de dikkat çeken bir diğer süsleme örneği.
Caminin pencereleri neden büyük diye merak ediyorsanız, Onu'da Mimar Sinan'ın ustalığına ve ince zekasına dayanarak ifade etmeye çalışalım
Mimar Sinan, Paşa'nın hikâyesini biliyordu ve Paşa'nın sağlığında iken ne kadar tevekkül sahibi ve tasavvuf geçmişi olduğunu bildiği için kapıyı küçük pencereyi de büyük yapmıştı.
Mimar Sinan, Paşa'nın hikâyesini biliyordu ve Paşa'nın sağlığında iken ne kadar tevekkül sahibi ve tasavvuf geçmişi olduğunu bildiği için kapıyı küçük pencereyi de büyük yapmıştı.
Kapı, küçük çünkü Paşa sağlığında iken çok konuşmazdı. Çok konuşmayı sevmeyen biriydi. Ona göre, ağız sadece yeri geldiğinde konuşulacak, yeri geldiğinde açılacak önemli bir uzvumuzdur. Dil - dudak depreşmeden anlaşmak işte işin sırrı burada.
Pencere ise kalptir. Kalp gözü açık olan insan, dünyaya değil sadece tüm evrene bakar. Tüm dünyayı ayırım yapmadan kucaklar, yaratılanı sever yaratandan ötürü…
Pencere ise kalptir. Kalp gözü açık olan insan, dünyaya değil sadece tüm evrene bakar. Tüm dünyayı ayırım yapmadan kucaklar, yaratılanı sever yaratandan ötürü…
Yazı ve Fotoğraflar Erol Kara - @dinierk
Gazi Kara Ahmet Paşa Cami Harimi
Gazi Kara Ahmet Paşa Cami Hazire ve Şadırvanı
Gazi Kara Ahmet Paşa Cami son cemaat yeri ve avlusu
Hoş geldiniz. Fikirlerinizi paylaşmanızdan mutluluk duyarız