Sitemizde aramak istediğiniz konuyu

DiniErk - Doğru Dini Bilgi

Mini Banner

                                  "

Gömülmek İstemeyenlerin Derdi... Fırında Yakılmak


Doksan yıllık bir tartışma olan, 2015 yılında bir grup Ateist tarafından İBB'den istenilen ancak bir  düşünceden öte geçmeyen "ceset yakılması" işleminin yapıldığı krematoryumlarının inşasının mümkün olduğu, fakat "yakılmak istiyorum" diye müracaat edenlerin olmaması yüzünden sadece düşüncede kaldığı öğrenildi.

Krematoryum nedir, derseniz, cesetlerin yüksek sıcaklıklarda yakıldığı yer olarak tanımlanmaktadır.. İslamiyette caiz olmayan ancak pek çok batıl din ve kültürde ölü yakma işlemine rastlanır. Bazı kültürlerde ölünün külleri hatıra olarak saklanır. Bunun haricinde bazen salgın hastalık riski taşıyan cesetler de krematoryumlarda yakılmaktadır.

ÜLKEMİZDE KREMATORYUM

Osmanlı'nın son dönemlerinde Anadolu Kavağı sınırları içinde bir adet krematoryum denebilecek yer bulunurken, Atatürk'ün talimatıyla Zincirlikuyu Mezarlığı'nda da bir krematoryumun yapıldığı, talep olmadığı için sonraki yıllarda yıkılarak otoparka çevrildiği bilinmektedir. Şöyle ki, O dönemde, Kimyager Nureddin Münşi ve Salih Murad Bey isimli iki girişimci 1931 yılında Ölüleri Yakma Cemiyeti’ni kurmuş ve gazetelere ilanlar vererek öldükten sonra yakılmak isteyenlere hizmet verdiklerini açıklamışlardır. Mısırlı zengin bir kadının Şişli’deki bir araziyi derneğe bağışladığı ve burada yeni bir krematoryum yapılacağı da söylenmiştir. Fakat işler istenildiği gibi gitmemiş ve hiç kimse öldükten sonra yakılmak istememiştir. Zincirlikuyu’daki krematoryumda da beş yıl boyunca hiçbir cenaze yakılmamış ve birkaç yıl sonra krematoryum atıl kaldığı ve örf-âdetle bağdaşmadığı için kapatıldığı kaynaklarda belirtilmektedir. Krematoryumun bulunduğu yere de bir garaj ve müdürlük binası inşa edilmiş durumdadır.

YASALAR NE DİYOR

Türkiye’de cenazeler için kremasyon işleminin yapılacağı bir krematoryum bulunmamasına rağmen, 1930 tarihli ve 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nda, 224. ve 225. maddelerde, cesetlerin yakılmasına izin verildiği bilinmektedir. Bu maddelere göre, kremasyon işleminin yapılabilmesi için, ölen kişiye ait bedeni bir fırında yaktırabilmek için belediyeye yakma işleminden en geç yirmi dört saat önce ibraz edilmesi gereken belgeler bulunmaktadır. Bu belgeler:

  • “Ölen kişinin hastalığı sırasında, söz konusu kişinin tedavisi ile ilgilenmemiş, hastadan ve hastalıktan bağımsız bir doktor tarafından verilen ve ölümün olağan sebeplere bağlı gerçekleştiğini gösterir rapor ve defin ruhsatı (ölü gömme belgesi),
  • Ölen kişinin, ölümünün ardından bedeninin yakılmasını istediğini sağlığında yazılı olarak beyan ettiği bir belge ya da bu husustaki arzusuna şahitlik edecek üç kişinin yeminli beyan ve tasdikleri,
  • Ölen kişinin ölüm sebebinin adli bir vaka olmadığını bildiren ve mahalli polis idaresi tarafından
  • verilen bir belge” şeklindedir (1930/1489 Umumi Hıfzıssıhha Kanunu, md. 224).

Bu kanun, aynı zamanda yakma işleminin ardından küllerin mezarlıklarda tahsis edilecek özel 
bölümlerde saklanmasını da öngörmüştür12 (1930/1489 UHK, md.226; Aytulu, 2012). Ek olarak, 
yakılma izni istenilen kişiye daha önce gömme işleminin uygulanmamış olması zorunluluğu vardır. Yani gömülmüş kişilerin gömülmelerinin ardından mezarlarından çıkarılarak yakılmalarına izin verilmez (1930/1489 Umumi Hıfzıssıhha Kanunu, md. 225).

SON TALEP ATEİSTLER DERNEĞİNDEN
2015 Yılında Atesit Derneğinden bir grup kampanya sitesi olan change.org sitesi üzerinden bir kampanya başlatmış, zamanın İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden özetle isteklerini şu şekilde dile getirmişlerdir.
"Gömülmek Zorunda Değiliz!
Dünyada pek çok ülkede insanlar vasiyetleri üzerine, öldükten sonra yakılıyor. Türkiye’de de cenazesinin gömülmesini değil, yakılmasını isteyen birçok insan var. Ancak krematoryum (yakma fırını) tesisi olmadığı için bu istek karşılanamıyor. Kanunen belediyelerin krematoryum kurması ya da kurdurması konusunda hiçbir engel yok. Belediyeler ise bugüne kadar “talep olmadığı” gerekçesiyle adım atmış değiller. Görünen o ki ancak bizler talep ettiğimiz takdirde belediyeler krematoryum açabilir ya da özel firmalara yaptırabilir. Görselde de gördüğünüz üzere çok pahalı ya da işletmesi zor bir sistem değil.
Yapmamız gereken, kaç kişinin yakılmak istediğini belediyelere bildirmek. Eğer çok kişi olduğumuzu görürlerse “talep yok” bahanesi ardına sığınamayacaklardır. Nasıl defnedileceğine karar vermek herkesin kendi hakkıdır. Herkesin kendi istediği şekilde defnedilmesini sağlamalıyız."

FIRINLAR YOK AMA ÜRETİCİSİ VAR

Türkiye’de krematoryum olmamasına rağmen, Sivas’ta bir firma tarafından taşınabilir krematoryumlar
üretilmekte ve yurt dışına ihraç edilmektedir. 2016 yılında seri üretime geçen firma, Türkiye’de aktif
olarak çalışan bir krematoryum olmaması sebebiyle ihracata yoğunlaşmış ve Avrupa’da ilk 5 üretici
arasında yer almıştır. Firmaya göre de, Türkiye’de öldükten sonra yakılmak isteyenler mevcuttur ve
buna yönelik bir talep vardır (29.03.2016, www.hurriyet.com).  

İSLAM'DA ÖLÜ YAKMA MESELESİ

Dinimize göre cenazelerin yıkanıp kefenlenmesi ve toprağa gömülmesi gerekir. Kur'ân-ı Kerim'de bu işlemin insanoğluna Allah tarafından öğ­retildiği, kardeşinin cesedini ne yapaca­ğını, bir karga­nın hareketlerinden öğrenen Hz. Âdem (as)'in oğlunun şöyle dediği an­latılır:
"Yazıklar olsun bana, şu karga kadar olup da kardeşimin cesedini göm­mekten de mi aciz kaldım!" (Maide, 5/31)
Başka ayetlerde de ölünün gömülmesi gereğine dolaylı olarak işaret edilmiştir. (Tâhâ, 20/ 55; Mürselât, 77/25-26; Abese 80/21-22)
Bunun yanı sıra insan cesedi ile ilgili olarak Peygamberimiz (asm)'den şöyle bir hadis rivayet edilmiştir: "Ölünün kemiğini kırmak, onu diri iken kırmak gibidir." (Muvatta, Cenâiz 15; Ebu Davud, Cenâiz 58-60; İbn Mâce, Cenâiz, 63)

Yorum Gönder

0 Yorumlar
*Yorumlar Editör tarafından incelenmekte olup, spam mesajlar dikkate alınmaz. Engellenir.*