Türk Medeni Kanun'unda yer alan nafaka meselesi tartışılıyor ve ömür boyu nafaka hakkı üzerinde değerlendirmeler yapılarak daha kısa sürelerde sonlandırılması için çalışmalar yapılmaya başlandı.
Ömür boyu nafaka gerçekten zulüm mü.. Türk medeni Kanununda kadınlara verilen bu hak adaletsizlik midir. Eğer İslamiyete göre nafaka hakkı uygulansaydı sonuçlar nasıl olurdu. Nafaka ne kadar süre ile verilmeliydi..
Bu konumda dinimiz ne emretmektedir. Nafaka süresi ne kadar olmalıdır.
İslamda nafaka süresi
Diyanet İşleri Başkanlığı Fetva Kurulu bu konuda şu açıklamaları yaptı.
"İslam’a göre evlilik devam ettikçe ve boşama halinde iddet süresince erkek, eşinin nafakasını temin etmekle sorumludur (Bakara, 2/233; Nisâ, 4/34; Talâk, 65/7; Buhârî, “Nafakât”, 1–4; Kâsânî, Bedâi’, IV, 15-16).
Dinen boşama olmadan mahkemeye boşanma davası açılmış ve kadın da evi terk etmemişse mahkeme devam ettiği sürece eşler evli hükmünde olduğundan, dava süresince de kadının nafakasını temin etme yükümlülüğü kocasına aittir.
Bu yükümlülük mahkeme boşadıktan sonra başlayan iddet süresi bitinceye kadar devam eder.
Ancak dinen boşanma gerçekleşmişse süreç devam etse bile İslam hukukuna göre kocanın eşine yönelik nafaka borcu iddetin bitimiyle sona erer."
İddet nedir.
İddet süresi veya güncel Medeni Kanun'daki tanımlamaya göre “bekleme süresi” ya da halk arasındaki ismiyle “evlenme yasağı” boşanan kadının yeniden evlenmeden önce 300 gün (10 ay) beklemesine dair hukuki bir düzenlemedir
İslâm'da kadının iddet süresi, evliliğin sona erme sebebine göre değişik olmaktadır.
1) Evlilik kocanın ölümüyle sona ermişse, kadın dört ay on gün iddet bekler. Nitekim Kur'an'da şu ayet bunu açıklamaktadır:
"İçinden ölenlerin geride bıraktıkları hanımları, kendi kendilerine dört ay on gün beklerler." (el-Bakara, 2/234).
2) Hamile kadının iddeti doğuma kadardır. Burada evlenme gerek kocanın ölümü ve gerekse boşanma sebebiyle sona ersin, hüküm değişmez. Ayette
"Hamile kadınların iddetlerinin sonu, çocuklarını doğurmalarına kadardır." (et-Talâk, 65/4) buyurulur.
Eğer hamilelik evlilik dışı meydana gelmiş olur ve kadın tabîi baba olan suç ortağı erkekle evlenmek isterse, beklemeksizin evlenebilirler.
Yabancı bir erkekle evlenmek isterse, Hanefi ve Şâfiîlere göre yine beklemeksizin nikah akdi yapılabilir, fakat zifaf doğuma kadar geciktirilir.
Evlilik dışı birleşmede kadının hamile olup olmadığı belli değilse ve başka bir erkekle evlenmek isterse bir defa hayız görünceye kadar iddet beklemesi gerekir. Eğer kadın hayız görmeyen cinstense bir ay beklemesi yeterlidir.
3) Boşanan kadınların iddeti, eğer hamile değilse üç hayız (kurû) süresidir. Bu da normal hayız gören kadınlarda yaklaşık üç ay kadar bir sürede gerçekleşir:
"Boşanan kadınlar, kendi kendilerine üç hayız ve temizlenme süresi beklerler." (el-Bakara, 2/228).
4) Hayız görmeyen küçüklerle hayızdan ümit kesilen yaşlıların iddeti üç aydır:
"Kadınlarınızdan artık hayızdan ümit kesmiş olanlarla, henüz hayız görmeyecek kadar küçük olanların iddeti, şüphelenirseniz, biliniz ki, üç aydır." (et-Talâk, 65/4).
Konu hakkında görüşlerini aldığımız ilahiyatçılar da "İslam’da çocuk için nafaka ödenir. Çünkü çocuğun iaşesi babaya aittir. Fakat kadın, iddeti dolduktan sonra nafaka alamaz. Sadece çocuklara bakım parası ödenir. Ama bu, kadının şahsi nafakası olmaz. Eğer çocuklara da baba bakıyorsa kadın nafaka namına hiçbir şey alamaz. İddet bittikten sonra erkek kendi rızasıyla nafaka vermeye devam ederse kadın onu alabilir. Fakat süre bittikten sonra koca istemeden, istek dışı biçimde kadın zorla ondan nafaka olursa bu caiz değildir. Kocanın rızası olmadan mahkeme zoruyla alınan nafaka dinen caiz değildir. Kadının çocuğu olmadığı zaman iddet süresi sonrasında nafakasını yakınlığına göre ailesi karşılamalıdır. Ailesi yoksa devlet bakmak zorundadır.” ifadelerini kullandı."
Bu duruma göre, henüz bülûğ çağına girmemiş veya yaşı ilerlediği için artık hayızdan kesilmiş olan kadınların iddet süresi boşanmadan sonra üç aydır.
Yukarıdaki açıklamalara bakılacak olursa İslam dininde nafaka ömür boyu bir süre olarak emredilmemiştir. Buna göre Müslümanlıkta iddet süresince nafaka hak, bu süre sonrasında ise nafaka haram olmaktadır.
Ne var ki Türk Medeni Kanunu batıdan alındığı ve Müslüman toplumuna gayrimüslimlerin kuralları ile yaşama mecburiyeti getirildiği için insanlar, bilhassa erkekler bu konuda zulmün esiri olmaktadır. Üç beş gün evli kaldıktan sonra boşanan kadınlar ömür boyu nafaka alarak kendilerince keyif yapmaktadır. Ne var ki, İslami kurallara göre iddet süresince nafaka alma hakkına sahip olanlar iddet sonrası aldıkları nafakalarla haram yediklerinin farkında değillerdir.
Diyanet İşleri Başkanlığı Fetva Kurulu bu konuda şu açıklamaları yaptı.
"İslam’a göre evlilik devam ettikçe ve boşama halinde iddet süresince erkek, eşinin nafakasını temin etmekle sorumludur (Bakara, 2/233; Nisâ, 4/34; Talâk, 65/7; Buhârî, “Nafakât”, 1–4; Kâsânî, Bedâi’, IV, 15-16).
Dinen boşama olmadan mahkemeye boşanma davası açılmış ve kadın da evi terk etmemişse mahkeme devam ettiği sürece eşler evli hükmünde olduğundan, dava süresince de kadının nafakasını temin etme yükümlülüğü kocasına aittir.
Bu yükümlülük mahkeme boşadıktan sonra başlayan iddet süresi bitinceye kadar devam eder.
Ancak dinen boşanma gerçekleşmişse süreç devam etse bile İslam hukukuna göre kocanın eşine yönelik nafaka borcu iddetin bitimiyle sona erer."
İddet nedir.
İddet süresi veya güncel Medeni Kanun'daki tanımlamaya göre “bekleme süresi” ya da halk arasındaki ismiyle “evlenme yasağı” boşanan kadının yeniden evlenmeden önce 300 gün (10 ay) beklemesine dair hukuki bir düzenlemedir
İslâm'da kadının iddet süresi, evliliğin sona erme sebebine göre değişik olmaktadır.
1) Evlilik kocanın ölümüyle sona ermişse, kadın dört ay on gün iddet bekler. Nitekim Kur'an'da şu ayet bunu açıklamaktadır:
"İçinden ölenlerin geride bıraktıkları hanımları, kendi kendilerine dört ay on gün beklerler." (el-Bakara, 2/234).
2) Hamile kadının iddeti doğuma kadardır. Burada evlenme gerek kocanın ölümü ve gerekse boşanma sebebiyle sona ersin, hüküm değişmez. Ayette
"Hamile kadınların iddetlerinin sonu, çocuklarını doğurmalarına kadardır." (et-Talâk, 65/4) buyurulur.
Eğer hamilelik evlilik dışı meydana gelmiş olur ve kadın tabîi baba olan suç ortağı erkekle evlenmek isterse, beklemeksizin evlenebilirler.
Yabancı bir erkekle evlenmek isterse, Hanefi ve Şâfiîlere göre yine beklemeksizin nikah akdi yapılabilir, fakat zifaf doğuma kadar geciktirilir.
Evlilik dışı birleşmede kadının hamile olup olmadığı belli değilse ve başka bir erkekle evlenmek isterse bir defa hayız görünceye kadar iddet beklemesi gerekir. Eğer kadın hayız görmeyen cinstense bir ay beklemesi yeterlidir.
3) Boşanan kadınların iddeti, eğer hamile değilse üç hayız (kurû) süresidir. Bu da normal hayız gören kadınlarda yaklaşık üç ay kadar bir sürede gerçekleşir:
"Boşanan kadınlar, kendi kendilerine üç hayız ve temizlenme süresi beklerler." (el-Bakara, 2/228).
4) Hayız görmeyen küçüklerle hayızdan ümit kesilen yaşlıların iddeti üç aydır:
"Kadınlarınızdan artık hayızdan ümit kesmiş olanlarla, henüz hayız görmeyecek kadar küçük olanların iddeti, şüphelenirseniz, biliniz ki, üç aydır." (et-Talâk, 65/4).
Konu hakkında görüşlerini aldığımız ilahiyatçılar da "İslam’da çocuk için nafaka ödenir. Çünkü çocuğun iaşesi babaya aittir. Fakat kadın, iddeti dolduktan sonra nafaka alamaz. Sadece çocuklara bakım parası ödenir. Ama bu, kadının şahsi nafakası olmaz. Eğer çocuklara da baba bakıyorsa kadın nafaka namına hiçbir şey alamaz. İddet bittikten sonra erkek kendi rızasıyla nafaka vermeye devam ederse kadın onu alabilir. Fakat süre bittikten sonra koca istemeden, istek dışı biçimde kadın zorla ondan nafaka olursa bu caiz değildir. Kocanın rızası olmadan mahkeme zoruyla alınan nafaka dinen caiz değildir. Kadının çocuğu olmadığı zaman iddet süresi sonrasında nafakasını yakınlığına göre ailesi karşılamalıdır. Ailesi yoksa devlet bakmak zorundadır.” ifadelerini kullandı."
Bu duruma göre, henüz bülûğ çağına girmemiş veya yaşı ilerlediği için artık hayızdan kesilmiş olan kadınların iddet süresi boşanmadan sonra üç aydır.
Yukarıdaki açıklamalara bakılacak olursa İslam dininde nafaka ömür boyu bir süre olarak emredilmemiştir. Buna göre Müslümanlıkta iddet süresince nafaka hak, bu süre sonrasında ise nafaka haram olmaktadır.
Ne var ki Türk Medeni Kanunu batıdan alındığı ve Müslüman toplumuna gayrimüslimlerin kuralları ile yaşama mecburiyeti getirildiği için insanlar, bilhassa erkekler bu konuda zulmün esiri olmaktadır. Üç beş gün evli kaldıktan sonra boşanan kadınlar ömür boyu nafaka alarak kendilerince keyif yapmaktadır. Ne var ki, İslami kurallara göre iddet süresince nafaka alma hakkına sahip olanlar iddet sonrası aldıkları nafakalarla haram yediklerinin farkında değillerdir.
Erol Kara tarafından @Dinierk için derlenmiştir.
Hoş geldiniz. Fikirlerinizi paylaşmanızdan mutluluk duyarız