Karidesin Yenmesi Neden Zararlı Ortaya Çıktı

Hanefi mezhebine tabi Müslümanlar için mekruh olan karidesin zararını İngiliz bilim adamları çözdü.

Bilindiği gibi, Midye, istiridye, kalamar gibi deniz hayvanları Şâfiî, Mâlikî ve Hanbeli mezheplerine göre yenebilirken, Hanefî mezhebine göre yenilmemektedir.
Hanefî mezhebinin haram saymasının sebebi, "bu çeşit hayvanları gerek görünüş, gerekse yenen kısımları itibariyle hoş olmaması, çirkin ve pis sayılmasıdır". diye bilinirken asıl nedenin karidesin vücut yapısında uyuşturucu maddelerinin yanı sıra böceklerin öldürülmesi için yapılan ilaçların kullanıldığı maddelerin varlığı olduğu ortaya çıktı.
Bir grup araştırmacı, İngiltere’nin doğusunda bulunan Suffolk bölgesindeki nehirlerde kimyasal incelemeler yaptığı sırada bu nehirlerdeki karideslerde kokain bulunduğunu tespit etti.
BBC’den elde edilen habere göre, Londra’daki King’s College Üniversitesi’nden bir grup araştırmacı, Suffolk Üniversitesi ile işbirliği içinde Suffolk şehrindeki 5 nehirde 15 farklı bölgede test yaptı.
Araştırmacılar, test yapılan örneklerin tümünde kokain ve diğer uyuşturucu maddelerin yanı sıra yüksek miktarda böcek ilacı ve yasaklanan ilaçlardan bulunduğunu açıkladı.
İngiltere’deki King’s College London’daki araştırmacılar, Suffolk Üniversitesi ile işbirliği içinde Suffolk’taki 15 farklı yeri test etti. Raporlarında, kokainin test edilen tüm örneklerde bulunduğu belirtildi. Kokain ve Ketamin gibi yasadışı ilaçların karideslerin içinde yaygın olarak bulunduğunu ortaya çıkardı
Araştırmacılar, bulguların onlar için de büyük bir sürpriz olduğunu söyledi.
King’s College Üniversitesi’nden Leon Baron “Bu tür ilaçların ve böcek ilaçlarının varlığı bizim için bir sürprizdi. Bunları Londra gibi kentsel alanlarda görmeyi bekliyorduk, Suffolk gibi küçük bölgelerde değil” diye konuştu.
Suffolk Üniversitesi'nde eğitim veren Prof. Nick Burry, yaptığı açıklamada, “Bu kokainin sadece  Suffolk'taki karideslerde mi yoksa İngiltere ve yurtdışındaki daha geniş alanlarda bulunup bulunmadığına dair daha fazla araştırmaya ihtiyacımız var” dedi.
Burry, “Çevre sağlığı konusu iklim değişikliği ve plastik atık birikimi sonucunda ortaya çıkan kirlilik nedeniyle son zamanlarda çok dikkat çekti. Bununla birlikte uyuşturucular gibi görünmez kimyasal kirlenmenin çevre ve hayvan ve su organizmalarının sağlığı üzerindeki etkisi daha fazla araştırma ve dikkat gerektiriyor” ifadelerini kullandı.
Diyamnet Fetva Kurulu da bu konuda yaptığı açıklamada şunlarıo ifade etmiştir.
Yengeç, ıstakoz, karides, kalamar, midye, kurbağa vs. gibi deniz ürünleri yenir mi?
Kur’an-ı Kerim’de, denizden elde edilen yiyeceklerin helal olduğu bildirilmiştir (Mâide, 5/96; Fâtır, 35/12). Hz. Peygamber de (s.a.s.), “Denizin suyu temiz, ölüsü helaldir.” (Ebû Dâvud, Tahâret 41) buyurmuştur.
Hanefi mezhebi, zikredilen naslarda helal olduğu belirtilen “deniz hayvanları” ifadesiyle balık türünün kastedildiği, dolayısıyla balık sınıfına girmeyen midye, kalamar, yengeç, ıstakoz, karides gibi deniz hayvanlarının helal olmadığı görüşünü benimsemiştir (Kâsânî, Bedâi’, V, 35).
Şafii mezhebinde konuyla ilgili şöyle bir ayrım yapılmıştır: Deniz canlıları sadece suda yaşayabiliyor ve sudan çıktığında boğazlanmış hayvan gibi kısa sürede ölüyorsa, şekline ve ölüm durumuna bakılmaksızın yenmesi helaldir. Ancak aslen suda yaşayan fakat karada da yaşayabilme özelliğine sahip olan hayvanlara gelince bunlardan eti yenen kara hayvanlarına benzeyenlerin yenmesi, boğazlanması şartıyla helal, eti yenmeyenlere benzeyenlerin yenmesi ise haramdır. Buna göre kurbağa, yengeç, kaplumbağa ve su yılanının yenmesi helal değildir (Remlî Nihayetu’l-Muhtac, VIII, 113,150-152.).
Mâlikî mezhebi hiçbir deniz hayvanını istisna kılmazken, Hanbelî mezhebi yılan balığını habis saydığı için haram olarak vasıflandırmaktadır.
Denizden çıkan ürünler için ilmihal kitapları bunlardan bahsederken esrar, kokain gibi maddeler için de haram denilmesi konusunda ilmihallerde şu bilgiler yer almaktadır.
Allah Teala Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır:
“Ey iman edenler! Hamr, kumar, dikili taşlar,  fal ve şans okları birer şeytan işi pisliktir; bunlardan uzak durun ki kurtuluşa eresiniz.” (Maide, 5/90)
Ayette geçen “hamr” kelimesi başta alkollü içkiler olmak üzere kişinin aklını örten yani akli ve ruhi dengesini bozan her türlü katı ve sıvı yiyecek ve içecekleri kapsamaktadır.
Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem de kişiye sarhoşluk veren her şeyin haram olduğunu bildirmiştir. (Bkz: Müslim, Eşribe, 73; Ebu Davud, Eşribe, 5; Tirmizi, Eşribe, 1)
Esrar ve bilumum uyuşturucu maddeler kişiyi sarhoş ettiği ve uyuşturduğu için haram kılınmış ve bunlardan uzak durulması emredilmiştir. Bu tür maddeler kullanıcıların sinir sistemini bozmakta, irade ve düşünme kabiliyetlerini yok etmektedir. Bunları kullananlar giderek dış dünyadan kopmakta, her türlü kötülük ve suçları işlemeye hazır hale gelmekte, kendi öz kimliğinden kopmaktadır. Modern tıp, psikoloji ve toplum bilimleri esrar, afyon, eroin ve kokain gibi uyuşturucu ve keyif verici maddelerin insan sağlığı ve toplum düzeni için alkollü içkilerden bile daha zararlı olduğu noktasında birleşmektedirler.