
Bu hastaneler genelde Türklere hizmet vermekle yükümlü olsa da dini görevlerinin yapmak için orada bulunan her Türk vatandaşı buralarda tedavi edilemez. Nedeni ise kendilerine göre yasal olmayan yollardan gelenler. Biraz daha açarsak Diyanet organizasyonu ve yetkili acenteler ile gitmeyenler Türklere ait bu kurumlardan tedavi olmak hakkına sahip değildir.
Diyanet, bir kamu kuruluşu olup bu millete hiç bir karşılık beklemeden hizmetle yükümlü olsa da hizmetleri karşılığında ayrım yapmış olması da rahatsız edici boyuttadır. Yazımızda yer verdiğimiz şikayetlerle de görüleceği gibi Diyanet'in hastanelerinde sağlıkçıların keyifli davranışları her yıl tekrarlanmaktadır.
Madalyonun ters yüzünde , kendi maaşları, harcırahları ile bedava umre ve hac yapma fırsatı bulan sağlıkçıların Mekke/Medine'ye dini görevlilerini yapmak için gittiklerini sanma zafiyetinden kaynaklanmaktadır. Gerek umre gerekse hac mevsimlerinde olsun sağlıkçılar önce ziyaretler, önce hac ya da umre ibadetleri deyip sağlık hizmetlerinden kaçınmaya çalışmaları..
Denetleme günlerinde tüm ekip kameralar ya da yetkililer önünde hastanede hazır, hastalara yakından ilgili görünürken, boy boy sıcak görüntüler verirken bilhassa gece mesai saatlerinde görevlerini salmakta, hastalarla ilgilenmekten uzak ve her gelen suçlar şekilde davranmaktadır.
![]() |
Resim DİB Başkanı Ali Erbaş'ın Mekke Hastanesini Ziyaret Gününde çekilmiştir. Her zaman görev yapanlar bu kadar değildir. Saatlerce sıra beklenebiliyor. |
Diyanet İşleri Başkanlığının "HACDA SAĞLIK HİZMETLERİ başlıklı yönetmeliğinden kısaca gördüğümüz şu başlıklar dikkat çekicidir.
- Mekke ve Medine'de yeterli tıbbi ve teknik donanıma sahip birer hastane ve ihtiyaca göre tespit edilen sağlık merkezlerinde hacıların her türlü sağlık problemlerine yönelik hizmetler verilmektedir.
- Bununla birlikte Arafat, Müzdelife ve Mina intikalleri esnasında kurulan sahra hastanelerinde de sağlık hizmeti sunulmaktadır.
- Hastane ve sağlık merkezlerinde Suudi Arabistan makamlarının izin verdiği cerrahi müdahaleler, ağır yaralanma ile sonuçlanan kazalar dışında kalan vakalarda tedavi hizmeti verilmektedir.
- Hastalar, hastalığının derecesine göre ayakta veya yataklı olarak tedavi edilmektedir. Ağır vakalarda ise hasta Suudi Arabistan hastanelerine sevk edilmekte, tedavisi bir tercüman ve görevli doktor nezaretinde takip edilmekte olup yapılan tedavi giderleri için ücret alımamaktadır.
- Hastane ve sağlık merkezlerinde Diyanet İşleri Başkanlığı hac organizasyonu, acenta organizasyonu ve Avrupa hacıları için ücretsiz hizmet sunulmakta, ilaçlar da ücretsiz verilmektedir.
- Hastane ve sağlık merkezleri 7/24 sekizer saatlik üç vardiya halinde 08:00-24:00 saatleri arasında hizmet vermektedir.
- Hastanelerin acil servisleri ile hac yolcularının yoğun olduğu ve hastaneye uzak olan bölgelerde belirlenen sağlık merkezlerinde ise 24 saat esasına göre üç vardiya halinde sağlık hizmeti verilmektedir.
UMREDE SAĞLIK HİZMETLERİ
- Diyanet İşleri Başkanlığı , Suudi Arabistan'da umre döneminde sadece 'sınırlı poliklinik' şeklinde sağlık hizmet verilmektedir. Poliklinik hizmetinin yetersiz kaldığı durumlarda umre yolcuları Suudi Arabistan hastanelerinden de ücretsiz istifade edebilmektedirler.
Yönetmeliğe göre her şeyin güllük gülistanlık olduğu, devletin Türk hacılara gereken özen gösterdiği, 500 personel ve iki şehirde irer bina ve ofislerde sağlık hizmetleri verildiği bir gerçek. Ancak, çalışanların hastalara gerekli ilgiyi göstermediği de bir o kadar açık.
Diyanet, Hangi Hacılara Sağlık Hizmeti Veriyor, Kimler Mağdur
Yukarıda Cimer'e yazan bir vatandaşa verilen cevbı görmektesiniz. Bu demek oluyor ki, bireysel umre yapanalr sağlıkta yetim evlat .Çünkü,
Diyanet, günümüz bedeli ile 60 dolar veren şirketlere kimlik kartı satıp, bu kartı taşıyanlara Mekke ve Medine'de sağlık hizmeti (Bu sağlık hizmeti de aile hekimliği gibi ilaç yazmaktan öteye gitmiyor. Hac zamanı 5 katlı tam teşekküllü olduğu söylenen hastanede (sadece küçük ameliyatlar yapılır) verebiliyor. Öte yandan imkânların genişlemesi ile bireysel umreye gelen, ya da korsan fakat Diyanet kaydı olmaksızın, Diyanet'ten daha iyi hizmet vermeyi sağlayan yıllanmış şirketlerle giden şirket yolculara sağlık hizmeti verilmemektedir.. Bu milletin parasıyla kurulan, her zaman bu milletin parasına göz diken, infak diye diye vatandaşın sırtından krallık kuran Diyanet kendi vatandaşına gurbet sayılan o topraklarda neden hizmet vermiyor. Anlaşılır gibi değil.
Oysa, Mekke ya da Medine'ye hac ve umre ibadeti için giden herkese ayrım yapılmadan Diyanet hizmet vermekle yükümlü olmak zorundadır.
Bununla birlikte ülkemizde tüm mültecilere sağlık hizmetleri sınırsız verilirken Mekke ve Medine’de sağlık hizmetlerinde Türk hastanelerinde ayrımcılık yapılması anlaşılır gibi değil.
SGK ile İşbirliği Yaparak Tedavi İmkanı Sağlanmalı
Diyanet kutsal topraklarda sağlık hizmeti verip, "bizdensiniz", "bizden değilsiniz" diyerek Türk umreciler arasında ayrım yapmanın bir yolunu mutlaka bulmak zorundadır. Bunun da en basit yolu, teknolojinin zirve yaptığı zamanımızda SGK ile işbirliği yaparak Mekke/Medine Diyanet sağlık merkezlerinde Türkler arasında ayrım yapmaksızın tedavi süreçlerini yapması gerekir. Diyanet ya da yetkili şirketlerin organizasyonu ile gelmeyenlerin sağlık hizmeti SGK sistemi üzerinden yapabilir. Böylece çözüm bulunmuş olur.
Bununla birlikte sağlık çalışanlarını sürekli denetimlerle, arazi olma / kaytarma/ görevden kaçma heveslilerinin tespiti halinde haklarında görevi ihmalden soruşturma açılıp kamu hizmetlerinden mahrum edilmesi de sonraki dönem çalışanlara da ibret olması açısından elzemdir.
İşte Hac yada Umrede Yaşanan Sıkıntılara Örnekler (Şikayetvar Sitesinden Alınmıştır)


@Dinierk / Arge
Hoş geldiniz. Fikirlerinizi paylaşmanızdan mutluluk duyarız