
Tüm Servetini İslam'a Hizmet İçin Harcadı
Adı Steven Indra Wibowo
Memleketi Endonezya
Tanınmış bir İslam vaizi
Endonezya Üniversitesi Tıp Fakültesi Mezunu
Mesleği Doktor
Daha önce Katolik bir Hristiyan olan Steven
Daha önce Katolik bir Hristiyan olan Steven
2000 Yılında Müslüman Olmuş
COVID-19 salgını sırasında insanlara yardım etmek için iki evini, yedi arabasını ve üç lüks bisikletini satmış.
Bu da yaklaşık 12.000.000.000 Endonezya Rupisi yani 29.964.000,00 Türk Lirası ediyor
COVID-19 salgını sırasında insanlara yardım etmek için iki evini, yedi arabasını ve üç lüks bisikletini satmış.
Bu da yaklaşık 12.000.000.000 Endonezya Rupisi yani 29.964.000,00 Türk Lirası ediyor
Steven, Endonezya Mualaf (Din Değiştirme) Merkezi'nin kurmuş
60.000'den fazla insanın İslam'ı benimsemesine yardımcı olmuş.
60.000'den fazla insanın İslam'ı benimsemesine yardımcı olmuş.
Koh Steven ayrıca, İslam'ı öğrenmek isteyen yeni Müslümanlar için geçici konutlar oluşturmayı planlamış.
Yeni Müslümanları barındırmak için kendi cebinden para harcayarak evler kiralamış
1981 doğumlu, genç ve bilinen herhangi bir sağlık sorunu olmayan bir kişi olarak biliniyordu
Ve bir gece yatı namazı sonrası 19 Ekim 2022 yılında diyabet teşhisiyle vefat etmiş.
Yakın bir arkadaşının ifadesine göre, "ölümü kıskanılacak bir durummuş. Cenazesini yıkayan hastane görevlisi, ilk kez bu kadar temiz bir cesedi yıkadıklarını söylemiş.. Vücudunda tek bir kir yokmuş..
Steven Nasıl Müslüman Oldu
"Beni İslam'a geçiren şey sadece eğlenceydi. Sadece eğlenceydi. Sadece merak ediyordum, nasıl bir şey olduğunu merak ediyordum," dedi.
O dönemde İslam'daki emir sisteminin, yani namazda tekbirin kendisini şaşırttığını anlattı.
"Bir tekbir, herkes tekbir söylüyor. Bir tekbir, herkes eğiliyor. Bir tekbir, herkes secde ediyor. Cinsiyeti, nesilleri ve toplumu aşan tek bir emir bu. İster hademe ister yönetici olsun, hepsi aynı; hiçbir ayrım yok," diye açıkladı.
"Bu harika bir şey. Gerçekten, bunun nasıl olabileceğini merak ediyordum," diye ekledi.
Koh Steven daha sonra İslam'ı daha derinlemesine araştırmaya başladı. Çalışmaları sonucunda İslam'ın sadece hayatı değil, ahireti de yönettiğini keşfetti.
"Tıpkı hayattaki düzen gibi, fıkıh da her şeyi düzenler. Yemek yemek sağ elle düzenlenir. Bu, İslam hukukunun koyduğu düzendir. Tuvalete sol ayakla girilir, sağ ayakla çıkılır," diye açıkladı.
Koh Steven, "Bu basit şeylerin hepsi İslam'da düzenlenmiştir. İslam, ölümden sonra bile tüm insanları düzenler. Sürekli yapılan iyi işlerin, faydalı bilginin ve dindar evlatların dualarının mükafatının ölümden sonra asla bitmeyeceğini biliyoruz," dedi.
"Orada çok güçlü bir inancım vardı. İman ettiğimde orada kötü hiçbir şeyle karşılaşmadım. Eski inancım çok güçlüydü. Yani kötü hiçbir şeyle karşılaşmadım; sadece İslam çok daha iyiydi," diye açıkladı.
"Bu benim tercihim. Kanun açık ve İslam'daki düzen ve disiplin eskisinden çok daha iyi. Mesela, tek bir tekbirle herkes eğiliyor, tek bir tekbirle herkes secde ediyor. Hepsi bu, başka bir şey yok," diye sözlerini tamamladı Koh Steven.
Steven'in hayatındaki En Önemli Olay
Steven'in hayatının en önemli anılarından biri de Mekke'de 300 Çinlinin Müslüman olmasını sağlaması
Olay şöyle;
11 Aralık 2011 tarihinden itibaren genişletme çalışmaları nedeniyle resmen şantiye alanına dönen Mekke’deki Mescidi Harem inşaatına Alman iki firmanın da katıldığı o dönem haberlerde yer almıştı.
2015 yılında yazdığımız bir yazı da yer verdiğimiz bu olay üzerine "Almanların Kabe'de ne işi var?. " demiştik.
2015 yılında yazdığımız bir yazı da yer verdiğimiz bu olay üzerine "Almanların Kabe'de ne işi var?. " demiştik.
Müslüman olmayan hiçbir insanın Mekke ve Medine’ye girmemesi gerekirken bu inşaat çalışmalarında iki Alman firmanın nasıl ve ne şekilde çalışma yapacağı, Harem bölgesine nasıl girecekleri konusu Arabistan’daki din âlimlerini de ikiye bölmüş ama çözüm ne yazık ki ihalenin feshi konusunda olmamıştı.
Bir süre sonra edindiğimiz haberde "Çin’den metro çalışmalarında çalışmak üzere Mekke’ye gelen 600 Çinli işçi Müslüman olmaya karar verdi. " denilmekteydi.
İnanılacak gibi değildi. Hatta "takiyye mi" demiştik. Başka bir hinlik mi var diye sormuştuk.
Bunlar da daha önce 1989 Kabe baskınını önlemek için gelen Fransız askerleri gibi bir fetva (!) ile Müslüman mı edilmişti.
İşte yine böyle bir durum daha önce de 2007 yılında yine 300 kadar Çinlinin Müslüman edilmesi ile bir kez daha yaşanmış. Bunu sağlayan Steven Indra Wibowo'nun ta kendisiymiş.
Steven, olayı şöyle anlatıyor
"Orada çok sayıda Çinli işçi vardı. Bu ilgimi çekti çünkü bildiğim kadarıyla gayrimüslimlerin Mescid-i Haram'a girmesine izin verilmiyor. Sonra restoranlardan yiyecek alıp onlara götürdüm. Yemeği onlarla paylaştım ve sohbet ettim. Evet, genellikle dindar değiller. Ayrıca onlara gayrimüslimlerin Mescid-i Haram'a girmesinin yasak olduğunu da anlattım. Uzun lafın kısası, sonunda onları Müslüman yaptım. Bir kampta herkes Kelime-i Şehadet getirdi. Olaydan sonraki gün Harem-i Şerif askerleri geldi. Evet, şaşırdım, o sırada hâlâ oteldeydim ve başka bir asker beni aldı. Yolculuk boyunca uzun süre eve dönemeyeceğimden şüpheleniyordum. O zamana kadar Şeyh Abdurrahman es-Sudeys ile görüştüm. Hemen bana Arapça konuşabiliyor musun diye sordular. "Laa" (hayır) dedim. İngilizce mi? "Evet" dedim. Sonra Cambridge Üniversitesi'nden mezun olduğunu söyledi. İngilizcesi iyi, anlaşılır idi.. Bana, "Beni tanıyor musun?" diye sordu. "Evet, biliyorsun, sen Mescid-i Haram Emiri Şeyh Abdurrahman es-Sudeys'sin." diye cevap verdim. Sonra tekrar sordu, "Dün o 317 Çinli işçiye ne yaptın?" diye. " Ben sadece onları Müslüman yaptım." diye cevap verdim. " Bildiğim sürece , Müslüman olmayanların Mescid-i Haram'a girmesine izin verilmez." dedim.
İnna lillahi ve inna ileyhi raciun .
Allah onu affetsin ve ona hesapsız cennet bahşetsin.
Erol Kara - @Dinierk için derledi
Hoş geldiniz. Fikirlerinizi paylaşmanızdan mutluluk duyarız