
Îsâr, insanın muhtaç olduğu bir şeyi, kendisine lazım olsa dahi en azından bir kısmını, diğer insanlara tercih etmesidir. Îsâr bir fedakârlıktır, bir cömertliktir, hatta cömertliğin zirve noktasıdır. Îsâr, insanın kendi derdini, sıkıntısını unutup başkalarının derdine deva olmaya çalışmasıdır.
Sözlükte “bir şeyi veya bir kimseyi diğerine üstün tutma, tercih etme” mânasına gelen îsâr ahlâk terimi olarak “bir kimsenin, kendisi ihtiyaç içinde bulunsa bile sahip olduğu imkânları başkalarının ihtiyacını karşılamak üzere kullanması, başkasının yararı için fedakârlıkta bulunması” demektir.
Kur’an-ı Kerim’de İsar kavramı denilince, zekât, sadaka, infak, ihsan, teâvün gibi bir kavram şeklidir.
Başta Hz. Peygamber olmak üzere sahabe-i kiram bu fedakârlık ve feragatin en güzel örneklerini bizzat yaşamışlar ve kendilerinden sonra gelecek olan İslam toplumuna örnek olmuşlardır.
Sözlükte “bir şeyi veya bir kimseyi diğerine üstün tutma, tercih etme” mânasına gelen îsâr ahlâk terimi olarak “bir kimsenin, kendisi ihtiyaç içinde bulunsa bile sahip olduğu imkânları başkalarının ihtiyacını karşılamak üzere kullanması, başkasının yararı için fedakârlıkta bulunması” demektir.
Kur’an-ı Kerim’de İsar kavramı denilince, zekât, sadaka, infak, ihsan, teâvün gibi bir kavram şeklidir.
Başta Hz. Peygamber olmak üzere sahabe-i kiram bu fedakârlık ve feragatin en güzel örneklerini bizzat yaşamışlar ve kendilerinden sonra gelecek olan İslam toplumuna örnek olmuşlardır.
Kur’an-ı Kerim’de İsar;
Bunun üzerine Resûlullah (s.a.v.): “Hayır, siz onları hayırla andığınız ve onlar için Allaha dua ettiğiniz müddetçe mutlaka size de ecir ve sevap verilir.” buyurdu. (Ahmed, Müsned, III, 204; Ebû Ya’lâ, Müsned, VI, 415; Beyhakî, es-Sünenü’l-kübrâ, VI, 183. )
Bunun üzerine Hz. Peygamber:
“Bu mal Allah’ın dilediği şekilde Kureyş muhacirlerine de verilecektir” buyurdu. Ensar, muhacirlere de vermesini ısrarla Hz. Peygamber’e söylüyorlardı. Sonunda Hz. Peygamber, Ensar’a hitaben:
“Benden sonra siz Ensar topluluğu yakın bir gelecekte başkalarının
size tercih edilmesini göreceksiniz. O takdirde sizler bana kavuşuncaya
kadar sabrediniz”31 buyurdu.
Îsârın Faydaları
Müminin başkalarını kendine tercih etmesi onun imanının kemaline delalet eder, onun iyi insan, güzel Müslüman olduğunu gösterir.
Îsâr, Mümini Allah’ın sevgisine ve rızasını ulaştırır. Bir mümin için Allah’ın sevgisini ve rızasını kazanmaktan daha büyük bir şey yoktur.
İnsanlar arasında ülfet, muhabbet, şefkat ve merhamet meydana getirir. Böylece birbirlerini seven ve sayan insanlardan meydana gelen bir sevgi toplumu oluşmuş olur
- “Şüphesiz Allah katında en değerliniz O’nun emirlerine karşı gelmekten en çok sakınanızdır” (Hucurât Sûresi, 49/13)
- "Allah’a ve resulüne iman edin; O’nun size emanet olarak verdiklerinden, başkaları için de harcayın. İçinizden iman edip böyle harcamada bulunanlara büyük mükâfat vardır" (Hadîd Sûresi, 57/7)
- “Zenginlerin mallarında muhtaç ve yoksulların da hakkı vardır.” (Zâriyât Sûresi, 51/19)
- “Onlara, Allah’ın size verdiği maldan veriniz.” (Nûr Sûresi, 24/33)
- “Onlardan önce Medine’yi yurt edinmiş olup da imanı gönüllerine yerleştiren kimseler, hicret edip kendilerine gelen müminleri severler. Onlara verilenlerden dolayı gönüllerinde bir kıskançlık duymazlar, çekememezlik hissetmezler. Aksine kendileri zaruret içerisinde bulunsalar bile onları kendilerine tercih ederler/ kendilerinden önde tutarlar. Kim böyle nefsinin hırs ve cimriliğinden korunursa, işte kurtuluşa erenler onlardır.” (Haşr, 59/9)
- “Onlar, kendi canları çekmesine rağmen yemeği yoksula, yetime ve esire yedirirler. Biz sizi Allah rızası için doyuruyoruz; sizden ne bir karşılık ne de bir teşekkür bekliyoruz.” (İnsan Sûresi, 76/8-9)
- “……akrabaya, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, yardım isteyenlere, özgürlüğüne kavuşmak gayretinde olanlara malını seve seve verir.” ( Bakara Sûresi, 2/177)
Hadislerde İsar
- Enes b. Malik diyor ki: “Resûlullah (s.a.v.) Medine’ye gelince diğer muhacirler yanına gelip şöyle dediler:
Bunun üzerine Resûlullah (s.a.v.): “Hayır, siz onları hayırla andığınız ve onlar için Allaha dua ettiğiniz müddetçe mutlaka size de ecir ve sevap verilir.” buyurdu. (Ahmed, Müsned, III, 204; Ebû Ya’lâ, Müsned, VI, 415; Beyhakî, es-Sünenü’l-kübrâ, VI, 183. )
- Yine Enes b. Mâlik (r.a) demiştir ki: Hz. Peygamber (s.a.v.) Bahreyn’den gelen cizye ve haraçları taksim etmek için Ensar’ı çağırdı. Ensar:
Bunun üzerine Hz. Peygamber:
“Bu mal Allah’ın dilediği şekilde Kureyş muhacirlerine de verilecektir” buyurdu. Ensar, muhacirlere de vermesini ısrarla Hz. Peygamber’e söylüyorlardı. Sonunda Hz. Peygamber, Ensar’a hitaben:
“Benden sonra siz Ensar topluluğu yakın bir gelecekte başkalarının
size tercih edilmesini göreceksiniz. O takdirde sizler bana kavuşuncaya
kadar sabrediniz”31 buyurdu.
Îsârın Faydaları
Müminin başkalarını kendine tercih etmesi onun imanının kemaline delalet eder, onun iyi insan, güzel Müslüman olduğunu gösterir.
Îsâr, Mümini Allah’ın sevgisine ve rızasını ulaştırır. Bir mümin için Allah’ın sevgisini ve rızasını kazanmaktan daha büyük bir şey yoktur.
İnsanlar arasında ülfet, muhabbet, şefkat ve merhamet meydana getirir. Böylece birbirlerini seven ve sayan insanlardan meydana gelen bir sevgi toplumu oluşmuş olur
Derleme Erol Kara / @Dinierk



Hoş geldiniz. Fikirlerinizi paylaşmanızdan mutluluk duyarız