Sitemizde aramak istediğiniz konuyu
                                      "

DiniErk - Doğru Dini Bilgi

Hac ve Umreye Şeytanlar Da Gider


Bismillahirrahmanirrahim

"İbrâhim’i Beytullah’ın bulunduğu yere yerleştirdiğimizde de şöyle demiştik: “Bana hiçbir şeyi ortak koşma; tavaf edenler, kıyamda duranlar, rükûa ve secdeye varanlar için evimi tertemiz tut. İnsanlara hac ibadetini duyur; gerek yaya olarak gerekse yorgun argın develer üzerinde uzak yollardan gelerek sana ulaşsınlar. Böylece kendileri için faydalı olan şeyleri açık seçik görsünler ve Allah’ın onlara rızık olarak verdiği, belirlenen günlerde kesecekleri kurbanlık hayvanlar üzerine O’nun adını ansınlar. Artık onlardan hem kendiniz yiyin hem sıkıntı içindeki yoksulları doyurun. Sonra kalan hac fiillerini tamamlayıp temizlensinler, adaklarını yerine getirsinler ve o kadîm evi (Kâbe) tavaf etsinler.” (Hac süresi 26-27-28-29 )
**
Resûl-i Ekrem Efendimiz (asm) hadîs-i şeriflerinde ümmetini hacca davet ederken şöyle buyuruyor:
"Ey insanlar! Sizin üzerinize hac farz kılınmıştır. O halde hac ibadetini yerine getirin! Hac ve umre için Beytullah'a gidenler, Müslümanların Allah'a gönderilmiş temsilcileridir. Duâ ederlerse Allah kabul eder. Mağfiret dilerlerse bağışlar. Kim hacceder de şehevatı terkedip günah işlemezse (kötü söz ve davranışlardan sakınırsa) geçmiş günahları bağışlanır. Günahlar arasında öyleleri var ki, onları ancak Arafat'ta vakfede bulunmak mahveder. Hac ve umre yapanlar Allahu Teâlâ'nın cemaatı ve ziyaretçileridir. İsterlerse verir. İstiğfar ederlerse mağfiret eder. Duâ ederlerse kabul eder ve şefaat etmek isterlerse şefaatlerini kabul eder." (Müslim, Hac 412; Nesâî, Menâsik 1. Ayrıca bk. Buhârî, İ'tisâm 2)
Fahr-i Kâinat Efendimiz (asm) Medîne-i Münevvere minberinden ümmetine sesleniyor:
"Hac ve umre niyetiyle evinden çıkıp yolda ölen kimsenin defterine kıyamete kadar hac ve umre sevabı yazılır. Mekke-i Mükerreme veya Medîne-i Münevvere'de ölen ise mahkemeye arzedilmez. Hesapsız, 'Buyur, cennete gir!' denilir."
Şunu unutmayınız ki: Bu müjdeler ihlaslı ve liyakatli müminler içindir.
****
Allah-u Teala Hac süresiyle bildirdiği ve Hazreti İbrahim aleyhisselam'a emrettiği "Hacca çağır" daveti insanlık tarihi boyunca yapılmış ve kıyamete kadar yapılacak bir davettir. Hacca daveti en son peygamber efendimiz Hz. Muhammed Mustafa aleyhisselam ümmetine yapmıştır. 
Bir zamanlar zorlu koşullar altında yapılan Hac ibadeti için sefere çıkma imkanı artık kolaylaşmış, sadece iman edenler değil kafirlerin de merakla gidebildiği yer haline gelmiştir. Üzülerek yazıyoruz ki, bugünkü Suudi Arabistan devletinin gelir gelmesi amacıyla , Allah c.c. ve Resulünün emirlerini yok sayarak kafileri Mekke ve Medine'ye girmelerine göz yummaları iman eden bir Müslümanın kalbini acıtmaktadır.
Oysa, "Hacca ve Umreye sadece Allah'ın çağırdıkları gelir" hadisi şerifinde olduğu gibi ihlaslı ve liyakatlı olan bir Müslüman (mümin) Allah'ın daveti ile maddi durumu ne olursa olsun Kabe'nin bir yerinde, Arafat'ın bir yerinde kendini hacı olarak bulabilir. 
Ne var ki, bir zamanlar hacca giden bir Müslümanı baş tacı eden toplumumuz bugün oradan gelen hacıları önemsememektedir. Hatta, pek azı istisna pek çok hacı, hacdan geldiğinin de bilincinde olmaksızın hacı olmayı gösteriş ve aldatmaya kalkan olarak pervasızca kullanabiliyor.
Neden böyle olduk, nasıl olduk derin bir konu ..
Ancak hacca gidenler içinde din iman bilincinde olanla olmayanları gördüğümüz zaman şaşırmaktayız. Allah-u Teala'nın kutsal ve mübarek evini tabiri caiz ise "şeytanlaşmış insanlar" nasıl gelebiliyor, diye merak da etmişizdir.  
Halvetiyye'nin Cerrâhiyye şubesinin 19'uncu postnişî Muzaffer Efendi olarak bilinen Muzaffe Özak'ın bir sohbetinde konuyu şu şekilde dile getirdiği söylenir. 
"Cenâb-ı Hakk, İbrâhim Peygamber'e Kabetullah'ı inşâ ettirdikden sonra ervâha hitâb ederek "Gelin beytimi tavâf edin" dedi. Bir kısmı "Lebbeyk Allahümme Lebbeyk" diye cevâp verdiler. İşte bu zümre Allah'ın çağırdıkları olup, bunlar Hacca giderler ama oradan dönmezler, rûhlarını orada teslîm ederler. Allah'ın davetlileri orada kalır.
İkinci daveti Hazret-i İbrâhim aleyhisselâm yapmıştır. Bir zümre de İbrâhim Halîlullah'ın davetiyle gidip haccederler ve kötü huylarını orada bırakırlar, iyi insan olurlar ve memleketlerine böyle dönerler. Şeytana atılan taşlar, insanın terk etmesi gereken yedi kötü sıfata remizdir. Bu yedi sıfat şunlardır : Ucub, kibir, riyâ, hased, gadab, hubb-i mâl ve hubb-i câh.
Şeytan durur mu hiç?! O da insanları hacca davet eder. Birçokları da şeytanın daveti ile hacca giderler ama gelince daha da beter olurlar. İnsanları kandırmak için isimlerini hacı koyarlar. İşte bunlar da şeytanın davetlileridir. " 
Muzaffer Özak, hacca gidenlerin değişik maksatları olduğunu ifade ederek "Ka`be'ye sarık almaya giden sarık alır, tesbih almak isteyen tesbih alır, Ka`be'yi görmek isteyen Ka`be'yi görür, Allah'ı isteyen de Allah'ı bulur. Allah'a tam teslîm olup hacca giden mü'minler Safâ'da safâya erer, Merve'de mürüvvet bulur ve Allah'ın ihsânına gark olurlar. Arafat'da da Allah'ın kudretine ârif olurlar."
Bugün, iman eden bir Müslüman gelen hacıyı sorgulamasın. "Hacca gittin, neden böyle yapıyorsun" diye sorgulamasın. "Sen namaz, niyaz bilmez, camiye gitmezdin nasıl gittin", diye sormasın. "Bunca ömrümde zıvanadan çıkmıştım, Allah bana da hac ya da umreyi nasip etti", deyip de kimse böbürlenmesin.
Yukarıda aktardığımız gibi, ticarete ve turistik geziye gidenler , şan şöhret olsun diye gidenler, yaşantısına bunu kılıf yapmak için gidenler olduğu gibi sadece Rabb'inin rızâsını kazanmak için, kutsal topraklara gidenler de vardır. İşte bu son saydığımız kimselere Allah c.c. davetine uyanlardır, Hz.İbrâhim Aleyhisselamın davetine “Buyur” diyenlerdir, Cebrâil aleyhisselam’ın davetine icabet edenlerdir. Geri kalanı kimin çağırdığı da ayan beyan ortadadır. 

Vesselam

Erol Kara - @dinierk

Yorum Gönder

0 Yorumlar
*Yorumlar Editör tarafından incelenmekte olup, spam mesajlar dikkate alınmaz. Engellenir.*