Önünden her gün onlarca, yüzlerce kişinin gelip geçtiği, seyrettiği belki de hayran oılduğu ancak tepki göstermediği yazı
Ve altında dikkat çeken bir açıklama.
Celi Sülüs yazı.
"Heman aynı Muhammed'le Ali'dir Şems-ü Mevlana"
(Şems'le Mevlana Muhammed'le Ali gibidir)
Altında, yazının sahibi Ketebe Osman 1322 imzası var..
Hafız Osman namı diğer bu yazıyı yazan kişinin hangi akıl ve mantıkla yazdığı tartışılmalıdır.
"Şemsle Mevlânâ, Muhammed ile Ali Gibidir" demiş..
İmkan olmayan hatta düşünülmeyen, kabul edilemez bir durum
Böyle bir benzetme peygamberimiz Hz. Muhammed aleyhisselam ile Hz. Ali (rah)'a bir hakarettir.
Çok yanlış ve tehlikeli bir benzetmedir.
Böyle bir yazının yok edilmesi gerekir
Mevlânâ ve Şems gerçeğini bilenler bize hak verecektir


Mevlânâ ve Şems gerçeğini bilenler bize hak verecektir
Hafız Osman Kimdir ?
1642 İstanbul’da doğdu. Babası Haseki Sultan Camii müezzini Ali Efendi’dir. Küçük yaşta hâfız oldu. Bu unvan âdeta onun ilk ismi gibi kabul edildi ve Hâfız Osman adıyla tanındı.
Hâfız Osman 1672 Mısır’a, 1677 hac için Hicaz’a, birçok defa da Edirne ve Bursa’ya gitti. üslûbunu
Kırk yıl süren sanat hayatında devamlı olarak eser veren Hâfız Osman’ın, melekesini kaybetmemek için aylarca süren hac yolculuğunda bile kalemi elinden bırakmadığı, bu seyahati esnasında muhtelif menzillerde yazdığı günümüze ulaşan karalama veya cüz örneklerinden anlaşılmaktadır
Hâfız Osman, ömrünün sonuna kadar yirmi beş mushaf yazmıştır. Bugünkü bilgilere göre hilye-i saâdeti geliştirerek levha halinde yazan, Türkçe meâlli ilk hilyeyi tertipleyen, Delâʾilü’l-ḫayrât metnini hüsn-i hattıyla sanat eseri haline dönüştürüp kitaplaştıran da Hâfız Osman’dır.
Pazar günleri yoksul çocuklara, çarşamba günleri de varlıklı aile çocuklarına maddî karşılık beklemeksizin evinde hüsn-i hat öğreten Hâfız Osman bu husustaki titizliğiyle de tanınır.
İstanbul'da vefat ederek koca Mustafa Paşa'daki Sümbül efendi dergahı kabristanına defnolmuştur.


Hoş geldiniz. Fikirlerinizi paylaşmanızdan mutluluk duyarız