Sitemizde aramak istediğiniz konuyu
                                      "

DiniErk - Doğru Dini Bilgi

Kuranda Nesh Var Diyenlerin Tuzakları

Allah verdiği sözleri hiçbir zaman değiştirmez.

Nesh ne demektir
Nesh ya da nesh etmek hükümsüz bırakmak, hükümden düşürmek, geçerliliğini yitirmek demektir
Kuran-ı Kerim'de nesh kelimesi "Biz, daha hayırlısını veya bir benzerini getirinceye (kadar) hiçbir ayeti neshetmez (hükmünü yürürlükten kaldırmaz) veya unutturmayız. Bilmez misin ki Allah, gerçekten herşeye güç yetirendir. (2/106)" şeklinde geçmektedir
Sözlükte değiştirmek, silip yok etmek, bir şeyin ardından bir başka şey getirmek, nakletmek ve kaydetmek gibi manalara gelir.
Terim olarak Hadis Usulünde nâsihu'l-hadîs ve mensûhuhû şeklinde kullanılır. Bunun dışındaki ilimlerde kısaca nesh denir. Umumiyetle şer'î bir hükmün yürürlükten kaldırılarak yerine bir başka hükmün getirilmesine denir.
Bir hükmü yürürlükten kaldıran hükme nasih; bir diğer hükümle yürürlükten kaldırılana ise mensûh denir.
Nesh, yalnızca dinî hükümlerde olur. Beşeri hükümlerin değiştirilmesi nesh anlamına gelmez. Bazı toplumlarda İslâm Hukukunun tatbik edilmeyerek yerine beşeri hukuk sistemlerinin getirilmesi de nesh demek değildir. Şu da var ki, ebediyet kaydiyle bilinen hükümlerde mesela namazın, orucun, farziyyetinde nesh söz konusu olmaz. Ayrıca haberlerde, olayların hikâye edilmesinde de nesh olmaz.
Kaynak : hadis.ihya.org/hadis-sozlugu/nesh.html

Editörün notu : Bazı kaynaklarda Kuran-ı Kerim'de nesh edilmiş ayetler vardır, diye bir ibare görürseniz kesinlikle dikkate almayınız. Kur'an-ı kerim'de bulunan tüm ayetler kıyamete kadar geçerli olarak Allah-u Teala'nın koruması altındadır. Bu sözde ısrar edenler olursa lütfen, imanını tazelemesini tavsiye ediniz.

Kuranda Nesh Var Diyenlerin Tuzakları
"Kur'an'da nesh vardır" iddiasında bulunanlar genelde aynı sözle bunu ispatlamaya başlar.
"Ehl-i sünnet olmayanlar, Mutezile’ye inananlar ve aklını yanılmaz ölçü kabul edenler neshi inkâr ediyorlar. Neshi, bir yanlışı düzeltme olarak sandıkları için kabul etmiyorlar. Hâşâ nesh, yanlışı düzelteme değildir. İki âyet-i kerime meali: (Biz, daha iyisini veya onun gibisini getirmeden, bir âyeti nesh etmez veya unutturmayız.) [Bekara 106] (Allah neyi indireceğini çok iyi bilir. Biz bir âyeti [nesh edip] diğer bir âyetin yerine getirdiğimiz vakit, “Sen ancak bir iftiracısın” dediler. Hayır, onların çoğu [Kur'ân'ın hakikatini ve hüküm değiştirmenin faydasını] bilmezler.) [Nahl 101] "
Nesh dendi mi buradan söze başlayanlar anlattıkça bocalamaya başlar. Kendisi bocalar ama farkına varmaz.
Allahu Teala bunlar için Kuran-ı Kerim 'de şöyle buyurur.
"Al-i İmran (78) "Onlardan (Kitap ehlinden) bir grup var ki, Kitab'dan olmadığı halde Kitab'dan sanasınız diye (okudukları) Kitap'tanmış gibi dillerini eğip bükerler ve, "Bu, Allah katındandır" derler. Halbuki o, Allah katından değildir. Bile bile Allah'a karşı yalan söylerler."
Nahl (62) "Hoşlarına gitmeyen şeyleri Allah'a isnad ederler. En güzel sonuç kendilerininmiş diye dilleri de yalan uyduruyor. Hiç şüphe yok ki onlara cehennem vardır ve onlar oraya en önde sokulacaklardır."
Asla mümin bir kulun içinde şüphe aramaması gereken yüce kitabımızda Allah-u Teala'nın bazı ayetleri değiştirdiğini iddia edenlere bilmeli ki,.
Allah verdiği sözleri hiçbir zaman değiştirmez.
Daha önceden bir vaadi değiştirip daha sonra başka bir şey vaad etmez.
Benzer şekilde Allah, Kur'an’da söylediği bir şeyi daha sonradan başka bir ayetle değiştirmemiştir.
Allah’ın kitabını kapalı ve anlaşılmaz ilan etmeye çalışmak ne kadar yanlış ise, bu suistimali yapmaya devam edenler büyük bir yanlışın içindedir. Hatta daha da ileriye giderek "bu Allah katındadır" diyerek ve tahrifatın kapısını ardına kadar açanlar "Hiç şüphe yok ki onlara cehennem vardır ve onlar oraya en önde sokulacaklardır" ilahi emrine nail olacaklardır.
Nesh konusunda dillerine doladıkları, Bakara Suresinin 106. ayetinde sözü edilen geçmiş peygamberlere indirilen ayetlerin, neshini (kaldırılmasını) Kur’an ayetlerinin neshedilmesi olarak anlatıp duruyorlar.
Hatta Mirac günü "....kulumuz Muhammed'i ayetlerimizi göstermek için" diye işaret ettiği olay kitabımız Kur'an değil aksine alemdi, cennetti, cehennemdi...Geçmiş ve gelecek bir bütün içinde o en sevgili kula gösterilmişti. Onlar için Allah-u Teala "ayet" diyor. Yeryüzü bir ayet, gök bir ayet, insan bir ayet olarak belirtiliyor.
Bunlar ne yapıyor. Ayet deyince sadece kutsal kitabımız Kur'ân'a bakmak yetiyor.
Geçmiş peygamberlere indirilen sayfalar olsun, kitaplar olsun ne kadar ayet, emir, Ku'anın gelmesiyle yürürlükten kalkmıştır.
O Allah c.c ki yeryüzünde her biri bir başka ayet olan yarattıklarının yerine yenisini koyma kudretindedir.
Aksini iddia eden dinden çıkar.
Yıllar önce "Kur'an'ın şifreleri var" diye ortaya çıkan bir zavallı mahlukun bir benzerini nesh var diyerek ortaya çıkan bu insanlar bu iddialarına peygamberleri dahi aracı yapmakta, onun kutsi sözlerini delil olarak getirmektedir.
Hem cenabı Allah'ın sözünü hem peygamber aleyhisselamın sözünü delil olarak sunarak dinde tahrifat yapmak, anlayamadıkları Kur'an'ın her tarafı hatalı meallerle bir yerlere ulaşmak amacıyla
ellerindeki nesh adını verdikleri sihirli değnekle inananların kafasını karıştırmaya çalışmaktadırlar.
Nesh'e inanmayanlar için diyorlar ki "nesh, yanlışı düzelteme değildir" İyi de siz "bazı ayetlerin diğer ayetlerin hükmünü kaldırdığını" iddia etmiyor musunuz.
İşin özü siz ve ardınızdan gittikleriniz "anlamadığınız ayetleri" iptal etmek için mi bu kılıfı hazırladınız.
İşinize gelmeyenleri, uyduruk hadislerle çelişenleri nesh ederek bu "Allah katındandır" demeniz nedendir.
Amaç ne..
Kiminizin 5 ayeti, kiminizin 10 - 20 ayeti kiminizin daha fazlasını nesh vardır diyerek müminlerin kalplerine şüphe sokmanızdan yararınız nedir.
Neyi ispatlamaya çalışıyorsunuz.

Derleme : Erol Kara

Yorum Gönder

0 Yorumlar
*Yorumlar Editör tarafından incelenmekte olup, spam mesajlar dikkate alınmaz. Engellenir.*

Allah c.c. Buyuruyor

“Allah ve Resulü bir işe hüküm verdikleri zaman erkek olsun kadın olsun hiçbir mü’min için o işinde istediği (başka) birşeyi tercih etmek yetkisi yoktur. Kim (başka bir tercihte bulunarak) Allah’a ve Resulüne isyan ederse, şüphe yok ki apaçık bir sapıklıkla sapmış olur.” (Ahzab: 36)
Allah'a çağıran, salih amelde bulunan ve: "Gerçekten ben Müslümanlardanım" diyenden daha güzel sözlü kimdir? (Fussilet Suresi, 33)