Sitemizde aramak istediğiniz konuyu
                                      "

DiniErk - Doğru Dini Bilgi

Yuşa Peygamberin Kabri ve Türbenin Sırrı


Yuşa Aleyhisselam'ın İstanbul'daki Makamı

Yuşâ Tepesi İstanbul’un Anadolu Kavağında Beykoz ilçesinde bulunan tepedir. Tepenin zirvesinde Hz. Yûşâ’ya (a.s.) ait olduğuna inanılan bir kabir ve bu kabrin yanına yapılmış bir cami vardır. Zirvesi denizden 201 m yüksekliktedir. Bu zirve, Yuşâ Türbesi ve Camii’nin bulunduğu mekândır. Türbede gömülü olan zatın Yuşâ Hazretleri olduğuna inanılmaktadır. Hazreti Yuşâ bir rivayate göre Musa Peygamber ile birlikte Mecme’ul-Bayreyn’e yani Boğaziçi’ne gelmiş ve vefat ederek bu tepeye gömülmüştür. Mezar tam olarak 17 metre uzunluğundadır. Bunun sebebi ise bedenin boyundan kaynaklanmaktadır. Çeşitli tefsirlerde Yuşâ’aleyhisselamın Musa peygamberin (as)  vefatından sonra peygamber olarak görevlendirildiği nakledilir


Hz. Musa’nın (a.s.) kumandanlarından biri olan Hz. Yûşâ (a.s.), rivayetlere göre Hz. Musa’nın (a.s.) kız kardeşinin oğludur. Hıristiyan ve Yahudi kaynaklarında kendisinden “Yeşu” adıyla bahsedilir. Hz. Musa’nın (a.s.) vefatından sonra, kesin bir bilgi olmamakla birlikte, Hz. Yûşâ’nın (a.s.) Peygamberlik vazifesini devam ettirdiğine inanılmaktadır. Hatta İsrailoğullarını göçebelikten kurtarıp Kenan diyarına yerleştiren kişinin Hz. Yûşâ (a.s.) olduğu düşünülmektedir. Kehf Sûresi 60 ila 65. âyetlerinde Hz. Musa’nın Hızır (a.s.)  ile yolculuğu anlatılmaktadır. İslâm âlimlerine göre bu kıssada Hz. Musa’nın (a.s.) yanında yardımcı olarak bulunan genç, Hz. Yûşâ’dır.


Bu kabrin Hz. Yûşâ’nın (a.s.) kabri olduğu şeklindeki inanç, Beşiktaş’ta türbesi olan Yahya Efendi Hazretlerinin bir kerametine dayanmaktadır. Gerçekte ise kabrin, Hz. Yûşâ’ya (a.s.) ait olduğunu söylemek kesin olarak mümkün değildir. Çünkü Hz. Yûşâ’nın (a.s.) kabrinin Nablûs veya Halep yakınındaki Maarra şehrinde olduğu da söylenmektedir. Yine Hz. Yûşâ’nın (a.s.) İstanbul’a gelip gelmediği de bilinmemektedir. Burasının Bizans döneminde kutsal bir yer olarak kabul edildiğine bakılırsa buradaki kabir, velilerden veya havarilerden birine ait olabilir.
Yuşa adını İbranice’den alır. İbranice’de “ye” Allah, “şua” kurtarsın demektir. Zaman içinde bu iki kelimenin birleşimi Yuşa olarak değişime uğramıştır. Hz. Yuşa’nın babası, oğluna bu ismi koyduğunda İsrail’in Firevun’dan kurtarılmasını dilemiştir.


Mezar tam olarak 17 metre uzunluğundadır. Bunun sebebi cenazenin tam olarak bu alanın neresinde yattığı bilinmediğinden dolayı 17 metrelik bir alan koruma altına alınmıştır.
Tarihin ilk dönemlerinden bu yana bölge her din tarafından kutsal alan olarak ilan adilmiş ve farklı dinlere mensup bireyler tarafından buralara tapınaklar inşa edilmiştir.
Bölge daha önce Zeus tapınağına ve Hagios Michael kilisesine de ev sahipliği yapmış fakat bu yapılar deprem esnasında yıkılarak günümüze kadar ulaşamamışlardır.
1990’lı yıllardan sonra ise burada Beykoz Müftülüğünün öncülüğünde başlayan ve 2000’li yıllarda devam eden çalışmalar neticesinde görevli lojmanları, kültür evi, kütüphane, yemekhane, şadırvan gibi sosyal ve kültürel amaçlı müştemilat inşa edilmiş, camii ve çevresi önemli ölçüde tadil edilerek ihya ve imar edilmiş.


Hz.Yuşa Peygambere izafe edilen kabrin 17 metre uzunlukta olması, her zaman insanların zihnini meşgul eden sorulardan birisi olmuştur. 
Bu konuda 3 yorum yapılmaktadır.
1-O bir peygamberdir.
O'na duyulan saygı ve sevgiden dolayı böyle uzun ve büyük bir mezar yapılmış olabilir...
2-Yeri manevi bir keşifle bulunduğu için, isabet eder düşüncesiyle geniş ve uzun tutulmuş olabilir...
3-Yuşa Hazretleri'nin metrelerce uzunluğundaki mezarı, çok eski inançlarda, dağların zirvesinde yaşadığı kabul edilen devler" in, başka bir inançla kaynaştırılması şeklinde de anlaşılabilir... 


Yuşa Cami
Türbenin yanında aynı zamanda Hz. Yuşa Camisi yer alır. 
1755 yılında Sadrazam 28. Çelebizade Mehmet Sait Paşa, buraya bir mescit yaptırmış ve mezarın etrafını bir duvarla çevirmiştir. Cami bir yangında harap olunca 1863 yılında Sultan Abdülaziz tarafından tamir edilmiştir. Cami çevresinde su kuyusu ve çeşmeleri mevcuttur. Dahiliye Nezaretinin 1885-86 tarihli istatistik cetvelinde “Yuşâ Aleyhisselam Dergahı” olarak zikrolunan bu alana Yuşâ Tepesi adı verilmiştir.


Hazreti Yûşâ Aleyhisselam'ın kabri etrafında tam 27 kişi yatıyor. Özellikle türbeyle ilgilenen 'türbedarların' yanı sıra da önemli zatların yer aldığı mezarlıklar, rengârenk çiçeklerle bezeli durumda ziyaretçilerini bekliyor. Yûşâ Cami Haziresi'ne 1768-1968 tarihleri arasında geçen 200 yılda defnedilen zatların bazılarının ismi şu şekilde yazılı duruyor:
Yûşâ türbedarı Mehmet Efendi
Mustafa Ağa
Yûşâ türbedarı Seyyid Ahmet Efendi
Hacı İzzettin Efendi'nin eşi Emine Hanım
Bursevi Seyyid Hacı İsmail Hakkı Rifâi Efendi
Şehremâneti memurlarından Selim Efendi'nin kerimesi Ayşe Hanım
Hacı Molla Gaffar
Sarıyer eşrafından İzzet Reiszade Mehmet Efendi


Hz. Yûşâ (Yûşâ Aleyhisselâm) Türbesine Nasıl gidilir ?

Hz. Yûşâ (Yûşâ Aleyhisselâm) Türbesi
Fatih Sultan Mehmet Köprüsünden çıktıktan sonra Anadolu Kavağı'na doğru Yeni Riva yolunu kullanarak, bordo renkli "Hz.Yuşa Türbesi" tabelalarını takip ederek tepeye ulaşabilirsiniz.
Yol güzergahını Google Maps'ta görmek için tıklayın
Sahilden gitmek isterseniz, sahilden Beykoz korusunun olduğu bölüme kadar sahilden gidebilir, daha sonra yine bordo renkli tabelaları takip ederek tepeye ulaşabilirsiniz.
Hz. Yuşa Tepesine otobüsle gitmek için;
Anadolu Kavağı'nda bulunan Yuşa Tepesi'ne ulaşım için;
-Üsküdardan 15T Binilebilir.
-15A numaralı Anadolu Kavağı-Kavacık otobüsleri ile tepeye ulaşabilirsiniz.
Hattın kullandığı güzergahı ve geçtiği durakları buradan görebilirsiniz.
Anadolu Kavağına ulaşım için ayrıca;
Üsküdar'dan kalkan şehir hatları vapurları ile Sarıyer'den her saat başı hareket eden tekneler kullanılabilir.

@erolkaranet


Yorum Gönder

0 Yorumlar
*Yorumlar Editör tarafından incelenmekte olup, spam mesajlar dikkate alınmaz. Engellenir.*