
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdu ki; "Kim 12 rek'at sünneti (aşağıdaki şekilde) kılarsa Allah onun için cennette bir ev inşa edecektir: Öğle namazından önce 4 rek'at, sonra 2 rek'at, akşam namazından sonra 2 rek'at, yatsı namazından sonra 2 rek'at ve sabah namazından önce 2 rek'at." (Hadis sahih, Tirmizi, No: 379 ve başkaları. Hadis No: 6183, Sahih-i Cami'de.)
Farz ve vacip namazlardan başka kılınan namazlara, sünnetler de dahil, nafile namaz denir. Mekruh vakitler haricinde her zaman nafile namaz kılmak caizdir. Tüm vakit namazlarının öncesi ve sonrasında kıldığımız sünnet namazları da böyledir. Kerahat vakti olmadıkça nafile namaz kılmanın sevabı da çoktur.
Hz. Muhammed (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Kim öğle namazından önce dört, sonra dört rekat namaz kılarsa, ona ateş dokunmaz.”
Öğle namazından önceki sünnetin vakti, öğle ezanı ile farz namaz arasındaki vakittir. Öğle namazından sonraki sünnetin vakti ise öğle namazından sonra ikindi ezanına kadar olan vakittir.
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimizin öğlen namazının farzından sonraki sünneti, yer yer dört rekât kıldığına dair bilgimiz vardır ama ilk sünneti, sürekli dört rekât kıldığı gibi öğlenin son sünnetini de sürekli dört rekât kılmadı. Bu nedenle Müslüman; vakti var, imkânı var, öğlenin son sünnetini dört rekât kılarsa faziletli bir iş yapmış olur ama öğlenin son sünnetini iki kılanlar, kötü Müslüman’dır(!) diye düşünüyorsa sünnete aykırı bir iş yapmış olur. Çünkü sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz bize güzellikleri, daha sevaplı işleri göstermiş; tercihi, imkânı zamana bırakmış; Müslüman’ın özel şartlarına bırakmıştır.
Öğle namazından önce ve sonra 4 rekat namaz kılmanın fazileti
Öğle namazından önce dört, sonra dört rek'at namaz kılmak müstehaptır . Nesai (1817) ve Tirmizi (428),
Ümmü Habibe'den (r.a.) rivayetle Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Kim öğle namazından önce dört, sonra dört rek'at namaz kılarsa ona ateş dokunmaz. Allah onun cehenneme girmesini haram kılar ." (El-Elbânî, Sahih-i Nesâî'de sahih olarak nitelendirmiştir.)
Bu rek'atlar öğle namazının sünnetinden (sünnet-i râtibe) farklı olmayıp, sünnettir.
Ancak kesin olan ve hiçbir durumda terk edilmemesi gereken şey, öğle namazından önce dört rekât, öğle namazından sonra iki rekât namaz kılmaktır. Öğle namazından sonra dört rekât kılmaya gelince, eğer bir kimse bu hadisi izleyerek bunu yaparsa sünneti yerine getirmiş olur ve Allah onu mükâfatlandırır.
Ancak kesin olan ve hiçbir durumda terk edilmemesi gereken şey, öğle namazından önce dört rekât, öğle namazından sonra iki rekât namaz kılmaktır. Öğle namazından sonra dört rekât kılmaya gelince, eğer bir kimse bu hadisi izleyerek bunu yaparsa sünneti yerine getirmiş olur ve Allah onu mükâfatlandırır.
Önemli bir hatırlatma:
Ancak nafile ibadetlerin sevabına kavuşabilmek için farz borcunun olmaması gerekir. Bu borcu ödemedikçe, bu cinsten olan hiçbir nafile ibadetine sevap verilmez. Bununla birlikte Hanefî mezhebine göre, kaza namazı bulunan kimselerin farz namazların öncesinde ve sonrasında kılınan (revâtib) sünnetler ile İşrak namazı, Duha namazı, Evvabin namazı, Teheccüd namazı, Sübha namazı, Tehıyyet-ül-mescid gibi nâfileleri kılmaları da caizdir.
Ancak nafile ibadetlerin sevabına kavuşabilmek için farz borcunun olmaması gerekir. Bu borcu ödemedikçe, bu cinsten olan hiçbir nafile ibadetine sevap verilmez. Bununla birlikte Hanefî mezhebine göre, kaza namazı bulunan kimselerin farz namazların öncesinde ve sonrasında kılınan (revâtib) sünnetler ile İşrak namazı, Duha namazı, Evvabin namazı, Teheccüd namazı, Sübha namazı, Tehıyyet-ül-mescid gibi nâfileleri kılmaları da caizdir.
Ayrıca nafile ibadetlere sevap verilebilmesi için, haramlardan kaçıp günahlara da tövbe etmek gerekir.
Şâfiî mezhebinde, kaza namazı borcu olan kimsenin, geçmiş namazlarının hepsini kaza etmeden nâfile namaz kılması caiz değildir. Kaza namazı bulunan kimsenin uyku ve evin geçimi gibi yapması zorunlu olan işler hariç bütün vakitlerini kazaya kalan namazlarını kılmakla geçirmesi gerektiğinden nâfile ile meşgul olamaz. (Dimyâtî, Hâşiye, 1/31-32) Din İşleri Yüksek Kurulu



Hoş geldiniz. Fikirlerinizi paylaşmanızdan mutluluk duyarız