
Kehf Suresinde Verilen Dört Büyük Ders
Cuma günü okunması tavsiye edilen Kehf Suresi'nin bizi Deccal'in fitnesinden koruyacağı söylenmektedir. Bu Sure de her Müslüman’ın öğrenmesi gereken dört farklı ders veren dört kıssa içeriyor. Burada Kehf Suresi'nin 4 bölüme nasıl ayrıldığını görebilirsiniz.
1. İman İmtihanı - Mağara Adamları/ Ashab-ı Kehf (9-26. Ayetler) İnançsız bir kasabada yaşayan ve inanç uğruna göç etmeye karar veren gençlerin hikayesidir bu hikaye 'İman İmtihanı'dır
2. Servet İmtihanı - Zengin ve fakirin hikayesi (32-44. Ayetler) Allah'ın kendisine iki güzel bahçe bahşettiği bir adamın hikayesi. Adam, kendisine her şeyi bahşeden Allah'a şükretmeyi unutmuş, hatta ahiret konusunda bile Allah'tan şüphe etmeye cüret etmiş. Böylece bahçesi yok olmuş. Pişman olmuş, ama çok geçmiş ve pişmanlığı ona fayda vermemiş.
3. Bilgi İmtihanı - Musa ve Hızır (60-82. Ayetler) Musa'ya (a.s.) "Yeryüzündeki insanların en bilgini kimdir?" diye sorulduğunda, o zamanlar yeryüzündeki tek peygamberin kendisi olduğunu varsayarak "O" dedi. Ancak Allah, ona bazı konularda kendisinden daha bilgili birinin olduğunu bildirdi. Musa (a.s.) onu aramak için yola çıktı ve bazen kötü olarak algıladığımız konularda ilahi hikmetin nasıl saklı olabileceğini öğrendi.
4. Güç İmtihanı - Yecüc-ü Mecüc ile Zülkarneyn (83-98. Ayetler) Allah, kendisine bilgi ve güç verilen, dünyayı dolaşıp insanlara yardım eden ve tüm iyilikleri yayan büyük bir kralın hikâyesinden bahseder. Bu kral, Ye'cüc-Me'cüc sorununu, kendisinin bile anlayamadığı insanların yardımıyla devasa bir baraj inşa ederek aşmayı başarmıştır.
*******
*******
Allah Resulü (s.a.v.) birçok hadisinde Kehf Suresi'ni okuyup ezberleyenin Deccal'in fitnesinden korunacağını bildirmektedir!
Kehf Suresi İle DECCAL arasındaki ilişki nedir?
Cevap basit...
Deccal kıyamet gününden önce 4 imtihanla gelecektir:
A) İman imtihanı! İnsanlardan kendisine ibadet etmelerini isteyecek, Allah'a değil:
B) Mal ile imtihan! Kendisine yağmuru başlatma/durdurma ve insanları malıyla cezbetme yetkisi verilecek:
C) İlim imtihanı! İnsanları verdiği "bilgi" ve haberlerle imtihan edecektir:
D) Güç sınavı! Dünyanın çok büyük bir kısmını kontrol edecek:
*****
Kehf Suresi, bize bu dünyada karşılaştığımız imtihanların ve günahların tehlikelerini öğretir.
Kıssa 1:
Surede bahsedilen ilk hikaye mağaradaki insanların hikayesidir. Mağara Ehli'nin (bkz. 9-26. ayetler) kıssasında örneklendirilmiştir. Onlar, inançsız bir toplumda yaşayan, imanlarını kurtarmak için bir mağaraya sığınan yedi genç müminin hikâyesini anlatır. Onlar imanlarından dolayı tehditler almaya başladıkları zaman, şehri terk ettiler ve yanlarında bir köpek de vardır. Yüce Allah azze ve celle onların üzerlerine bir uyku ihsan etti ve 309 yıl boyunca uyutulurlar. Onlar uyandıkları zaman yaşadıkları yerdekileri mümin olarak buldular.
Mesaj şudur: Allah'ın dinine sımsıkı sarılın, çünkü O'nun yardımı her zaman inanan kullarıyladır.
Bir insan Yüce Allah azze ve celleye imanını korumak için çabalarsa, Allah azze ve celle de onların zorluklarını kolaylaştırır, yardım eder ve kurtarır.
"Sabah-akşam O’nun rızasını (ve cemalini müşahede etmeyi) dileyerek, Rablerine yalvaranlarla beraber olmak için elinden gelen çabayı göster. Dünya hayatının çekiciliğine arzu edip de gözlerini onlardan (o yalvaranlardan) ayırma; ve (isyanları sebebiyle) kalbini bizi anmaktan gafil kıldığımız, nefsinin arzusuna uymuş ve işi gücü aşırılık olan kimseye itâat etme!" (Kehf 28)
Kıssa 2:
Suredeki ikinci kıssa ise hürmet gösterilen ve varlıklı iki bahçesi olan iki adamdan bahsediyor. Bununla birlikte onun zenginliği onun yolunu da belirlemiş ve imanında şüphe duymaya başlamış. Sonuç olarak da Allah azze ve celle dünyadaki başarıdan ve lütuftan mahrum etti ve o bunların dünyalık şeyler olduğunu fark ettiğinde ise onun için çok geçti.
İki bahçenin arasında bir tarla vardı. Allah oraya su akıttı. Ancak, bahçe sahibi kibirlendi ve zenginliğiyle övündü. Mümin fakat fakir olan arkadaşına, "En aktsaru minke malalan ve a'azzu nafaran. Benim malım senin malından daha çoktur ve benim ümmetim daha kuvvetlidir." dedi.
(﴾Kehf 32﴿ Onlara, misal olarak şu iki adamı anlat: Bunlardan birine iki üzüm bağı vermiş, her ikisinin de etrafını hurmalarla donatmış, aralarında da ekin bitirmiştik. ﴾Kehf 33﴿ Bağların ikisi de yemişlerini verip hiçbir ürünü eksik bırakmamışlardı. İki bağın arasından bir de ırmak akıtmıştık. ﴾Kehf 34﴿) Böylece adamın bol ürünü oluyordu. Bu yüzden arkadaşıyla konuşurken ona şöyle dedi: “Benim malım seninkinden daha çok; insan sayısı olarak da daha güçlüyüm.”.
Üstelik, bahçesinin düzenlenmesinin olağanüstü derecede incelikli ve düzenli olduğunu hisseden bahçe sahibi, değerli malının ebedi olduğunu düşündü. Daha da kötüsü, Kıyamet Günü'nün geleceğini inkâr etti.
(﴾Kehf 35﴿ Böyle bir böbürlenme içinde kendine kötülük ederek bağına girdi ve şöyle dedi: “Bunun hiçbir zaman yok olacağını sanmam. ﴾Kehf 36﴿ Kıyametin kopacağını da sanmıyorum. Rabbimin huzuruna götürülürsem bile, hiç şüphem yok ki, orada bunun yerine daha iyisini bulurum.” ﴾Kehf 37﴿
Kendisiyle konuşmakta olan arkadaşı ona hitaben, “Yoksa sen” dedi, “Seni topraktan, sonra nutfeden (sperm) yaratan, daha sonra seni bir adam biçimine sokan Allah’a da mı inanmıyorsun?” ﴾Kehf 38﴿ Halbuki O Allah benim rabbimdir ve ben rabbime hiçbir şeyi ortak koşmam.).
Bunun üzerine, mümin arkadaşı ona nasihatte bulundu ve namazını kaçırmaması için bir dua öğretti. ﴾Kehf 39-40﴿ Bahçeye her girdiğinde, "Keşke bağına girdiğinde, ‘Mâşallah! Güç yalnız Allah’ındır’ deseydin! Eğer malca ve evlâtça beni kendinden güçsüz görüyorsan, ben de rabbimin, senin bağından daha iyisini bana vereceğini umuyorum. Allah senin bağına gökten âfetler gönderir de bağ boş ve kaygan bir zemin haline gelebilir. ﴾41﴿ Yahut bağının suyu dibe çekilir de bir daha onu aramaya bile gücün yetmez.”
Allah, bağın yıkılmasını, harap olmasını, yok olmasını diledi. İşte o zaman bağ sahibi pişman oldu.
(﴾Kehf 42﴿ Çok geçmeden adamın ürünleri (felâketlerle) kuşatıldı. Sahibi, çardakları yere çökmüş haldeki bağı uğruna yaptığı masraflardan ötürü çırpınmaya başladı. “Ah” diyordu, “Keşke ben rabbime hiçbir şeyi ortak koşmamış olsaydım!”
Mesaj şudur: Allah, bir insana serveti onu yüceltmek için değil, onu sınamak için verir; o kişi şükredecek mi, yoksa nankörlük mü edecek? İkinci olarak, bir Müslüman şu dersi de almalı ki, bu dünyadaki her şey, geçici ve kısa sürelidir.
Kur’an-ı Kerim’de, Allah azze ve celle dünyalık malların hükmünü şu şekilde bizlere iletmiştir:
(Habibim, ya Muhammed!) Onlara dünya hayatına (dair) şöyle misal de getir: (Dünyanın hali) gökten indirdiğimiz bir su gibidir ki, onunla yeryüzünün bitkileri (yetişip) birbirine karışır; fakat sonunda rüzgarların kendisini savuracağı bir çöp haline gelir. Çünkü Allah, her şeye gücü yetendir. Kehf 45
Kıssa 3:
Kehf Suresi’nde üçüncü kıssa ise Hz. Musa aleyhisseladan ve Hz. Hızır aleyhisselamdan bahsediyor. Tefsir kitaplarında, Hz. Musa'ya kavmi tarafından "Senden daha bilgili biri var mı?" diye sorulduğu ve Hz. Musa'nın "Hiç kimse" diye cevap verdiği anlatılır. Hz. Musa aleyhisselam bu dünyadaki hiç kimsenin kendisinden daha bilgili olduğunu düşünmüyordu, sonra Allah azze ve celle, Onu (aleyhisselam) kıssa boyunca kendisinden daha bilgili olduğunu ispatlayan Hz. Hızır aleyhisselam ile tanıştırdı. (ayetler 60-82) Bunun üzerine Musa, ilim öğrenmek için bu kuluyla birlikte onlarca yıl yolculuk etmeye razı oldu. Kur'an buna hukuba kelimesi diyor ki, Arapçada tam olarak kaç yıl olduğu bilinmiyor, ancak 80 yıla kadar çıkabiliyor. Ahlak dersleri arasında: göğün üstünde hala gökyüzü var. Firavun'u yenmeyi başaran Hz. Musa ne kadar büyük olursa olsun, birçok insanın kaçırdığı birçok şeyi bilen Hz. Hızır vardı. Allah'ın Hızır'a verdiği özel ilim, onun peygamberliğini kanıtlayan bir mucize oldu.
Mesaj Şudur: Bu kıssadan alınacak ders ise, bilgi kendisiyle gururlandırmamalı, tersine ilim sahibi olmak tevazuyu öğretmeli ve herkes bilmeli ki her zaman kişinin kendisinden daha iyi anlayan ve daha çok bilen birileri vardır. Öğretenlere karşı saygılı olmayı da öğretir.
Kıssa 4:
Allah azze ve cellenin Kur’an-ı Kerim’deki bu özel Sure’de bahsettiği dördüncü kıssa, gittiği yerdeki ihtiyacı olan insanlara yardımcı olmak için bütün dünyayı dolaşan büyük kral Zul Karneyn’in kıssası. O, insanları Yecüc ve Mecüc’e karşı rahatlamasına vesile olan biriydi.
Bir insana güç verildiğinde çoğu zaman adaletsiz ve keyfi davranır. Hatta Tanrı olduklarını iddia edecek kadar ileri gidenler bile vardır. Nitekim Allah, Kehf Suresi'nde ideal bir yönetici örneği verir. Onda iyilik, adalet, bilgelik, bilgi ve cesaret gibi nitelikler bir araya toplanmıştır. Ona, dünyanın efsanevi hükümdarı Zülkarneyn adı verilmiştir. Hikâye 83. ayetten 98. ayete kadar uzanır. Zülkarneyn'i Makedonya Kralı Büyük İskender'e bağlayan bir teori vardır. Zülkarneyn'in Pers Kralı Büyük Kiros olduğu teorisini destekleyenler de vardır. "Derinden düşünürseniz, bu sureye el-Kehfi isminin verilmesi çok yerindedir. Sadece ilgili hikâyeyi içerdiği için değil. Aynı zamanda mağara anlamına gelen el-Kehfi'nin genellikle fiziksel saldırılardan korunmak için bir sığınak olduğu mesajını da verir. Aynı şey el-Kehfi Suresi için de geçerlidir. Peygamber, takipçilerine, özellikle Deccal'in fitnesi olmak üzere çeşitli bela tehlikelerinden korunmak için el-Kehfi Suresi'ni okumalarını şiddetle tavsiye etmiştir," diye sonlandırdı.
Bir insana güç verildiğinde çoğu zaman adaletsiz ve keyfi davranır. Hatta Tanrı olduklarını iddia edecek kadar ileri gidenler bile vardır. Nitekim Allah, Kehf Suresi'nde ideal bir yönetici örneği verir. Onda iyilik, adalet, bilgelik, bilgi ve cesaret gibi nitelikler bir araya toplanmıştır. Ona, dünyanın efsanevi hükümdarı Zülkarneyn adı verilmiştir. Hikâye 83. ayetten 98. ayete kadar uzanır. Zülkarneyn'i Makedonya Kralı Büyük İskender'e bağlayan bir teori vardır. Zülkarneyn'in Pers Kralı Büyük Kiros olduğu teorisini destekleyenler de vardır. "Derinden düşünürseniz, bu sureye el-Kehfi isminin verilmesi çok yerindedir. Sadece ilgili hikâyeyi içerdiği için değil. Aynı zamanda mağara anlamına gelen el-Kehfi'nin genellikle fiziksel saldırılardan korunmak için bir sığınak olduğu mesajını da verir. Aynı şey el-Kehfi Suresi için de geçerlidir. Peygamber, takipçilerine, özellikle Deccal'in fitnesi olmak üzere çeşitli bela tehlikelerinden korunmak için el-Kehfi Suresi'ni okumalarını şiddetle tavsiye etmiştir," diye sonlandırdı.
Mesaj Şudur: Bu kıssadan öğrenilecek ders, güç de Allah azze ve celleden verilir ve bu gücü vererek de Allah azze ve celle kulunu imtihan eder. Yani, diğerlerine nazaran daha fazla güce sahip olanlar, bu güçlerini iyilikte, diğer insanların hayatlarını kolaylaştırmada ve şeytanla gerçek mücadelede kullanmalılar.
Sonuç:
Kehf Suresi, Kur’an-ı Kerim’deki ünlü surelerdendir. Bununla beraber okunmasıyla özel yararları olur. Bir Müslümana içeriğinin anlaşılmasıyla da ekstra dersler vererek yardım eder, kişinin hayatını şekillendirmesinde, yoluna yön vermesinde yardımcı olur.
Not: Cuma günleri Kehf suresini okuduğumuzda Türkçe anlamını da okumayı unutmayalım.
Hoş geldiniz. Fikirlerinizi paylaşmanızdan mutluluk duyarız