Sitemizde aramak istediğiniz konuyu
                                      "

DiniErk - Doğru Dini Bilgi

Mekkeliler Bugün Su İçiyorsa Osmanlı Sayesindedir


Onca gitmişliğimize rağmen her gidişimizde farklı yerleri görmenin nasibi içinde 2025 yılında Ramazan umresi nasip oldu. 6 farklı yerde umre yaptığımız bu ziyaretimizde çok farklı olaylar yaşadık. Eski umre günlerimizi mumla aradık. Bunun yanı sıra Taif, Bedir şehitliği gibi bir yeri görmenin mutluluğunu da yaşadık. Ve her umre turumuzda mutlaka gittiğimiz Arafat'tan dönerken hiç söylenmeyen, hiç gösterilmeyen ilk kez gösterilen su kemerlerini kafile görevlimiz sayesinde bir kez daha ecdatla gurur duyduk.. Arafat’tan Müzdelife’ye giderken "yolun sağ tarafında görünen su kemerleri ecdat yadigârı eserlerden biri" diyen görevlimiz bizi heyecanlandırmıştı. Durmadan önünden geçtiğimiz bu yer su kemerleri idi. Araştırdık, yazdım. Çok derin bilgi isteyenler internetten bulabilir.
Kısaca edindiğimiz bilgi şöyle;
Mülk Allah-u Teala'nındır. İstediği yere bereketi indirir. Çölün ortasına da , dağın tepesine de, ovaya da.. Çölün bereketli olması bir mucizedir. Bu mucizenin ilk insanı Hazreti Hacer (rah) annemizdir. Suyun, Zemzem'in yaratılışına vesile olmuştur. Başta Mekke halkı olmak üzere, Hac ve Umreye gidenler Hz. Hacer annemizin Zemzem suyunu Allah tarafından kendisine bahşedilmesine, Abbasi Devleti Hükümdarı Halife Harun Reşit'in hanımı Zübeyde hanım günümüzde de mevcut olan ve 40 km mesafeden Arafat ve civarına su getirilmesi ile adının anıldığı Derb-i Zübeyde su kanallarını oluşturmasına ve sonundcu olarak Osmanlı padişahı Kanuni Sultan Süleyman'ın kızı Mihrimah Sultan eskiyip atıl vaziyete gelen bu su kanallarını tamir ettirmiş olmasına borçludur.
Sultan Harun Reşid’in hanımı Zübeyde Hatun, gördüğü garip bir rüyanın güzel bir yorumu üzerine Mekke’ye Haneyn tarafından bir su getirtmiştir. Mekke-i Mükerreme’den Arafat’a kadar su kanalları döşetmiş, Bu su Müzdelife yoluyla gelmiştir o mukaddes beldeyi çeşmelerle donatmış ve Rahman’ın misafirlerinin su ihtiyacını karşılamak  için yüzbin altın harcamıştır.
Bunun dışında Cidde'ye dışarıdan kuyular ve tüneller, borular vasıtasıyla sulak yerlerden ve sonunda deniz suyu arıtılarak Hicaz’a su getiren de Osmanlılar olmuştur.
Osmanlı Devleti, Haremeyn topraklarında yaşayan ahalinin ihtiyaçlarını karşılamak için hiçbir masraftan çekinmemiş imar faaliyetlerinde bulunmuştur. Bu sayede orada yaşayan halkın ihtiyaçları giderilmiştir
Osmanlılar, 1883 yılında Mekke-i Mükerreme’nin dört bir tarafına 18 büyük depo ve Harem-i Şerif etrafına da hacıların abdest almaları için çok sayıda musluklu çeşme inşa etmişlerdir. Bu sayede Mekke halkını ihya ettikleri gibi Gureba Hastanesi’ne, Haseki Sultan İmareti’ne, hükümet dairesine, Topçu Kışla-i Hümayunu’na, matbaaya, telgrafhaneye, askerî fırına, nizamiye karakolhanelerine ve hamamlara birer masura su verilmesini sağlamışlardır.
Ayn-ı Zübeyde su yolu inşaatı tamamlandıktan sonra Sultan İkinci Abdülhamid’in talimatıyla Cidde şehrine Ayn-ı Hamidiye olarak isimlendirilen su yolu inşa edilmiştir. Cidde şehrine iki buçuk saatlik mesafedeki Veziriye Suyu, Osman Nuri Paşa tarafından alınan irade-i seniyye gereği Mina’ya da su getirilmiştir. Hacılar üç gün ikamet ettikleri Mina’da susuzluktan dolayı güçlük çekmekteydiler. Bu sebeple Mefcer Vâdisi’nden geçen Ayn-ı Zübeyde suyundan buharlı makine vasıtasıyla 300 metre yükseklikteki dağdan Mina kasabasına da su ulaştırılmıştır. Ayrıca iki büyük su deposu da inşa edilmiştir






Yorum Gönder

0 Yorumlar
*Yorumlar Editör tarafından incelenmekte olup, spam mesajlar dikkate alınmaz. Engellenir.*