Diyanet İşleri, sayıları giderek artan ezanmatiklerin kullanılmasının sakıncalı olduğunu belirterek "bundan şiddetle kaçınmak" gerektiğini vurguladı. Açıklamada, "ezanmatiklerin kullanıldığı yerlerde ezan yerine getirilmemiş olur, belde halkı bundan sorumludur" denildi.
Diyanettv'de yayınlanan "Diyanet'e Soralım" programına telefonla bağlanan Trabzon'dan bir din görevlisinin sorduğu soruya cevap veren Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu üyesi Tahir Tural ezanın otomatik olarak okunmasını sağlayan ezanmatik denen cihazlardan kesinlikle kaçınılması gerektiğini vurguladı.
Diyanettv'de yayınlanan "Diyanet'e Soralım" programına telefonla bağlanan Trabzon'dan bir din görevlisinin merkezi ezanların giderek yaygınlaşmasından duyduğu endişeyi belirtmesinden sonra "Banttan ezanlar okunuyor, ezan namaz için sünnettir biliyoruz. Merkezden okunan ezan merkezin dışına çıkınca ya da banttan okunan ezan yerini buluyor mu ?" diye sordu.
"Diyanete Soralım" programına konuk uzman olarak katılan Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu üyesi Tahir Tural ezanın ibadetteki yerini ifade ettikten sonra sorulan soruya şu şekilde cevap verdi.
"Asıl olan her camide müezzin efendinin kendisinin okumasıdır. Ama, müezzin efendi kendisi okumuyor da bir merkezden canlı olarak bir insan okuyorsa ve bu okunan ezanda hoparlör yardımıyla çok uzak mahallelere uzak beldelere götürülüyorsa o belde de ezan okunma sünneti yerine getirilmiş olur. Ama efdal olan terk edilmiş olur. Herkesin kendi mescidinde okuması efdaldir. Peygamber efendimizden günümüze kadar da insanlar böyle uygulamışlardır ama ezan okumada bazı müezzinlerimizin gerekli eda ve sedaya sahip olmamasından bu konudaki şikayetlerden dolayı merkezi ezan uygulamasına geçildi. Ve bunda da bir sakınca yoktur zaten ama dediğim gibi ezan okuma sünneti o beldede yerine getirilmiş olur. Efdal olan her camide müezzinin kendi okumasıdır. Hoparlör yoksa yüksek bir yere çıkarak namaz vaktinin girdiği ilan etmesidir. Doğru olan budur. Fakat kardeşimizin ifade ettiği banttan ezan hani canlı değil ,daha önce bir hoca efendinin ezanı güzel okuyan bir hocaefendinin ses kaydı yapılmış vakit geldiği zamanda teybe basıyorlar o bant kaydından ezan okunuyor, bu ezan sünnet değildir. Bunu yapmakla insanlar ezan okuma sünnetini terk etmiş olurlar. Bundan şiddetle uzak durmak gerekmektedir. Nitekim Diyanet İşleri Başkanlığımız da tedrici olarak müezzinlerimizi eğiterek merkezi sistemden bildiğim kadarıyla peyderpey yavaş yavaş tedrici bir şekilde her mescidin kendi ezanını okuması uygulamasına geçecektir, inşaallah.. Ama bir bant yayınında önceden yapılmış canlı yayın değil bu böyle bir ezan okunursa sünnetin terkidir. O beldede ezan okunmamış olur. Bundan o belde halkın ın tamamı sorumlu olur, böyle bir uygulamaya gitmemelidir.
İlgili konuya videonun 30. dakikasından sonra izleyebilirsiniz. Videoya buradan ulaşabilirsiniz
Hoş geldiniz. Fikirlerinizi paylaşmanızdan mutluluk duyarız