
Peygamber Efendimizin Kıble Mucizesi
PEYGAMBER EFENDİMİZ HZ. MUHAMMED ALEYHİSSELAMIN 1400 YIL SONRA ORTAYA ÇIKAN MUCİZESİ
Peygamber Efendimiz(a.s.) mucizelerinden birinin ispatı ve Hak Peygamber olduğunun kesin bir delili daha...
Peygamber Efendimiz(a.s.) mucizelerinden birinin ispatı ve Hak Peygamber olduğunun kesin bir delili daha...
Mirac mucizesi ile müşrikleri bile hayrete düşüren Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Aleyhisselam elinde ne pusula, ne enlem boylam hesaplarını yapacak bir bilgi sahibi olmamasına rağmen bulunduğu yerden kilometrelerce uzaklıkta yaptırdığı camiinin mihrabının nereye nasıl konacağını tarif etmiştir.
1400 yıl sonra orta çıkan gerçek
Hz. Muhammed Aleyhisselam İslam'ın yayılması için ve insanların bu yeni dinden haberdar olması için sayısı belirlenemeyen elçilerini dünyanın dört bir yanına göndermiştir. İçlerinden bir elçiye de gideceği yerde cami yapmasını emretmiş ve bu camiyi yaparken büyük bir dikkatle ve titizlikle mihrabın yönünü anlatmıştır. Ve bu tarifini Medine'den belirlerken camiinin yapılacağı yere gitmemiştir.
1400 yıl sonra orta çıkan gerçek
Hz. Muhammed Aleyhisselam İslam'ın yayılması için ve insanların bu yeni dinden haberdar olması için sayısı belirlenemeyen elçilerini dünyanın dört bir yanına göndermiştir. İçlerinden bir elçiye de gideceği yerde cami yapmasını emretmiş ve bu camiyi yaparken büyük bir dikkatle ve titizlikle mihrabın yönünü anlatmıştır. Ve bu tarifini Medine'den belirlerken camiinin yapılacağı yere gitmemiştir.
******
Bilindiği gibi İslam’ın ilk yıllarında namazlar, Kudüs’te bulunan Mescid-i Aksa’ya doğru kılınıyordu. Peygamber Efendimiz Kıble’nin Kâbe olmasını, yani namazların Kâbe’ye dönülerek kılınmasını çok arzu ediyor ve bu konuda Allah’tan gelecek emri bekliyordu. Hicretten 18 ay kadar sonra, Şaban ayının 15. günü (Berat Kandilinde) Hz. Peygamber, Seleme oğulları mahallesinde öğle veya ikindi namazının farzını kıldırdığı esnada, ikinci rekatın sonunda aşağıdaki âyet-i kerime indi:
“Biz senin yüzünün göğe doğru dönüp durduğunu görüyoruz. İşte şimdi seni, memnun olacağın bir kıbleye döndürüyoruz. Artık yüzünü Mescid-i Haram tarafına çevir. (Ey Müslümanlar!) Siz de nerede olursanız olun, yüzlerinizi o tarafa çevirin. Şüphe yok ki Ehl-i Kitap, onun Rablerinden gelen gerçek olduğunu çok iyi bilirler. Allah onların yapmakta olduklarından habersiz değildir.” (Bakara, 144)
“Biz senin yüzünün göğe doğru dönüp durduğunu görüyoruz. İşte şimdi seni, memnun olacağın bir kıbleye döndürüyoruz. Artık yüzünü Mescid-i Haram tarafına çevir. (Ey Müslümanlar!) Siz de nerede olursanız olun, yüzlerinizi o tarafa çevirin. Şüphe yok ki Ehl-i Kitap, onun Rablerinden gelen gerçek olduğunu çok iyi bilirler. Allah onların yapmakta olduklarından habersiz değildir.” (Bakara, 144)
Bundan sonra Mekke'deki Kabe (Mescid-i Haram) kıble oldu. Bunun üzerine, Hz. Peygamber, namazı bozmadan hemen Kâbe istikametine döndü, cemaat de saflarıyla birlikte döndüler. Böylece Kudüs’e doğru başlanan namazın son iki rekâtı Kâbe’ye yönelerek tamamlandı.
Hicretin 6. yılında Yemen'deki kabileler topluluklar halinde Müslüman oldular. Efendimiz (s.a.v.) Yemen bölgesine elçiler ve görevliler gönderdi. Bunların arasında Muallim-Kadı olarak Muaz ibn Cebel'i Canad'a; Ali bin Eb-i Talib'i Hamdaan'a ve Vali olarak Vebr bin Yuhannas el-Huza'eel-Ensari'yi San'a 'ya (Allah hepsinden razı olsun) gönderiyor. (Allah hepsinden razı olsun)
Efendimiz (s.a.v.) San'a kentine vali olarak tayin ettiği Vebr bin Yuhannas'a buraya bir cami inşa edilmesi ile ilgili olarak talimat veriyor.
Hicretin 6. yılında Yemen'deki kabileler topluluklar halinde Müslüman oldular. Efendimiz (s.a.v.) Yemen bölgesine elçiler ve görevliler gönderdi. Bunların arasında Muallim-Kadı olarak Muaz ibn Cebel'i Canad'a; Ali bin Eb-i Talib'i Hamdaan'a ve Vali olarak Vebr bin Yuhannas el-Huza'eel-Ensari'yi San'a 'ya (Allah hepsinden razı olsun) gönderiyor. (Allah hepsinden razı olsun)
Efendimiz (s.a.v.) San'a kentine vali olarak tayin ettiği Vebr bin Yuhannas'a buraya bir cami inşa edilmesi ile ilgili olarak talimat veriyor.
Efendimiz (s.a.v.) San'a kentine vali olarak tayin ettiği Vebr bin Yuhannas'a buraya bir cami inşa edilmesi ile ilgili olarak talimat veriyor. Vebr bin Yuhannas el-Huza'e el-Ensari'e (Allah ondan ve diğerlerinden razı olsun) yaptıracağı caminin kıblesini ne yana koyacağını bu camiyi yaparken Kıble yönünü nereye göre yapacağını peygamber efendimiz bizzat tarif etmiştir.
Peygamber aleyhisselam Yemene göndereceği kıymetli sahabeye Yemene git. Deyn dağının eteklerinde kurulu bulunan Sana'aa şehrinde Butan adında bulunan yere camiiyi yap. Dağı sağına al. Ve camiiyi yap. Mihrabı yaparken Kıble yönünü Deyn dağının zirvesini ortalayarak yap. Bu şekilde yaptığın takdirde kıble Kabe yönünde olacaktır diye buyurarak gitmediği halde Yemen'deki camiinin kıble yönünü belirlemiştir.
Peygamber aleyhisselam Yemene göndereceği kıymetli sahabeye Yemene git. Deyn dağının eteklerinde kurulu bulunan Sana'aa şehrinde Butan adında bulunan yere camiiyi yap. Dağı sağına al. Ve camiiyi yap. Mihrabı yaparken Kıble yönünü Deyn dağının zirvesini ortalayarak yap. Bu şekilde yaptığın takdirde kıble Kabe yönünde olacaktır diye buyurarak gitmediği halde Yemen'deki camiinin kıble yönünü belirlemiştir.
Hafiz-er Razi'nin San'a Tarihi adlı kitabında bununla ilgili olarak şu bilgi yer alıyor:
Allah'ın Rasulu (s.a.v.) Vebr bin Yuhannas el-Ensari'yi, Vali olarak San'a' ya gönderirken buyurdu ki: "Onları imana, tevhide davet et; eğer bunu kabul ederlerse, onlara namazı emret; eğer bunu kabul ederlerse, o zaman gidip Bathan adlı araziye bir mescid inşa edin ve bu mescidin yönü Dhin adı verilen dağa dönük olsun."
Kıbleteyn cami Kuba mescidinden sonra İslam'ın ikinci Yemen'deki Sana'a şehrinde Vebr bin Yuhannas el-Huza'e el-Ensari tarafından yaptırılan camide İslam'ın üçüncü camisi olmuştur.
Bugün Yemen'in Sana'a kentinde bulunan ve İslam'ın üçüncü camisi olan Camiul Kebir / Great mosque of Sana'a ya da Türkçesiyle Sana'a Büyük Camii olarak bilinen camiiyi Google Earth'dan bulun. Şehrin yakınındaki Deyn dağının tam tepe noktasından geçen bir çizgiyi Arabistan'daki Mekke şehrindeki Kabe'nin üzerinde birleştirirseniz kıblenin 1400 yıl önce nasıl belirlendiğini hayretler içerisinde göreceksiniz.
ANSİKLOPEDİK BİLGİ : Cami-ul Kebir / Great mosque of Sanaa ya da Türkçesiyle Sana Büyük Camii Yemen’in en eski camisi. İslam tarihinin de 3. Camisi, İslam'ın kutsal şehirleri Mekke ve Medine dışında inşa edilen ilk cami olduğu bilinmektedir. Hicretten sonra tahminen 627 - 630 yılında yapılan bu cami Sevgili Peygamberimizin emriyle inşa ediliyor. Ulu Cami'de keşfedilen arkeolojik buluntuların çoğu, Hz. Muhammed'in hayatta olduğu dönemde inşa edildiğine dair bir argümanı destekler niteliktedir; bunlar arasında Aksum Katedrali'nden ve Saba Gumdan Sarayı'ndan elde edilen birkaç devşirme eser de vardır . O yıllardan, 7. yüzyılda, İslam öncesi Sana'a'nın kalıntıları, Hicret'in ilk yıllarında İslam inancının yayılma merkezi haline geldiğinde büyük ölçüde pek çok tahrifat meydana geldiği için şuanda da olduğu gibi pek çok defa yenilenmiş ve onarılmıştır. Dikdörtgen avlu ve sütunlar üstüne oturtulmuş düz tavan İslam öncesi mimarisini fısıldar.
Allah'ın Rasulu (s.a.v.) Vebr bin Yuhannas el-Ensari'yi, Vali olarak San'a' ya gönderirken buyurdu ki: "Onları imana, tevhide davet et; eğer bunu kabul ederlerse, onlara namazı emret; eğer bunu kabul ederlerse, o zaman gidip Bathan adlı araziye bir mescid inşa edin ve bu mescidin yönü Dhin adı verilen dağa dönük olsun."
Kıbleteyn cami Kuba mescidinden sonra İslam'ın ikinci Yemen'deki Sana'a şehrinde Vebr bin Yuhannas el-Huza'e el-Ensari tarafından yaptırılan camide İslam'ın üçüncü camisi olmuştur.
******
Zamanımız insanı çok iyi biliyordur ki, dünyada hiçbir insan, enlem ve boylamın bilgisi ve yüksekliği bilmeden herhangi bir yerin dünya üzerindeki yerini tam olarak kestiremez. Bu da bu konuda bilgi sahibi olan insanlar için geçerlidir. Bunun dışında enlem ve boylamı belirlenmemiş gelişi güzel yapılmış haritaların yardımıyla dahi olsa iki uzak şehrin arasında dünyanın yüzeyinde düz bir çizgiyi çekemez, Bugün için tüm bunlar uçaklar, uydular sayesinde mümkün olmaktadır. Google Earth programı ile de bugün insanlar artık bulundukları yerle İslamiyet'in kıblesi olan Arabistan'daki Mekke şehrinde bulunan Allah'ın evi olarak Müslümanlarca kutsal sayılan Kabe-i Muazzama'nın yönünü kolayca tahmin edebilmektedir. Bugün bir çok insan bulundukları yerdeki cami ile Kabe'nin yönünü belirleyerek doğru olup olmadığını bir kaç dakika içinde bulabilmektedir.
Ancak her türlü teknik imkandan yoksun olan Peygamberler Peygamberi Hazreti Muhammed Aleyhisselam İslam'ın üçüncü camisi olan Yemen'deki Sana'a beldesindeki camiinin kıblesinin nereye yapılacağını göndereceği elçiye bizzat anlatmıştır.
Cahiliye devri Arabistan'ının okur yazar olmayan ancak dünyanın en sevgilisi ,en kıymetlisi Sultanlar sultanı olan ve en büyük mucizesi olan Kuran-ı Kerim'den sonra Allah-u Tealanın elçisi Hz. Muhammed Aleyhisselam efendimizin bir mucizesi daha 1400 yıl sonra Google sayesinde bir kez daha orta çıkmış oldu.
Cahiliye devri Arabistan'ının okur yazar olmayan ancak dünyanın en sevgilisi ,en kıymetlisi Sultanlar sultanı olan ve en büyük mucizesi olan Kuran-ı Kerim'den sonra Allah-u Tealanın elçisi Hz. Muhammed Aleyhisselam efendimizin bir mucizesi daha 1400 yıl sonra Google sayesinde bir kez daha orta çıkmış oldu.
Bugün Yemen'in Sana'a kentinde bulunan ve İslam'ın üçüncü camisi olan Camiul Kebir / Great mosque of Sana'a ya da Türkçesiyle Sana'a Büyük Camii olarak bilinen camiiyi Google Earth'dan bulun. Şehrin yakınındaki Deyn dağının tam tepe noktasından geçen bir çizgiyi Arabistan'daki Mekke şehrindeki Kabe'nin üzerinde birleştirirseniz kıblenin 1400 yıl önce nasıl belirlendiğini hayretler içerisinde göreceksiniz.
Kur'an-ı Kerim'de (53. sure-Necm Suresi-ayet:1-4) mealen buyuruluyor ki:
Rahmân ve Rahîm (olan) Allah'ın adıyla.
Rahmân ve Rahîm (olan) Allah'ın adıyla.
1. Battığı zaman yıldıza and olsun ki;
2. Arkadaşınız (Muhammed) sapmadı ve bâtıla inanmadı.
3. O, arzusuna göre de konuşmaz.
4. O (bildirdikleri) vahyedilenden başkası değildir.
2. Arkadaşınız (Muhammed) sapmadı ve bâtıla inanmadı.
3. O, arzusuna göre de konuşmaz.
4. O (bildirdikleri) vahyedilenden başkası değildir.
ANSİKLOPEDİK BİLGİ : Cami-ul Kebir / Great mosque of Sanaa ya da Türkçesiyle Sana Büyük Camii Yemen’in en eski camisi. İslam tarihinin de 3. Camisi, İslam'ın kutsal şehirleri Mekke ve Medine dışında inşa edilen ilk cami olduğu bilinmektedir. Hicretten sonra tahminen 627 - 630 yılında yapılan bu cami Sevgili Peygamberimizin emriyle inşa ediliyor. Ulu Cami'de keşfedilen arkeolojik buluntuların çoğu, Hz. Muhammed'in hayatta olduğu dönemde inşa edildiğine dair bir argümanı destekler niteliktedir; bunlar arasında Aksum Katedrali'nden ve Saba Gumdan Sarayı'ndan elde edilen birkaç devşirme eser de vardır . O yıllardan, 7. yüzyılda, İslam öncesi Sana'a'nın kalıntıları, Hicret'in ilk yıllarında İslam inancının yayılma merkezi haline geldiğinde büyük ölçüde pek çok tahrifat meydana geldiği için şuanda da olduğu gibi pek çok defa yenilenmiş ve onarılmıştır. Dikdörtgen avlu ve sütunlar üstüne oturtulmuş düz tavan İslam öncesi mimarisini fısıldar.
![]() |
| Sana Büyük Camii Yemen |
![]() |
| Sana Büyük Camii Yemen |
![]() |
| Sana ve Mekke |
![]() |
| Sana Büyük Camii Yemen |








Hoş geldiniz. Fikirlerinizi paylaşmanızdan mutluluk duyarız