Tarikatlar, tasavvufun merkezi gibi gözükse de her tarikat yolu her zaman doğru yol dediğimiz Allah'a imana götürmez. Sapık ve şeytani dünya heveslerine yönelten tarikatlar yanlış yolda dört nala giden mürşitlere sahip olduğu gibi bu mürşitler de müritlerini de helaka dört nala götürür.
Her mürit nedense mürşidinden keramet ister. Olur olmaz her hareket ve sözünden aptalca bir keramet görmeye çalışır ki "mürşit uçmaz mürit uçurur" sözü bu tür sapkın fikirlerden hasıl olur.
Allah ve Resulune ve tüm kitaplarıyla birlikte tüm peygamberlerine iman eden bir insan kerameti istikametinde aramalıdır.
Sıkça kullanılan bir söz olan keramet istikamettedir söünün tek özeti de Fatiha süresindeki "Bizi doğru yola ilet" sözünün özünde yatmaktadır.
Namaz kılan her Müslüman'ın Fatiha suresinden bihaber oluşu ve alışıla gelmiş şekliyle okuyup geçmesi ne denli bilinen gerçek ise Fatiha süresinin sayfalar dolusu değil, kitaplar dolusu tefsirlerine sığmayan açıklamaları bile bu 6 ayetlik surenin neler anlattığını anlamaya akıl yetmez gerçeğini de gizlemez.
Allah gönderdiği peygamberler ve kitaplarla insanlara istikamet yolunu ve kime tabi olunacağını insanlığın ilk yıllarından bu yana bildirmiş ve bu yolun dışında başka yol arayanları sapıklıkla uyarmıştır.
Biz Muhammedi Müslümanlara resulünü örnek gösteren Allah-u Teala “Andolsun ki, Rasûlullah, sizin için, Allah'a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah'ı çok zikredenler için güzel bir örnektir.”(Ahzâb Sûresi, 21)" diyerek yaşantımızda istikamet olarak hangi yolundan gideceğimiz bu şekilde söylerken sevgili habibi (sav) de "“Size iki şey bırakıyorum. (Bunlara tutunursanız) asla dalalete düşmezsiniz: Allah’ın Kitabı ve Sünnetim... Bu ikisi (kıyamette) havza kadar ayrılmadan beraberce geleceklerdir.” (Hakîm,1/93)
Ve halen birilerinin istikamet için kapı kapı dolaşması boş bir oyalanmadan başka bir eylem değildir.
Doğru dürüst davranmak, dosdoğru şekilde şekilde hareket etmek İstikametin tarifidir. İstikamet, dinde Allah ve Resulüne körü körüne tabi olmaktır. İndirilmiş ve bildirilmiş tüm ilahi emirlere uymaktır. Kuran-ı Kerim bu konuda bir çok ayet içerisinde sık sık istikamet yani doğru yolda gidilmesi gerektiğini, istikamet üzerine gidenlerin cennetle müjdelendiği bildirimleriyle doludur.
"Rabbimiz Allah'tır" deyip sonra da doğrulukta devam edenler, onları, melekler, ölümleri anında: "Korkmayınız, üzülmeyiniz, size söz verilen cennetle sevinin, biz dünya hayatında da, ahirette de size dostuz. Burada, canlarınızın çektiği, umduğunuz şeyler, bağışlayan ve acıyan Allah katından bir ziyafet olarak size sunulur" diyerek inerler.*” (Fussilet, 30-31-32 )
Ve Resullullah aleyhisselam'ın buyurduğu gibi “Rabbim Allah’tır de, sonra müstakim ol.” konusunda çok dikkatli olmamız gerekir.
Eğer olmayacaksanız ve namaz kılanlardansanız o halde her gün "(Rabbimiz!) Ancak sana kulluk ederiz ve yalnız senden medet umarız. Bize doğru yolu göster. Kendilerine lütuf ve ikramda bulunduğun kimselerin yolunu; gazaba uğramışların ve sapmışların yolunu değil! ( Fatiha 5- 6 -7 ) diyerek söz vermeyiniz
Rabbim Allah’tır de, Sonra Dosdoğru Ol
Perşembe, Ekim 31, 2024
0
Erol Kara - @Dinierk için yazdı
Hoş geldiniz. Fikirlerinizi paylaşmanızdan mutluluk duyarız