Sitemizde aramak istediğiniz konuyu

DiniErk - Doğru Dini Bilgi

Mini Banner

                                  "

Bir Ayağı Çukurda Olan Cami Görevlileri Müftülere Neden Karşı Geliyor


Müftülüklerde görev yapanlar için en fazla 5 yılda bir rotasyon yapan Diyanet İşleri Başkanlığı’nın, emekli olmak istemeyen ya da emekli olmasına rağmen ücreti karşılığında yine de ayrıldıkları camilerde çalışmak isteyen imam ve müezzinlerle başı yıllardır dertte.
Yıllar yılı aynı yerde görev yapan ve emekliliğini istemediği için kadrolarda bekleyen yüzlerce yaşlı cami görevlilerinin emekli edilmesini istemeyenlerin başında da sendika, tarikatlar ve vakıflar gelmektedir. 
Diyanet’in emekli etmek için bahane aramayacağı halde çalışanların görevlerini terk etmemek için çeşitli yollara başvurması yüzünden sıkıntılı günler geçiren Diyanet İşleri Başkanlığı, açıkta bekleyen, çok çok vekil olarak görev yapan binlerce İlahiyat mezunlarının da boşta kalmalarına sebep olduğu içinde ayrıca sıkıntı yaşıyor
Hatta, Cumhurbaşkanlığı Tasarruf Tedbirleri Kararlarının alınmasından sonra münhal sayıları artan camiler de bir başka sorun olurken..
Edinilen bilgiye göre, Diyanet Camiasında “işimi yaparım gözlerimi kaparım” tarzı çalışmaların artık son bulacağı, kendilerini görev yaptıkları mahallerde ayrılmaz, görevden alınmaz bir çeşit demirbaş gibi gören kişilerin artık bu düşüncelerinden vazgeçmeleri gerektiği üzerine çalışmalar yapıldığı belirtiliyor.
Ne var ki , sadece konuşuluyor. İcraat bir türlü gerçekleşmiyor.
Yapılan çalışmaların en başında yaşı 60’ın üzerinde bulunan din görevlilerinin emeklilik süresi geçenlerin emekli edilebilmesi için formüller arandığı belirtilirken genç ve üniversite bitirmiş olup, bir çoğu vekil durumda olan ve yaşlı imamların yanlarında eksikliği tamamlamak için çalıştırılan, kadro bekleyen çok sayıda vekil imam ve müezzinin, Diyanet Akademisinden mezun olup sözleşmeli olarak görev alanların kadrolara geçme beklentisi olduğu, bu kişilerin bir an önce hizmet insanı olarak göreve başlamaları gerektiği öğrenildi.
Hac hizmetleri için dahi 60 yaşın üzerinde kimseyi çalıştırmak istemeyen Diyanet’ten bir yetkili, “Bugün bir Tapu Dairesinde işlem yaptırabilmek için 65 yaşını doldurmuş insanlara adli tıptan rapor isteniyor, 55 Yaşında ehliyet yenilemek biri için sağlık raporu isteniyor. Hacca gidecek yaşlı kimselerden sağlık raporu isteniyor ancak halen çalışması bulunan ve bir türlü emekli olmak istemeyen din görevlilerimiz, ister imam olsun, ister müezzin artık bir kenara çekilmelidir. Bu kişilerin de sağlık sorunları var, bu kişilerin artık belli bir görevi kaldıramayacak durumda olanları var. Ve bunlara Müftülüklerden bir emir, yönerge gittiği zaman ya da genç müftü arkadaşlarımız bir uyarıda bulundukların da olumsuz tepki göstermektedirler. Bu yaş gurubunda bulunup ta doğru dürüst namaz kıldıramayanları duyuyoruz. Prostattan, Alzheimer’e kadar birçok hastalık içinde bulunsalar da maaş ve mevkiden, makamdan hatta söylemeye utanıyoruz sağladıkları menfaatlerden olmamak için emekli olmak istemiyorlar. Hatta bu yüzden sendikaları, bakanları, tarikatların ileri gelenlerini araya sokarak görevi bırakmamak için ellerinden geleni yapıyorlar. Hatta bunları bırakın, emekli olmuş ama yine de emekli oldukları camilerinden ayrılmak istemeyenler arasında, atanmış imam ya da müezzinlere baskılar dahi uygulayan var. Müftülerin kapısını aşındırıp her gün asli görevlilerimizi şikayet ediyorlar. Cemaatten yandaş bulup telefonla, yanlarında getirterek, eposta ile Cimer’e kadar bu görevlilerimizi şikayet ettiren eski çalışanlarımız var
Camide görev almazsa dernekte yine boy göstererek yeni gelenlere baskı yapan var.
Yaşı geçmiş görevlilerimizin namaz kıldırırken yaptıkları hatalar, vakit namazlarına gelmemelerinden tutunda ağzında ne söyleyeceği, söylediği belli olmayacak şekilde konuşanlar var ki bunlar için şikayet geldiğinde. Müftüler de şikayetleri duysa da, saygılarından dolayı bu insanlara yaptırım uygulayamıyor. İmam ve müezzin kayyım kadrolarımız artık taze kana ihtiyaç duymaktadır. Gönül ister ki kurumdan gelen emir ya da rica ile değil, bu kimseler kendilerini biliyor. Bir an önce emekliliklerini istesinler. Genç kardeşlerimize önder olarak onlara yer açsınlar.“ denilmektedir.
Yaşlı din görevlilerinin emekli olsa da manevi kadroların daima yanlarında yer aldıklarını söyleyen Diyanet yetkilileri, yaşlı ve yıllanmış, adeta çivi çakmış gibi yerlerini terk etmeye hevesli olmayan, “cenazem çıkar ben gitmem tarzı” ifadelerle halen görev yapan pek çok imamın kendileri için aşılmaz duvar olduğunu söyleyerek görev yapmalarında en büyük sıkıntı olan, hatta bir çok yerde caminin adından çok kendi isimleriyle anılan camilerde görev yapan kemikleşmiş, terk etmek bir yana “kimse ayıramaz” tarzı imamların kendilerini cemaatle asli din görevlilerini dahi tehdit ettiklerini dile getirmektedirler.
15 yıldır müftü olarak görev yaptığını söyleyen bir ilçe müftüsü de “Bizler görev alarak, çoluk çocuğumuzu arkamızdan taşıyarak bilmediğimiz yerlerde, bazen bir şehirde bazen küçük bir ilçede görev almaktayız. Görev yerimiz neresi olursa olsun, gidiyoruz. Ancak gittiğimiz yerde yanlış giden, başkanlığın yönergelerine, talimatlarına, emir ve yasaklarına uymayan, 30 – 40 yıl öncenin anlayışı içerisinde görev yapan din görevlileriyle karşılaşıyoruz. Adam Nuh diyor peygamber demiyor. Duyduğumuz en ağır söz, “senin gibi kaç müftü eskittim, haberin var mı” oluyor. Ya susuyoruz. Ya il müftülüğüne ya başkanlığa yazıyoruz. İl müftülüğü “idare edin, yaşlıdır, hocamızdır, o camide çok emeği vardır” diye yolumuzu kesiyor. Şikayetlerimiz duyulunca da bu kez yerimizden oynayan biziz. Yetersiz müftü diye biz damgalanıyoruz. Bazı imamlar, müezzin kayyımlar var ki peşlerine cemaati de takıp geliyor. “Bizimle uğraşma” diyorlar. Bunun tek çözümü cami görevlilerinin de 5 yılda bir yer değiştirmeleri olacaktır. Onlar da rotasyona uğrasın. Müftüler kemikleşmiş, yerini sabitlemiş, hatta birkaç evi olup da lojmanı da işgal eden çoğu yaşlı görevliler yüzünden bir şey yapamaz duruma geliyor” demektedirler.
Yaşları dolayısıyla kendilerine itaat edilmediğini, bilgi ve tecrübelerinin küçümsendiğini, “sen gidersin başkası gelir ben burada olurum” tehditleriyle kendilerine aba altından sopa gösterildiğini iddia eden genç müftüler “Başkanımızın tüm söylemleri, emirleri adeta yeni bir Türkiye imajı vermektedir. Camiler 24 saat açık kalacak deniliyor. Gençleri camide toplayın, etkinlik yapın. Sabah namazı buluşmalarını, ev ev , o işyerinden diğerine dolaşın. Halka inin, okullarla irtibat kurup öğrenci - cami buluşması yapılsın, deniliyor. Aktivitelerde bulunun, geziler , gösteriler, kermesler, seminerler, toplantılar yapın, Kurumları ziyaret edin deniliyor. Bu eskimişlere bunları anlatamıyoruz. Mantıklı ve olması gereken görevleri duyduğumuz zaman seviniyoruz. Bunlar uygulandığında iyi şeylerin olacağını biliyoruz. Ancak gelen emirleri tabana yaymaya kalktığımızda aşılamaz olan bu imamlarla, müezzin efendilerle karşılaştığımızda hevesimiz kaçıyor. İnatlaşan, iddialaşan bu insanlar bize zarar veriyor. Bunun çözümünü yine başkanımızın inisiyatifinde görmek istiyoruz” diyerek bu konuda kesin bir yaptırımın kısa sürede hayata geçirilmesi gerektiğini vurguladılar.
Emekliliği gelmiş, kök salmış, camileri aile şirketlerine döndürmüş bu imamların gönderilip taze kan ihtiyacı için müftülerin önüne duvar olan bu insanların uzaklaşması lazım. 
Gerekirse, cami imam ve müezzinlerine hatta, müftülük çalışanlarına da rotasyonun şartımım uygulanmasına geçilmelidir. 

Erol Kara, Başarılı Olmak İsteyen Müftüler adına @Dinierk için yazdı. 

Yorum Gönder

0 Yorumlar
*Yorumlar Editör tarafından incelenmekte olup, spam mesajlar dikkate alınmaz. Engellenir.*