Eski Diyanetin Bozduğu Aile Birliğini Yeni Diyanet Onarmalı

Eski Diyanetin Bozduğu Aile Birliğini Yeni Diyanet Onarmalı

Diyanet İşleri Başkanlığı'nda sözleşmeli / kadrolu çalışanların ve eş durumundan mağdur olanların sesi Kaf dağına vardı, Diyanetin yönetim kadrosuna ulaşamadı.

Şimdi son çare, son umut olarak, ailelerde onulmaz yaralar açan, aile birliklerini parça parça eden, aileleri birbirine hasret bırakan, anaları, babaları evlatlarına, kadınları kocalarına, kocaları karılarına ve her şeyden önemlisi evlatları anne babalarına hasret bırakan aile düşmanı yönetmeliğin kurbanları yeni yönetimden kanser haline gelen yaralarına neşter vurmasını istiyor.

Mağdurların en büyük şikayeti Diyanet İşleri Başkanlığı'nda çalışanların ve eş durumundan mağdur olanların, Sağlık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı çalışanlarının kazanmış oldukları hakların kendilerine tanınmaması.

Anayasa'nın eşitlik ilkesine (Madde 10) aykırı bu duruma Prof. Dr. Ali Erbaş'ın yönetiminde olan, Akif PUSMAZ'ın İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğünü yönettiği, 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin Karar: 2025/376 ve 2, 3 ve 4 üncü maddeleri ile görevden alınanların ve halen görevde bulunan Atama Daire Başkanlarının ve de bilcumle konu hakkında katkısı bulunanların idare ettiği eski Diyanet İşler Başkanlığı yönetiminin sessiz kaldığı ilgili ilgisiz herkes tarafından bilinmektedir.

Tam bir nemelazımcılık, tam bir vurdumduymazlıkla aile birliğinin bozulduğunu feryat edenlerin seslerine kulaklarını tıkayanlar azami 4 yıllık bir surede bilhassa "eş durumundan" yararlanması gerekenleri kapılardan çaresizlik içinde döndürdü.

Oysa, devletin ve onu meydana getiren tüm organların, aileyi parçalanmaktan kurtararak, bireylerini bir arada tutmak ve ailenin huzur ve mutluluğunun devamını sağlaması birinci vazifesidir. Bu düzenlemeyle, kamu görevlilerinin ailevi kaygılardan uzak bir biçimde kamu hizmetlerini verimli, etkin ve sağlıklı bir biçimde yürütmeleri için gerekli ortamın sağlanması da hedefler. Eş Durumu nedeniyle yapılan tayinlerin "Ailenin korunması hakkını" ihlal etmemesi gerekirken başta Anayasa olmak üzere, kanunları ve hatta AİH sözleşmesine aykırı şekilde bu yönde talep olanlara 633 Sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki Kanunun 10/A maddesinde yer alan "Sözleşmeli personel olarak atananlar üç yıl süreyle başka bir yere atanamaz. Aile birliği mazeretine bağlı yer değiştirmelerde bu madde uyarınca istihdam edilen sözleşmeli personelin eşi bu personele tabidir. Sözleşme gereği üç yıllık çalışma süresini tamamlayanlar talepleri halinde bulundukları yerde pozisyonlarıyla aynı unvanlı memur kadrolarına atanır." maddesini öne sürmesi hiç bir zaman ADİL bir uygulama olmamıştır.

Mevcut Diyanet İşleri Başkanlığının yönetiminde devir teslimler yapılırken yeni yönetimin masaya yatırması gereken personelinin huzur ve aile birliğini sağlamış bir ortamda çalışmasını sağlaması için gerekli adımları atarak dosyayı masaya yatırmalıdır. Nasıl ki,  Sağlık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı çalışanlarının kazanmış oldukları hakları varsa, Anayasa'nın eşitlik ilkesine (Madde 10) aykırı olarak sadece DİB'de yapılan uygulamanın adaletsizliğine son vermelidir. Bugün en az 10 - 15 bin civarında birliği bozulan ailelerin varlığı göz önüne alınarak, AİLE YILI'nın bu son aylarında  personeli ile barışık bir yönetimin varlığının hissedilebilmesi için kararların alınmasında geç kalınmaması gerekir. 

Bunun için başta yeni Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Safi Arpaguş olmak üzere Başkan Yardımcıları Hüseyin HAZIRLAR, Hafız Osman ŞAHİN, Fatih Mehmet KARACA, Hatice BOYNUKALIN ŞENKARDEŞLER ve İnsan Kaynakları Genel Müdürü Sinan KAZANCI olmak üzere bu konuya müdahil olacak yeni yönetimin bu sesi duyması ve gereken en hayırlı olanı sağlamaları gerekecektir. Bu çağrı mağdur on binlerce ailenin sesidir.

İlgi yazı : Diyanet, Eş Durumu Tayinlerinde Anayasayı Yok Sayıyor için tıklayınız

@Dinierk