
Kefir, (Çerkesçe Kundeps) çok eski yıllardan beri Kafkasya’da(Kefirin tarihçesi için tıklayın!) bugün ise tüm dünyada ticari maksatla imal edilen Kefir mayası yardımıyla yapılan köpüklü, koyu kıvamlı (yoğurt kıvamında), hafif ekşimsi bir içecektir.
Kefir, beyazımtrak renkte, karnıbaharı andırır şekilde ve genellikle bezelye veya fındık büyüklüğünde tanelerden meydana gelmiştir. Kefir tanesinde; Torula mayaları, Sacharamyces sp., Streptococcus cremoris, Betabacterium sp. gibi mikroorganizmalar bulunur. Bunların faaliyeti sonucu süt asidi, etil alkol ve karbondioksit meydana gelir. Kefir tanesi içerisinde bulunan mikroorganizmalardan bazıları süt şekerini parçalayarak süt asidi oluştururlar ve süt pıhtılaşır.
Çeşitli yayınlarda kefirin alerjik rahatsızlık,iştahsızlık, uykusuzluk, verem ve böbrek hastalıklarında, bronşit ve astımda, ekzema tedavisinde, bağışıklık sisteminin kuvvetlendirilmesinde kullanıldığı belirtilmektedir.
Kefir helal midir değil midir konusunda zıt noktalarda fikirler ortaya atılmıştır. Bizde bu konuda kesin olarak haramdır ya da değildir demeden önce toplumumuzda uyç noktalar olarak bilinen şahısların düşüncelerine yer vermek istedik.
En altta da acize kendi fikrimizi ortaya koyacağız.
Din İşleri Yüksek Kurulu kefir haram değildir diyor ( 2005 yılında sorulan soruya cevabın doğruluğu için o dönem Diyanet İşleri Başkanlığının fetva kurulunu araştırmalıdır )
Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığı‘ndan yapılan açıklamada, “Sarhoşluk verecek derecede mayalanmamış içeceklerin içilmesi caiz, sarhoşluk verecek derecede mayalanmış içeceklerin içilmesi ise haramdır. 12-14 saat ile fermantasyon süresi en kısa süreli olan tatlı kefirdeki alkol oranının on binde ikinin altında ve çok az oluştuğu şeklindeki laboratuvar sonucu uzmanlarca da teyit edilmekte, mayalanması kısa süren bu tatlı kefirdeki alkol oranının sarhoş edicilik vasfının bulunmadığı açıklanmaktadır. Bu itibarla, böyle bir kefirin içilmesinde sakınca yoktur.” denildi.
*****
Profesör Dr. Cevat Akşit'e sormuşlar
Soru: Kefir içmenin hükmü nedir? ( Bize mantıklı değil kaçamk cevap gibi geldi. Sizde okuyun ve değerlendirin.)
Ben kefir içmedim. Ama Cola içiyorum, gazoz içiyorum. Hanefi mezhebinden olduğum için problem görmüyorum. Cola’da alkol olabilir. Hanefi mezhebinde alkol temizdir, pis değildir. Şarap pistir. Şarap cinsinden, kokuşma yoluyla elde edilen içkiler pistir. Damıtılma yoluyla elde edilenler pis değildir. Sarhoş ettiği için içilmesi haramdır. Onun için kolonyayı elinize sürebilirsiniz. Alkolle temizlik yapabilirsiniz.
Şimdi ben sivilcelerim için kolonyalı mendil kullandım. Mikropları sarhoş ediyormuş. Sarhoş edince vücudun direnç mekanizmaları da onu yok ediyor, tedavi ediyor. Usul böyle..
Otuz sene Cola içmedim. Son zamanlarda ilaç kullandığım için, bir bardak içtim mi hazma kolaylık oluyor.
Kefir meyhanede satılan bir içki değil. Ben içmesem bile, çünkü hiç görmedim, es geçerim..
Bazı kesimlerce müctehid ilan edilen ( bize göre kesinlikle değil - müctehid için mezhep kurmuş olması lazım ) İslâm Hukuku Profesörü Hayrettin Karaman kefiri dini açıdan açıklıyor
*******
İslâm Hukuku Profesörü Hayrettin Karaman’da kefir haram mı helal mi tartışmalarına web sitesinde yayınladığı bir yazı ile aşağıdaki gibi nokta koyuyor:
Binlerce yıllık mazisi olan kefir isimli içecek Türkiye’de de üretilmeye ve pazarlanmaya başladı. İlgili bakanlık birimi kefiri bir “alkollü içecek” olarak değil, “destekleyici besin özellikli bir içecek” olarak tescil etti. Kefir denilen mayanın oluşumunda etil alkol de oluştuğu için bazı kimseler bunu alkollü içki zannettiler ve içilmesinin caiz olup olmadığını sormaya/araştırmaya başladılar. Bana ilk sorular geldiğinde kefirle ilgili uzman bilgilerine başvurdum, ne olduğunu anladıktan sonra şu iki kısa cevabı -soruyu soranlara- yazdım:
Kefir, sarhoş eden alkollü içkilerden değildir. Bir içeceğin -sarhoşluk vermesi sebebiyle- haram olabilmesi için, bir insanın normal olarak içebileceği azami miktarı içildiğinde insanı sarhoş etmesi gerekir. kefirde böyle bir etki yoktur ve içilir, caizdir.
******
Prof. Dr. Abdülaziz Bayındır da Kefir konusunda "kefir İslam’ın yasakladığı sarhoş edicilerden değildir. Afiyet olsun" demektedir.
( Editör : Abdülaziz Bayındır'ın bir çok konuda HAYRETTİN KARAMAN GİBİ EHLİ SÜNNETE UYGUN AÇIKLAMALAR YAPMADIĞINI SAVUNAN BİRİYİM )
******
Türkiye Gazetesi müdavimlerinin tanıdığı Mehmet Ali Demirbaş kontrolünde olan islamdini.com sitesinde de...
Kefir bira gibidir, zaruretsiz içilmez. Bugün kefirin yerini tutan ilaçlar vardır. Bunları kullanmaya zaruret yoktur. Eğer, salih bir doktor, (Kefir, şu hastalığa iyi gelir. Bu hastalık için mubah başka ilaç yoktur) derse, o zaman kefir kullanmak caiz olur.
Bazı cahiller, portakal ve diğer meyvelerdeki alkol oranı kefirdekinden çok diyerek kefir içmeyi caiz görüyorlar. Dinimiz, alkol de bulunsa meyve yemeyi haram kılmamıştır.
Nakli bırakıp aklı ölçü alınca, yukarıdaki mantıkla, zararı az diye bir çayına oyun oynamaya yani kumara da fetva verebilirler, bir dilim domuz eti yemenin mahzuru olmaz diyerek de fetva verebilirler. Aklı değil, nakli ölçü almalıdır.
(Kefirin içine alkol konmuyor) demek çok tuhaftır. Çünkü maya koyarak içki imal etmek ayrı şey, sıvı gıdaların zamanla alkolleşmesi ayrı şeydir.
Üzüm suyu, şarap hâline gelince haram olur. Şarap sirkeye dönüşünce helâl olur. Boza, ekşiyerek zamanla alkol teşekkül eder, bira gibi haram olur. Hurma su içinde ısıtılmadan bırakılınca, köpüklenir ve tadı keskin olursa yani alkolleşirse içilmesi haramdır.
Portakal ve diğer meyvelerdeki alkol oranı kefirdekinden daha çok diyerek kefir içmeyi caiz görenler de vardır. Bu da yanlıştır. Çünkü dinimizde alkolün azlığı çokluğu önemli değildir. Bir damla şarap da haramdır. Ama dinimiz, içinde tabiî olarak alkol bulunan meyve yemeyi veya sirke içmeyi haram kılmamıştır. Fakat alkol teşekkül eden içeceklerin damlasını haram etmiştir. Demek ki, kımızda, birada ve kefirde, bir damla alkol olsa da haramdır. Fakat hamurda, meyvede, yoğurtta, ekmekte 10 damla alkol olsa haram değildir. Çünkü birinde alkol tabiî olarak bulunuyor, ötekinin alkolleşmesine biz sebep oluyoruz.

Beklemiş kefirin durumu
Mehmet Talü hocanın fetvası.
Kefir asit ve alkol fermantasyonunun (mayalanmasının) bir arada oluşmasıyla elde edilen bir üründür.
Koyu ayrana veya sulu yoğurda benzeyen hafif ekşimsi bir süt ürünüdür. Fermantasyon süresinin uzunluğuna bağlı olarak içinde oluşan alkol oranına göre bir sınıflandırma yapılmıştır.
Buna göre 24 saat sonucunda tatlı kefir, 48 saat fermantasyondan sonra orta sert kefir, 3 güne kadar uzayan fermantasyon sonucunda sert kefir ve 3 günden daha uzun süren fermantasyon sonunda çok sert kefir oluşmaktadır.
Kefir türlerinin süt asidi oranı % 0,6-0,9 arasında değişmekte, etil alkol miktarları da % 0,6-1,1 arasında kefir sertliğiyle orantılı olarak oluşmaktadır.
Etil alkol ise sarhoş edici ve içilmesi haram olan alkoldür. Tatlı kefirde bile bir kiloda en az 1 gram, diğer bir ifadeyle yirmi damla alkol bulunmaktadır.
Dolayısıyla aynen bira gibi içilmesi haramdır.
Çünkü Hz. Aişe validemiz (R.Anha)dan rivayete göre Rasülüllah (S.A.V) Efendimiz:
“Sarhoş edici her şey haramdır. Bir ferakı (takriben kırkı bir kiloluk bir ölçü birimi) içilince, sarhoş eden şeyin bir avucu(nun içilmesi) dahi haramdır” (Ebu Davud, Eşribe: 5, Tirmizi, Eşribe: 3) buyurmuşlardır.
Yine Cabir b. Abdullah (R.A.)’den rivayete göre Rasülüllah (S.A.V) Efendimiz:
“Çoğu sarhoş eden içkinin azı da haramdır.” (Ebu Davud, Eşribe: 5, Tirmizi, Eşribe: 3) buyurmuşlardır.
Bir bardak kefir belki sarhoş etmeyebilir.
Ama hadis-i şerifte buyurulduğu gibi 41 kilo içilse durum ne olur? Kısacası ne kadar az olursa olsun içinde alkol bulunan bütün içeceklerin içilmesi haramdır.
Kefir taneleriyle mayalanan sütte oluşan fermantasyon neticesinde aroması ayrana benzeyen bir içecek oluşur.
Süt olarak her türlü inek sütünün dışında koyun ve keçi sütü de kullanılabildiği gibi Hindistan cevizi sütü, soya ve pirinç sütü de bu amaçla kullanılabilmektedir. Peynir suyunun glikoz veya laktoz katımı ile fermantasyona tabi tutulmasıyla “peynir suyu kefiri” adı verilen kefir türü elde edilmektedir.
Sindiriminin kolaylığı, ferahlatıcı ve iştah açıcı özelliklerinin yanı sıra bazı hastalıkları iyileştirici etkisi olduğu söylenmektedir.
Fakat haram bir içecek ile tedavi olmak caiz değildir.
***********
GIDA RAPORU konusunda hazırlanmış bir sitede ise
Kefir tanelerinin süt içerisinde kapalı bir ortamda belli bir sıcaklıkta ve belli bir zaman içerisinde bekletilmesi ile kimyasal bir olay olan Fermantasyonun devreye girmesi sonucunda, ayran veya yoğurt benzeri oluşan kıvamlı sıvıya Kefir denmektedir. Yoğurt ve ayranın oluşumundan farklı olarak, kefirin Fermantasyon sonucu oluşması sebebi ile beraberinde alkolün oluşması problemini de getirmektedir. Bu konuda bilgi veren kaynakların orijinal bilgi notunu aşağıda bilginize sunuyoruz. Bu bilgiler ışığında kefir içkisini tükettiğimizde, az da olsa bir alkol maddesini de tüketmiş olabileceğimiz anlaşılmaktadır. Çoğu sarhoşluk veren maddenin azından da kaçınmamız gerektiğini düşünüyoruz.
En iyisini Allah(cc) bilir ( Demiş, doğru da demiş )
Dolapta bekleyen kefir sağlık açısından bir olumsuzluk etmeni oluşturmaz. Düşük sıcaklıklarda bile, içerisinde bulunan Acetobakterler tarafından üretilen asetik asit nedeni ile ekşiliğin artmasına neden olur. Hatta bir araştırmada bir yıl boyunca bekletilen kefirin tadının biraz ekşi olduğu ve içerisinde yer alan mayalar nedeni ile alkol miktarının % 4 civarına çıktığı belirtilmiştir. ( RAHMİ LALE)
İslam Fıkhında Durum Nedir?
Kur’an ı Mübin’de, sarhoşluk veren içkilerin kademeli bir şekilde yasaklandığını bildiren ayetler dikkat çekicidir. Bu ayetler incelendiği zaman sarhoşluk veren içkinin(hamrın, şarabın) haram oluşu ile ilgili on delil çıkartılabilir: 1. Cenab ı Hak Hamrı kumar ile birlikte ele almış ve kumara atfetmiştir. 2. Hamra necis demiştir. 3. Hamrı şeytanın amellerinden saymıştır. 4. Hamrdan sakınılmasını emretmiştir. 5. Selameti Hamrdan sakınmaya bağlamıştır. 6. Şeytanın Hamrla düşmanlığı yayma özelliğini belirtmiştir. 7. Buğzu yerleştirmeyi Hamra bağlamıştır. 8. Allah’ın zikrinden uzaklaşmayı Hamra bağlamıştır. 9. Namazdan menetme özelliğini Hamra bağlamıştır. 10. Tehdidi ilân eden soru sigasıyla açık bir yasaklama getirmiştir.
Bu şartlar altında Hamr(şarap), liaynihi, yani bizatihi aynıyla haramdır. Hamr sarhoşluk vermesi şartıyla haram değildir, bilakis onun tek damlası dahi haramdır. Hamr, galiz bir necasettir. Çünkü Cenab ı Hak onu rics olarak adlandırmıştır. Yani sidik ve akıtılmış kan gibidir. Onu helal gören kâfir olur. Onun içilmesini kesinlikle haram kılan, onun alışverişini, onun bedelini yemeyi ve üretimini de haram kılmıştır. Onu çamur karmada da kullanmak haramdır. Tedavide de kullanmak haramdır. Başka yerlerde de kullanmak haramdır. Hamr içene had vurulur. Sadece ölüm tehlikesi halinde susuzluğu giderecek miktara izin verilmiştir.
Çeşitli yayınlarda kefirin alerjik rahatsızlık,iştahsızlık, uykusuzluk, verem ve böbrek hastalıklarında, bronşit ve astımda, ekzema tedavisinde, bağışıklık sisteminin kuvvetlendirilmesinde kullanıldığı belirtilmektedir.
Kefir helal midir değil midir konusunda zıt noktalarda fikirler ortaya atılmıştır. Bizde bu konuda kesin olarak haramdır ya da değildir demeden önce toplumumuzda uyç noktalar olarak bilinen şahısların düşüncelerine yer vermek istedik.
En altta da acize kendi fikrimizi ortaya koyacağız.
Din İşleri Yüksek Kurulu kefir haram değildir diyor ( 2005 yılında sorulan soruya cevabın doğruluğu için o dönem Diyanet İşleri Başkanlığının fetva kurulunu araştırmalıdır )
Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığı‘ndan yapılan açıklamada, “Sarhoşluk verecek derecede mayalanmamış içeceklerin içilmesi caiz, sarhoşluk verecek derecede mayalanmış içeceklerin içilmesi ise haramdır. 12-14 saat ile fermantasyon süresi en kısa süreli olan tatlı kefirdeki alkol oranının on binde ikinin altında ve çok az oluştuğu şeklindeki laboratuvar sonucu uzmanlarca da teyit edilmekte, mayalanması kısa süren bu tatlı kefirdeki alkol oranının sarhoş edicilik vasfının bulunmadığı açıklanmaktadır. Bu itibarla, böyle bir kefirin içilmesinde sakınca yoktur.” denildi.
*****
Profesör Dr. Cevat Akşit'e sormuşlar

Ben kefir içmedim. Ama Cola içiyorum, gazoz içiyorum. Hanefi mezhebinden olduğum için problem görmüyorum. Cola’da alkol olabilir. Hanefi mezhebinde alkol temizdir, pis değildir. Şarap pistir. Şarap cinsinden, kokuşma yoluyla elde edilen içkiler pistir. Damıtılma yoluyla elde edilenler pis değildir. Sarhoş ettiği için içilmesi haramdır. Onun için kolonyayı elinize sürebilirsiniz. Alkolle temizlik yapabilirsiniz.
Şimdi ben sivilcelerim için kolonyalı mendil kullandım. Mikropları sarhoş ediyormuş. Sarhoş edince vücudun direnç mekanizmaları da onu yok ediyor, tedavi ediyor. Usul böyle..
Otuz sene Cola içmedim. Son zamanlarda ilaç kullandığım için, bir bardak içtim mi hazma kolaylık oluyor.
Kefir meyhanede satılan bir içki değil. Ben içmesem bile, çünkü hiç görmedim, es geçerim..
Bazı kesimlerce müctehid ilan edilen ( bize göre kesinlikle değil - müctehid için mezhep kurmuş olması lazım ) İslâm Hukuku Profesörü Hayrettin Karaman kefiri dini açıdan açıklıyor
*******
İslâm Hukuku Profesörü Hayrettin Karaman’da kefir haram mı helal mi tartışmalarına web sitesinde yayınladığı bir yazı ile aşağıdaki gibi nokta koyuyor:
Binlerce yıllık mazisi olan kefir isimli içecek Türkiye’de de üretilmeye ve pazarlanmaya başladı. İlgili bakanlık birimi kefiri bir “alkollü içecek” olarak değil, “destekleyici besin özellikli bir içecek” olarak tescil etti. Kefir denilen mayanın oluşumunda etil alkol de oluştuğu için bazı kimseler bunu alkollü içki zannettiler ve içilmesinin caiz olup olmadığını sormaya/araştırmaya başladılar. Bana ilk sorular geldiğinde kefirle ilgili uzman bilgilerine başvurdum, ne olduğunu anladıktan sonra şu iki kısa cevabı -soruyu soranlara- yazdım:
Kefir, sarhoş eden alkollü içkilerden değildir. Bir içeceğin -sarhoşluk vermesi sebebiyle- haram olabilmesi için, bir insanın normal olarak içebileceği azami miktarı içildiğinde insanı sarhoş etmesi gerekir. kefirde böyle bir etki yoktur ve içilir, caizdir.
******
Prof. Dr. Abdülaziz Bayındır da Kefir konusunda "kefir İslam’ın yasakladığı sarhoş edicilerden değildir. Afiyet olsun" demektedir.
( Editör : Abdülaziz Bayındır'ın bir çok konuda HAYRETTİN KARAMAN GİBİ EHLİ SÜNNETE UYGUN AÇIKLAMALAR YAPMADIĞINI SAVUNAN BİRİYİM )
******
Türkiye Gazetesi müdavimlerinin tanıdığı Mehmet Ali Demirbaş kontrolünde olan islamdini.com sitesinde de...
Kefir bira gibidir, zaruretsiz içilmez. Bugün kefirin yerini tutan ilaçlar vardır. Bunları kullanmaya zaruret yoktur. Eğer, salih bir doktor, (Kefir, şu hastalığa iyi gelir. Bu hastalık için mubah başka ilaç yoktur) derse, o zaman kefir kullanmak caiz olur.
Bazı cahiller, portakal ve diğer meyvelerdeki alkol oranı kefirdekinden çok diyerek kefir içmeyi caiz görüyorlar. Dinimiz, alkol de bulunsa meyve yemeyi haram kılmamıştır.
Nakli bırakıp aklı ölçü alınca, yukarıdaki mantıkla, zararı az diye bir çayına oyun oynamaya yani kumara da fetva verebilirler, bir dilim domuz eti yemenin mahzuru olmaz diyerek de fetva verebilirler. Aklı değil, nakli ölçü almalıdır.
(Kefirin içine alkol konmuyor) demek çok tuhaftır. Çünkü maya koyarak içki imal etmek ayrı şey, sıvı gıdaların zamanla alkolleşmesi ayrı şeydir.
Üzüm suyu, şarap hâline gelince haram olur. Şarap sirkeye dönüşünce helâl olur. Boza, ekşiyerek zamanla alkol teşekkül eder, bira gibi haram olur. Hurma su içinde ısıtılmadan bırakılınca, köpüklenir ve tadı keskin olursa yani alkolleşirse içilmesi haramdır.
Portakal ve diğer meyvelerdeki alkol oranı kefirdekinden daha çok diyerek kefir içmeyi caiz görenler de vardır. Bu da yanlıştır. Çünkü dinimizde alkolün azlığı çokluğu önemli değildir. Bir damla şarap da haramdır. Ama dinimiz, içinde tabiî olarak alkol bulunan meyve yemeyi veya sirke içmeyi haram kılmamıştır. Fakat alkol teşekkül eden içeceklerin damlasını haram etmiştir. Demek ki, kımızda, birada ve kefirde, bir damla alkol olsa da haramdır. Fakat hamurda, meyvede, yoğurtta, ekmekte 10 damla alkol olsa haram değildir. Çünkü birinde alkol tabiî olarak bulunuyor, ötekinin alkolleşmesine biz sebep oluyoruz.

Mehmet Talü hocanın fetvası.
Kefir asit ve alkol fermantasyonunun (mayalanmasının) bir arada oluşmasıyla elde edilen bir üründür.
Koyu ayrana veya sulu yoğurda benzeyen hafif ekşimsi bir süt ürünüdür. Fermantasyon süresinin uzunluğuna bağlı olarak içinde oluşan alkol oranına göre bir sınıflandırma yapılmıştır.
Buna göre 24 saat sonucunda tatlı kefir, 48 saat fermantasyondan sonra orta sert kefir, 3 güne kadar uzayan fermantasyon sonucunda sert kefir ve 3 günden daha uzun süren fermantasyon sonunda çok sert kefir oluşmaktadır.
Kefir türlerinin süt asidi oranı % 0,6-0,9 arasında değişmekte, etil alkol miktarları da % 0,6-1,1 arasında kefir sertliğiyle orantılı olarak oluşmaktadır.
Etil alkol ise sarhoş edici ve içilmesi haram olan alkoldür. Tatlı kefirde bile bir kiloda en az 1 gram, diğer bir ifadeyle yirmi damla alkol bulunmaktadır.
Dolayısıyla aynen bira gibi içilmesi haramdır.
Çünkü Hz. Aişe validemiz (R.Anha)dan rivayete göre Rasülüllah (S.A.V) Efendimiz:
“Sarhoş edici her şey haramdır. Bir ferakı (takriben kırkı bir kiloluk bir ölçü birimi) içilince, sarhoş eden şeyin bir avucu(nun içilmesi) dahi haramdır” (Ebu Davud, Eşribe: 5, Tirmizi, Eşribe: 3) buyurmuşlardır.
Yine Cabir b. Abdullah (R.A.)’den rivayete göre Rasülüllah (S.A.V) Efendimiz:
“Çoğu sarhoş eden içkinin azı da haramdır.” (Ebu Davud, Eşribe: 5, Tirmizi, Eşribe: 3) buyurmuşlardır.
Bir bardak kefir belki sarhoş etmeyebilir.
Ama hadis-i şerifte buyurulduğu gibi 41 kilo içilse durum ne olur? Kısacası ne kadar az olursa olsun içinde alkol bulunan bütün içeceklerin içilmesi haramdır.
Kefir taneleriyle mayalanan sütte oluşan fermantasyon neticesinde aroması ayrana benzeyen bir içecek oluşur.
Süt olarak her türlü inek sütünün dışında koyun ve keçi sütü de kullanılabildiği gibi Hindistan cevizi sütü, soya ve pirinç sütü de bu amaçla kullanılabilmektedir. Peynir suyunun glikoz veya laktoz katımı ile fermantasyona tabi tutulmasıyla “peynir suyu kefiri” adı verilen kefir türü elde edilmektedir.
Sindiriminin kolaylığı, ferahlatıcı ve iştah açıcı özelliklerinin yanı sıra bazı hastalıkları iyileştirici etkisi olduğu söylenmektedir.
Fakat haram bir içecek ile tedavi olmak caiz değildir.
***********
GIDA RAPORU konusunda hazırlanmış bir sitede ise
Kefir tanelerinin süt içerisinde kapalı bir ortamda belli bir sıcaklıkta ve belli bir zaman içerisinde bekletilmesi ile kimyasal bir olay olan Fermantasyonun devreye girmesi sonucunda, ayran veya yoğurt benzeri oluşan kıvamlı sıvıya Kefir denmektedir. Yoğurt ve ayranın oluşumundan farklı olarak, kefirin Fermantasyon sonucu oluşması sebebi ile beraberinde alkolün oluşması problemini de getirmektedir. Bu konuda bilgi veren kaynakların orijinal bilgi notunu aşağıda bilginize sunuyoruz. Bu bilgiler ışığında kefir içkisini tükettiğimizde, az da olsa bir alkol maddesini de tüketmiş olabileceğimiz anlaşılmaktadır. Çoğu sarhoşluk veren maddenin azından da kaçınmamız gerektiğini düşünüyoruz.
En iyisini Allah(cc) bilir ( Demiş, doğru da demiş )
Dolapta bekleyen kefir sağlık açısından bir olumsuzluk etmeni oluşturmaz. Düşük sıcaklıklarda bile, içerisinde bulunan Acetobakterler tarafından üretilen asetik asit nedeni ile ekşiliğin artmasına neden olur. Hatta bir araştırmada bir yıl boyunca bekletilen kefirin tadının biraz ekşi olduğu ve içerisinde yer alan mayalar nedeni ile alkol miktarının % 4 civarına çıktığı belirtilmiştir. ( RAHMİ LALE)
İslam Fıkhında Durum Nedir?
Kur’an ı Mübin’de, sarhoşluk veren içkilerin kademeli bir şekilde yasaklandığını bildiren ayetler dikkat çekicidir. Bu ayetler incelendiği zaman sarhoşluk veren içkinin(hamrın, şarabın) haram oluşu ile ilgili on delil çıkartılabilir: 1. Cenab ı Hak Hamrı kumar ile birlikte ele almış ve kumara atfetmiştir. 2. Hamra necis demiştir. 3. Hamrı şeytanın amellerinden saymıştır. 4. Hamrdan sakınılmasını emretmiştir. 5. Selameti Hamrdan sakınmaya bağlamıştır. 6. Şeytanın Hamrla düşmanlığı yayma özelliğini belirtmiştir. 7. Buğzu yerleştirmeyi Hamra bağlamıştır. 8. Allah’ın zikrinden uzaklaşmayı Hamra bağlamıştır. 9. Namazdan menetme özelliğini Hamra bağlamıştır. 10. Tehdidi ilân eden soru sigasıyla açık bir yasaklama getirmiştir.
Bu şartlar altında Hamr(şarap), liaynihi, yani bizatihi aynıyla haramdır. Hamr sarhoşluk vermesi şartıyla haram değildir, bilakis onun tek damlası dahi haramdır. Hamr, galiz bir necasettir. Çünkü Cenab ı Hak onu rics olarak adlandırmıştır. Yani sidik ve akıtılmış kan gibidir. Onu helal gören kâfir olur. Onun içilmesini kesinlikle haram kılan, onun alışverişini, onun bedelini yemeyi ve üretimini de haram kılmıştır. Onu çamur karmada da kullanmak haramdır. Tedavide de kullanmak haramdır. Başka yerlerde de kullanmak haramdır. Hamr içene had vurulur. Sadece ölüm tehlikesi halinde susuzluğu giderecek miktara izin verilmiştir.
Konu ile ilgili Peygamberimiz(s.a.v.)’in hadislerine bakarsak:
“Her sarhoş edici hamrdır, Her sarhoş edici haramdır.”, “Çoğu sarhoşluk verenin azı da haramdır.”O dönemde hamr genellikle üzüm ve hurmadan yapıldığından konunun genelliliğini açıklamak için “Kesinlikle buğdaydan bir hamr, arpadan bir hamr vardır. Kesinlikle kuru üzümden bir hamr vardır. Kesinlikle baldan bir hamr vardır.”
El Kuhistani’ye göre: “Hamrın asılları üzüm ve hurma gibi meyvelerden; buğday, arpa, darı, mısır gibi hububattan; şeker, paluze ve bal gibi tatlılardan; deve ve kısrak sütü gibi sütlerden meydana gelir, ayrıca her birinin çiğ ve pişirilmiş olmak üzere iki çeşidi vardır.”
Hamrı oluşturan Fermantasyon olayının başlangıcı ile hamr noktası arasında, farklı maddelerden oluşturulmuş içecekler söz konusu olmuştur. Bunlar “Tılâ”, “Bâzîk”, “Seker” ve “Nakî” isimleri ile anılan içeceklerdir. Bu içecekleri içenlere had vurulmasında farklı görüşler ortaya çıkmasına karşılık alîmlerin yaygın kanaati, bu içeceklerin haram olarak nitelenmeleri istikametindedir.
Bunların dışında “Nebiz” denilen bir içecek daha var ki, bu içecek konumuz olan kefire benzer tarafları ile dikkatimizi çekmektedir. Nebiz, kuru veya yaş üzüm ve hurmadan başka bal, incir, buğday, arpa, darı veya başka danelerden yapılabilen bir içkidir. Bu daneler suya atılır ve bir müddet bekletilir. Çiğ veya pişirilmiş şekilde olabilir. Bu şekilde elde edilen içki ister sarhoşluk versin, ister vermesin Nebiz ismi ile anılmaktadır.
Nebis konusunda, birbiri ile taarruz halinde olan rivayetler arasında iki rivayeti burada zikredelim. İbn-i Abbas(r.a.) kanalı ile gelen rivayette; İbn-i Abbas(r.a.) şöyle demiştir, ”Resulullah(s.a.v) nebiz yapıyor ve bundan üçüncü günün akşamına kadar içerdi.Bu zamandan sonra kapta bir şey kalmışsa içmez, dökerdi.”(Muslim,Eşribe 79-82; Nesaî, Eşribe 56 )
Diğer rivayette ise Firuz(r.a.) şöyle demiştir; “Resulullah(s.a.v.)’e gittim ve şöyle dedim.”Ya Resulallah, Allah Teala, içkiyi haram kılan ayetini indirdi. Bizim bağlarımız var, üzümleri ne yapalım?” dedim, Resulullah(s.a.v.) “kurutursun” dedi.”Kurusunu ne yapacağım?” deyince, “sabah ıslatır, akşam içersiniz; akşam ıslatır, sabah içersiniz” dedi. “Köpürünceye kadar bekletebilir -miyiz?” diye sorduğumda da O, “ testilere koymayın, tulumlara koyun, tulumlarda bekleyince sirke olur.” cevabını verdi.”(Nesaî,Eşribe56; Ebu Davud, Eşribe 10)
Farklı ve bazen birbiri ile taarruz eden rivayetlerin temelinde nebizin oluşmasındaki şartların çokluğu söz konusudur. Ortamın sıcaklığı, kullanılan kabın cinsi, kapların açık veya kapalı oluşu gibi şartlar Fermantasyon olayının hem hızını ve hem de istikametini değiştirebilir. Nebiz sıcakta ve toprak kapta bekletilirse, alkolleşme daha kısa zamanda gelişecektir. Tulumda bekletilirse bu sefer alkolleşme yerine sirkeleşme olayı oluşacaktır.
Neticede, nebiz ya da kefir içkisinin oluşumunda helal-haram sınırını tespit etmekte önemli derecede bir müşkülat söz konusu olmaktadır. Bu hususta, El- Kuhistani’de şöyle denmiştir: ”Eğer bu tarz bir nebiz içkisinden maksat yemeği sindirmek ise veya geceleri ibadete kuvvet bulmak, gündüzleri oruçta kuvvet kazanmak, İslam düşmanları ile savaşmakta kuvvet elde etmek veya elemleri defetmek suretiyle tedavi olmak ise, bu dahi âlimler arasında ihtilaf edilen bir noktadır.”(İbn-i Abidin, Eşribe bahsi)
Yukarıdan itibaren, tarafsız bilim kaynaklarından ve fıkıh kitaplarından aktardığımız bilgiler önümüzdedir. Şunu bilelim ki Fermantasyon olayı ucu açık bir olaydır. Yani bir içecekte Fermantasyon olayı başlamışsa ve bu olay alkol oluşturan bir olaysa zaman ve sıcaklığa bağlı olarak alkolleşme sonuna kadar devam eder. Kefir oluşumu ile yoğurt oluşumunun farklı olaylar olduğu da yukarıdaki belgelerden açıkça görülmektedir. Ansiklopediler ve kefir üreticileri de kefirde az veya çok bir alkol oluşumunu kabul etmektedirler. Bilhassa Türkiye’de kefir üreten firmanın bize gönderdiği broşürden alıntıladığımız 8 no.lu belge de bizi teyid etmektedir. Nebiz gibi, kefir gibi, boza gibi Fermantasyon sonucunda alkol oluşturan içeceklerin ticarî bir mal olarak piyasada pazarlanmasının, günlerce raflarda durmasının dinine bağlı Müslümanlar için tehlike arz ettiği bilinmelidir. Bu sebeple, ilanlarda, reklâmlarda, Üniversite raporlarında, bulunmaz bir nimet gibi takdim edilen kefir içkisine karşı dikkatli olmamız gerektiğini hatırlatırız. İslamî kesime hitap eden yazılı, sesli ve görsel basın kurumlarımızın, bu tip ürünlerin reklâmını yayınlamadan önce inceleme yapmalarının önemini de vurgulamak isteriz.
En iyisini Allah(cc) bilir.
Kaynakça:
1- Wikipedia Ansiklopedi
2- Dom’s kefir sitesi
3- Kefir FAQ
4- Rahmi Lale kefir yazısı
5- Altıkılıç Kefir Firması Broşürü
6- İbn Abidin Eşribe bahsi
7- Şamil İslam Ansiklopedisi Nebis bahsi
8- İslam Fıkhı Ansiklopedisi,4.cü cilt, İçecekler bahsi(Prof.Dr.Vehbe Zuhaylî)
9. (Prof.Dr. Ahmet AYDIN)(www.beslenme.bulteni.com)
Yabancı ülkelerin islam içerikli web sitelerinde elde ettiğimiz bilgilerde "Kefir fermente bir süt ürünüdür ve alkollü ve asit fermentaion hem de vardır. Sonunda olacaktır% 1-2 alkol Kefir kalır. Yani Kefir Helal ürünler değildir. " şeklindedir.
KANAATİMİZ
Araştırmalarım sonucu vardığım kanı ise en iyisi şüpheli olan bu içecekten uzak durulması/içilmemesidir. Alim diye bildiğimiz kişilerin , Diyanet Fetva heyetinin ve gıda raporu üzerinde misyon edinmiş sitenin bilgileri ışında bu konuda fetva ihtilafa düşüldüğünü, bazılarının fetvalarını okuduktan sonra, kefir içmenin caiz olduğunu kabul etsek bile şüpheli bir durum olduğunu ve takvayı tavsiye ettiğimizi belirterek konumuzu noktalamak istiyorum.
"Helal da bellidir haram da bellidir. İkisi arasında da çok kimsenin ne olduğunu bilmediği, şüpheli şeyler vardır. Her kim şüpheli şeylerden sakınırsa, dinini ve ırzını kurtarmış olur." (Hadisi Şerif)
En iyisini Allah(cc) bilir
Derleme : Erol KARA
“Her sarhoş edici hamrdır, Her sarhoş edici haramdır.”, “Çoğu sarhoşluk verenin azı da haramdır.”O dönemde hamr genellikle üzüm ve hurmadan yapıldığından konunun genelliliğini açıklamak için “Kesinlikle buğdaydan bir hamr, arpadan bir hamr vardır. Kesinlikle kuru üzümden bir hamr vardır. Kesinlikle baldan bir hamr vardır.”
El Kuhistani’ye göre: “Hamrın asılları üzüm ve hurma gibi meyvelerden; buğday, arpa, darı, mısır gibi hububattan; şeker, paluze ve bal gibi tatlılardan; deve ve kısrak sütü gibi sütlerden meydana gelir, ayrıca her birinin çiğ ve pişirilmiş olmak üzere iki çeşidi vardır.”
Hamrı oluşturan Fermantasyon olayının başlangıcı ile hamr noktası arasında, farklı maddelerden oluşturulmuş içecekler söz konusu olmuştur. Bunlar “Tılâ”, “Bâzîk”, “Seker” ve “Nakî” isimleri ile anılan içeceklerdir. Bu içecekleri içenlere had vurulmasında farklı görüşler ortaya çıkmasına karşılık alîmlerin yaygın kanaati, bu içeceklerin haram olarak nitelenmeleri istikametindedir.
Bunların dışında “Nebiz” denilen bir içecek daha var ki, bu içecek konumuz olan kefire benzer tarafları ile dikkatimizi çekmektedir. Nebiz, kuru veya yaş üzüm ve hurmadan başka bal, incir, buğday, arpa, darı veya başka danelerden yapılabilen bir içkidir. Bu daneler suya atılır ve bir müddet bekletilir. Çiğ veya pişirilmiş şekilde olabilir. Bu şekilde elde edilen içki ister sarhoşluk versin, ister vermesin Nebiz ismi ile anılmaktadır.
Nebis konusunda, birbiri ile taarruz halinde olan rivayetler arasında iki rivayeti burada zikredelim. İbn-i Abbas(r.a.) kanalı ile gelen rivayette; İbn-i Abbas(r.a.) şöyle demiştir, ”Resulullah(s.a.v) nebiz yapıyor ve bundan üçüncü günün akşamına kadar içerdi.Bu zamandan sonra kapta bir şey kalmışsa içmez, dökerdi.”(Muslim,Eşribe 79-82; Nesaî, Eşribe 56 )
Diğer rivayette ise Firuz(r.a.) şöyle demiştir; “Resulullah(s.a.v.)’e gittim ve şöyle dedim.”Ya Resulallah, Allah Teala, içkiyi haram kılan ayetini indirdi. Bizim bağlarımız var, üzümleri ne yapalım?” dedim, Resulullah(s.a.v.) “kurutursun” dedi.”Kurusunu ne yapacağım?” deyince, “sabah ıslatır, akşam içersiniz; akşam ıslatır, sabah içersiniz” dedi. “Köpürünceye kadar bekletebilir -miyiz?” diye sorduğumda da O, “ testilere koymayın, tulumlara koyun, tulumlarda bekleyince sirke olur.” cevabını verdi.”(Nesaî,Eşribe56; Ebu Davud, Eşribe 10)
Farklı ve bazen birbiri ile taarruz eden rivayetlerin temelinde nebizin oluşmasındaki şartların çokluğu söz konusudur. Ortamın sıcaklığı, kullanılan kabın cinsi, kapların açık veya kapalı oluşu gibi şartlar Fermantasyon olayının hem hızını ve hem de istikametini değiştirebilir. Nebiz sıcakta ve toprak kapta bekletilirse, alkolleşme daha kısa zamanda gelişecektir. Tulumda bekletilirse bu sefer alkolleşme yerine sirkeleşme olayı oluşacaktır.
Neticede, nebiz ya da kefir içkisinin oluşumunda helal-haram sınırını tespit etmekte önemli derecede bir müşkülat söz konusu olmaktadır. Bu hususta, El- Kuhistani’de şöyle denmiştir: ”Eğer bu tarz bir nebiz içkisinden maksat yemeği sindirmek ise veya geceleri ibadete kuvvet bulmak, gündüzleri oruçta kuvvet kazanmak, İslam düşmanları ile savaşmakta kuvvet elde etmek veya elemleri defetmek suretiyle tedavi olmak ise, bu dahi âlimler arasında ihtilaf edilen bir noktadır.”(İbn-i Abidin, Eşribe bahsi)
Yukarıdan itibaren, tarafsız bilim kaynaklarından ve fıkıh kitaplarından aktardığımız bilgiler önümüzdedir. Şunu bilelim ki Fermantasyon olayı ucu açık bir olaydır. Yani bir içecekte Fermantasyon olayı başlamışsa ve bu olay alkol oluşturan bir olaysa zaman ve sıcaklığa bağlı olarak alkolleşme sonuna kadar devam eder. Kefir oluşumu ile yoğurt oluşumunun farklı olaylar olduğu da yukarıdaki belgelerden açıkça görülmektedir. Ansiklopediler ve kefir üreticileri de kefirde az veya çok bir alkol oluşumunu kabul etmektedirler. Bilhassa Türkiye’de kefir üreten firmanın bize gönderdiği broşürden alıntıladığımız 8 no.lu belge de bizi teyid etmektedir. Nebiz gibi, kefir gibi, boza gibi Fermantasyon sonucunda alkol oluşturan içeceklerin ticarî bir mal olarak piyasada pazarlanmasının, günlerce raflarda durmasının dinine bağlı Müslümanlar için tehlike arz ettiği bilinmelidir. Bu sebeple, ilanlarda, reklâmlarda, Üniversite raporlarında, bulunmaz bir nimet gibi takdim edilen kefir içkisine karşı dikkatli olmamız gerektiğini hatırlatırız. İslamî kesime hitap eden yazılı, sesli ve görsel basın kurumlarımızın, bu tip ürünlerin reklâmını yayınlamadan önce inceleme yapmalarının önemini de vurgulamak isteriz.
En iyisini Allah(cc) bilir.
Kaynakça:
1- Wikipedia Ansiklopedi
2- Dom’s kefir sitesi
3- Kefir FAQ
4- Rahmi Lale kefir yazısı
5- Altıkılıç Kefir Firması Broşürü
6- İbn Abidin Eşribe bahsi
7- Şamil İslam Ansiklopedisi Nebis bahsi
8- İslam Fıkhı Ansiklopedisi,4.cü cilt, İçecekler bahsi(Prof.Dr.Vehbe Zuhaylî)
9. (Prof.Dr. Ahmet AYDIN)(www.beslenme.bulteni.com)
Yabancı ülkelerin islam içerikli web sitelerinde elde ettiğimiz bilgilerde "Kefir fermente bir süt ürünüdür ve alkollü ve asit fermentaion hem de vardır. Sonunda olacaktır% 1-2 alkol Kefir kalır. Yani Kefir Helal ürünler değildir. " şeklindedir.
KANAATİMİZ
Araştırmalarım sonucu vardığım kanı ise en iyisi şüpheli olan bu içecekten uzak durulması/içilmemesidir. Alim diye bildiğimiz kişilerin , Diyanet Fetva heyetinin ve gıda raporu üzerinde misyon edinmiş sitenin bilgileri ışında bu konuda fetva ihtilafa düşüldüğünü, bazılarının fetvalarını okuduktan sonra, kefir içmenin caiz olduğunu kabul etsek bile şüpheli bir durum olduğunu ve takvayı tavsiye ettiğimizi belirterek konumuzu noktalamak istiyorum.
"Helal da bellidir haram da bellidir. İkisi arasında da çok kimsenin ne olduğunu bilmediği, şüpheli şeyler vardır. Her kim şüpheli şeylerden sakınırsa, dinini ve ırzını kurtarmış olur." (Hadisi Şerif)
En iyisini Allah(cc) bilir
Derleme : Erol KARA
Hoş geldiniz. Fikirlerinizi paylaşmanızdan mutluluk duyarız