Sitemizde aramak istediğiniz konuyu
                                      "

DiniErk - Doğru Dini Bilgi

Göz Sağlığına Namazın Katkısı

Rabb’imizin emirlerinde birçok hikmetler ve insan sağlığına tesir eden tıbbî birtakım faydalar vardır. Yasaklarında ise, bir çok zararların olduğu muhakkaktır.
Rabb’imizin emirlerinin en üstünü ise şüphesiz ki namazdır. Cenâb-ı Hakk (c.c.) bizlere Kur’ân-ı Kerîm’de: “Sana yakîn (ölüm) gelinceye kadar ibadet et.” buyurmaktadır.
Namaz kılan Mü’min ruhî, bedenî bir çok faydalara kavuşur. Peygamber’imiz (s.a.v.) Efendimiz bir hadis-i şeriflerinde: “Dünyanızdan bana üç şey sevdirilmiştir. Bunlar: Güzel koku, sâliha kadın ve gözümün nuru namazdır.” buyurmuşlardır.(1)
Bu hadis-i şerifte zikredilen, “Gözümün nuru, namazdır.” ibaresini bazı tıp mütehassısları, namazın göz sağlığı ile yakından alâkası olduğunu vurgulamış ve şunları ifade etmişlerdir:
“Göz nuru” denen görme gücünün her yaşta zinde kalabilmesi için gözün, uzak-yakın, çok uzak,çok yakın olmak üzere farklı mesafelere bakarak gözün bu “uyum temri” ni yaptığını ve bununda bazı göz bozukluklarını giderdiği ve bu sebeple namazda iken gözleri yummanın mekruh olmasının hikmetinin bu olduğunu söylemişlerdir.
Bir göz mütehassısı ise bu hadis-i şerifle ilgili olarak şunları ifade etmiştir: “Gözün namazdaki tadil-i erkânın, namazın karanlıkta kılınmasının mekruhluğunun, gözümüzün katarakt ve glokomdan (karasu hastalığı) korunması için hususi işaretler olup, “İki gözümün nuru, namaz…” hadisi, namazın değer verilen, sevilen bir kıymet olduğunu ifade ettiği gibi, “İki gözüme nur veren, namaz…” ibaresinde bu hikmetin (ilgili hastalıklara şifa oluşun) saklı olduğu kanaatindeyiz.
Kişi sevdiği ile karşılaştığı zaman: “Seni görünce gözüm, gönlüm aydınlandı.” diyerek psikolojik bir sevinci ifşa ettiği gibi, namaz da direkt olarak maddî gözümüzün sağlığında etkilidir. Gözün içindeki lens denilen uyumla merceğin anatomik, fizyolojik ve biyolojik hususiyetlerini bilenler bu ifadelerin gerçekliğini daha iyi anlayacaklardır.”
Böylelikle namaz kılanların gözleri muntazam olarak eğilip doğrulmaktan ötürü, daha kuvvetli kan deveranına malik olur. Bu sebeple göz içi tansiyonunda artma olmaz ve gözün ön kısmındaki sıvının devamlı değişmesi temin olur. Bu kan ve göz sıvısı deveranı gözü “katarakt” hastalığından korur. Sağlam bir insan gözü, 5 metre ve ötesindeki bulunan cisimleri net olarak görürken 40 yaşından sonra bu özelliğini kaybetmeye başlar. Ve yakın olan cisimler net görülmez. Bu bakımdan özellikle ince işlerle uğraşanlar, bilhassa kırk yaşından sonra gözlük kullanmaya başlarlar. Net bir görüntü için gözün kırma gücünün artması gerekir. 'Uyum' adı verilen bu hadise, refleksle başlayan bir mekanizmadır ve yakına baktığımız an bu refleks harekete geçer.
Gözün renkli kısmı olarak tarif edilen irisin etrafındaki silyer kasın dairevî lifleri, beyinden gelen impulslarla kasılır ve çapı küçülerek göz merceğini askıda tutan lifleri gevşetir. Bunun sonucu olarak göz merceğinin (LENS) kırma gücü artar. Zincirleme olarak cereyan eden bu mekanizmalar sonunda çok yakınımızda bulunan cisimleri yada kitap sayfasındaki harfleri anında ve net şekilde görme imkânına kavuşuruz.
Bu arada esnek, damarsız ve sinirsiz olan göz merceğinden de söz etmek gerekir. Bu mercek kapsül, epitel ve liflerden oluşmuştur. Kapsül saydam bir tabakadır, lensi çevreler. Epitel tabaka ise kapsülün altında bulunur. Bu epiteller bütün hayat boyunca lens liflerine dönüşürler.
Lens liflerinin en gençleri yüzeyde, en yaşlıları da lensin ortasında bulunurlar ve yaşla birlikte lens ekleroze olup sertleşirler. Yaşlılıkta uyum gücünün azalmasının sebebi lens kapsülünün sertleşmesidir.
Uyum olayının olması için iki şartın birlikte gerçekleşmesi gerekir ki, bunlar da aydınlık ve yakına bakmadır. Göz merceğinin jimnastiği uyumla olmaktadır.
Ve bu uyumla ilgili olan bir göz jimnastiğinde, üzerinde herhangi bir işaret bulunan bir kâğıdı gitgide göze yanaştırıp uzaklaştırmak tavsiye edilmektedir. Bilindiği gibi namaz kılarken gözün kapatılmadan secde yapılan yere yönlendirilmesi, namazın âdaplarındandır.
Yani ister kıyamda (ayakta dururken), ister rükûda (eğilmiş vaziyette), ister secdede olsun, gözler seccade üzerindeki sabit bir noktada tutulmakta ve namaz sırasında bu noktaya yakınlaşıp uzaklaşmakla modern tıp tarafından tavsiye edilen mükemmel bir jimnastik gerçekleştirilmektedir. Bu hareketler sırasındaki göz uyumunda, göz merceği sürekli hareket halindedir. Bu hareketler lensin beslenmesini sağlayan epitel hücrelere faydalı olmakta ve lensin bünyesinde bulunan metabolik artıklar dışarıya verilmektedir.
Akomodasyon esnasında epitel hücrelerinin çoğalması azaldığı için, lensin ihtiyarlaması da geciktirilmiş olmaktadır. Epitel hücreler, gecenin geç saatlerinde daha fazla çoğalırlar. Çoğalan hücreler zamanla ölürler. Bunlar, dışarıya atılmadıkları takdirde, göz merceğinin kesifleşmesine ve katarakt oluşmasına sebep olurlar.Aydınlık ve ultraviyole ışınlan ve hatta normal lâmba ışınları, bu epitel hücrelerinin çoğalmasını engeller.Namaz kılmak, teheccüde kalkmak ve bilhassa şafakta uyanık olmak, lensteki hücrelerin çoğalmasını engellemekte ve böylelikle ihtiyarlamasını geciktirdiğimiz gibi, katarakt ve yaşlılıkta meydana gelecek görmemezliği de geciktirmiş olmaktadır.
Namaz kılanların gözleri 80 defa yere eğildiklerinden daha kuvvetli kan devranına malik olur.Göz tansiyonunda artma olmaz ve ön kameradaki sıvının devamlı değişmesi temin edilmiş olur.Glokom ve buna benzer vahim göz hastalıklarının namaz kılanlarda daha az görülmesi bu yüzdendir.
Namaz kılanların gözleri, muntazam olarak eğilip-doğrulmakdan ötürü daha kuvvetli kan deveranına mâlik olur. Bu sebeple göz içi tansiyonunda artma olmaz ve gözün ön kısmındaki sıvının devamlı değişmesi temin edilmiş olur. Gözü “katarakt” veya “karasu” hastalığından korur.
Göz merceklerinin kasılmadan görebildiği ve böylelikle rahatlayıp dinlendiği mesafe 1,5 metre civarındadır. Bu mesafe ise, namaz kılan kişinin secde yaptığı yere olan uzaklığıdır. Bilindiği gibi namazda secde yapılan yere bakılır ve böylelikle farkında olmadan göz mercekleri dinlendirilir. Günde 40 rekat hesabı ile bu dinlenme takrîben bir saat tutar ki, bu nimet, göz için bulunmaz bir sağlık reçetesidir.

Yorum Gönder

0 Yorumlar
*Yorumlar Editör tarafından incelenmekte olup, spam mesajlar dikkate alınmaz. Engellenir.*