Sitemizde aramak istediğiniz konuyu

DiniErk - Doğru Dini Bilgi

İslami Vakitlere Göre Gece ve Gündüz Saatleri


İslam'da "gece" kavramı ne ifade etmektedir? 
Gece ve gündüz ne zaman başlar, ne zaman biter? 
Kur'an-ı Kerim'de "gece" nasıl bir hususiyet taşımaktadır?

"Leyl" kelimesi Arap dilinde şu anlama gelmektedir: “Gündüzün hemen ardı. Başlangıcı güneşin batmasıdır.” (İbn Manzur, Lisanu’l-Arab, l-y-l mad., 11/607) Türkçe’deki gece kelimesi de aynı anlamdadır. Ancak halk dilinde gece denilince daha çok karanlığın iyice bastırdığı zamanlar anlaşılır. Akşam kelimesi ise güneşin batmasından sonraki zaman anlamındadır.
Buna göre, “Leyl” (Gece) kelimesi güneşin batması ile, sabahleyin fecr-i sadık denilen ikinci fecrin doğuşuna geçen zamanı ifade eder Geri kalan müddette de nehar (gündüz) denir. Kur 'an-ı Kerim'de gündüz (nehar) 57, gece (leyl) 92 kere zikredilir. Gece müddeti, yıllık olarak ele alınınca günün tam yarısı eder Bu nedenle azami ölçüde değerlendirilmelidir
Gündüz, imsak ile başlayan, akşam ezanına kadar olan zamandır. Oruç da bu vakitte tutulur. Gece ise, akşam ezanından imsak vaktine kadar olan zaman dilimidir.
Nitekim, “... orucu geceye kadar tamamlayın.” (Bakara, 2/187) mealindeki ayette, iftar vakti olan akşam namazı vaktinin girmesi, “leyl” olarak ifade buyurulmuştur.
Buhari’de Ömer b. Hattab (ra)’dan rivayet edilen bir hadis-i şerif şöyledir: Allah’ın Resulü buyurdular ki:
“Gece bu taraftan geldiği, gündüz şu taraftan gittiği ve güneşin battığı zaman, oruçlu kimse iftar eder.” (Buhari, Savm, 43)
Ayet ve hadiste açık bir şekilde görüldüğü gibi gece / leyl, güneşin battığı zamandan itibaren başlatmaktadır.
Bir tam gün, gece ve gündüzüyle beraber gündür. Her gece, o geceyi takip eden gündüze aittir. Bu nedenle tam gün, akşamdan başlayıp takip eden gündüzün akşamına kadar devam eder. Örneğin cuma gecesi, perşembeyi cumaya bağlayan gecedir. Aynı şekilde arefe gecesi de, sabahı arefe olan gecedir. Sabahı bayram olan gece de bayram gecesidir. Bu ölçüye göre diğer mübarek geceler belirlenir.
“Gece” kavramı İslam'ın çok önem verdiği kavramlardan biridir. Kısaca söylemek gerekirse: Günü yaratan da Allah'tır, geceyi yaratan da. Yüce Kitabı'nda bir sureye "Leyl-gece" adını vererek bu zaman dilimine dikkatimizi çeken de Allah'tır. Kadr suresinde, Kadir Gecesi'nin bin aydan daha hayırlı olduğu bildirilirken, Kur'ân'ın bu gecede indirildiği haber verilir.
Ayrıca Yüce Allah Duhan suresinde bir geceyi "mübarek" olarak tanımlar. Tefsirlerimizde de bu gecenin Berat Gecesi olduğu yorumu yapılır. Peygamberimiz (asv)'in Berat Gecesi'nde uyanık kaldığı, kendi ailesini de uyandırdığı, birlikte ibadet ettiği anlatılır. Miraç Gecesi'ni "İsrâ" olarak isimlendiren Kur'ân, bu gecenin önemini ve değerini dile getirir.
Diğer iki gece olan Mevlid, Regaib geceleri ise doğrudan Peygamberimiz (asv)''in dünyaya teşrifiyle alakalıdır ki, O'nun anılması, bu âleme gelişinin kutlanması ve bir bayram havası yaşanmasıdır.
Bir de Kur'ân'da "Ve leyâlin aşrin" ifadesi geçer ki, tefsir kitaplarımızda bu "On Gece" Muharrem ayı ve hac mevsimi olan Zilhicce ayının ilk on gecesi olarak belirtilir. Yine bu gecelerin içinde Arafat ve bayram geceleri vardır ki, bizzat Peygamberimiz (asv) tarafından oruç ve ibadetle geçirilmesi tavsiye edilir.
Bu kısa tanım ve hatırlatmanın yanında, Kur'ân "gece" kavramına çok anlamlar yükler ve gecenin değerlendirilmesini teşvik eder. Gece, "ve'l-leyli" diye Kur'ân'ın üzerine yemin ettiği bir zaman dilimidir. Gece, Allah'ın varlık ve birlik delili olan bir "âyet"tir. Gece ve gündüz O'nun emrinde bulunan bir "rahmet"tir. Geceyi gündüze, gündüzü geceye çeviren O'dur.
Geceyi karartan, gündüzü parlatan O'nun kudretidir. Gece, uyanıp ibadet edilmesi gereken bir "kıyam" dilimidir. Gecenin bir vaktinde ibadet etmek, namaz kılmak, secde etmek, uzun uzadıya tespih çekmek ve dua okumak, gece yarıları kalkıp yalvarmak, yakarmak, niyazda bulunmak, özellikle teheccüd namazı kılmak bir Kur'ân tespitidir ve mü'min olmanın bir işaretidir. Gece hayatı, hayatın anlamını anlayanlar için hayatî fırsatlardır, kabir karanlığını aydınlatacak vesilelerdir.
Rabbine en yakın kul olan Peygamberimiz (asv)'in gece ibadetinin adı "ihyâü'l-leyl"dir, yani gecenin canlandırılmasıdır. Yine Kur'ân'ın ifade ettiği gibi, gecenin değerini bilmeyenler, geceyi Yaratan'ı tanımayanlar, O'na isyan edip zulme sapan kavimler hep geceleri helak olmuşlar, izleri ve tozları geceleyin kaybolmuş, bu anlamda gece onlardan intikam almıştır. Bu açıdan geceleri "ihya" etmek gerekir ki, başımıza belalar yağmasın.

http://m.sorularlaislamiyet.com/index.php?oku=182003

********
Hicri ve dini gün esası bir günün gecesi önce gündüzü sonradır. Dolayısıyla dini esasta akşam ezanından akşam ezanına gün değişimi olur. Perşembe akşamına cuma gecesi denmesi bundandır. Dolayısıyla cuma akşam ezanı okuyunca cumartesi günü başlamış olur ve gece önce olduğundan cumartesi gecesi olur Dualarda bu hicri gün esası geçerlidir. Gün akşam ezanından akşam ezanına değişir. Gece önce gündüz sonradır. Mesela hicri esasta cuma günü perşembe akşam ezanı ile başlar. Okunan akşam ezanı cuma gününe aittir ve cuma gününün birinci vaktidir. Böylece gece önce olduğundan cuma gecesi başlamış olur. 2. vakit yatsı, 3. vakit sabah, 4. vakit öğle, 5.ve son vakit ikindidir... İkindi vaktinin bitimi günün sonudur. Akşam ezanı okuyunca yeni gün başlar... Zaman easalarını bilmek çok önemlidir. Gün kavramı gece gündüz kavramı bunlarda incelikler vardır. Mesela gündüzün başlangıcı güneşin doğması değil imsak vaktinin girmesi iledir. İmsak vakti girince gece biter, gündüz vakti başlar. Ayrıca imsak vaktinin başlangıcı ile güneşin doğduğu(an) vakit arası bu yüzden sabah namazı vaktidir... Akşam vakti gece veya gündüzden bağımsız bir vakittir. Akşam geceye dahil değildir. Gecenin önünde gündüzden geceye geçiş vaktidir ve yaklaşık hanefi mezhebi esaslarına göre 1,5 saattir. Gece yatsı vakti ile başlar ve imsak vakti girene kadar devam eder. Seher vakti de gecenin sonuna doğru imsak vaktinin girişinden yaklaşık 1,5 saat önce başlar ve imsağa yakın biter. Seher vakti akşam vakti gibi gündüzün önünde geceden gündüze geçiş vaktidir. Dolayısıyla gün 4 kavram ve zaman diliminden meydana gelir. AKŞAM - GECE - SEHER - GÜNDÜZ = GÜN

Kaynak: http://www.estanbul.com/islami-esasta-gun-kavrami-zaman-bilgisi-dualar-icin-cok-onemli-124038.html#.VgC-GdLtlBc

*****

Soru: “Cuma gecesi” ne zaman oluyor? Efendimizin (sav) “cuma gecesini değerlendirin” şeklinde hadisleri var. Buna göre cuma gecesi, perşembeyi cumaya bağlayan gece mi, yoksa cumayı cumartesiye bağlayan gece mi olmuş oluyor?

Cevap:
Kur’ân’a ve Peygamberimizin hadislerine göre cuma gecesi, cuma günü güneşin batmasından doğmasına kadar devam eden süredir. Allah Teâlâ şöyle buyurur:
“Güneş ayı yakalayamaz; gece de gündüzü geçemez. Her biri farklı bir yörüngede yüzüp giderler.” (Yasin 36/40)
Gece, gündüzü geçemeyeceği için önce gündüz, sonra gece gelir. Bu sebeple günün ilk namazı öğle namazıdır. İsrâ 78 ve Hud 114. âyetler bunu gösterir. Cebrail aleyhisselam Kâbe’de peygamberimize iki gün namaz kıldırmış, her birinde önce öğle namazını kıldırmıştır. Peygamberimiz namaz vakitlerini tarif ederken de aynısını yapmıştır.
Bu kadar açık ayet ve hadislere rağmen bugün müslümanlar, sadece hac günlerinde gündüzün önce, gecenin sonra olduğunu kabul eder, diğer günlerde günü, güneşin batmasıyla bitirir ve başlatırlar. Bunun sebebi Kameri ayların bitişinin ve başlamasının işaretinin; güneşin batmasından sonra görülen hilal olmasıdır.
Ramazan’da oruca başlamadan önce teravih namazı kılınması, son günün akşamında kılınmaması da bundandır. Ama bu, peygamberimizin veya sahabenin uygulaması değildir.
Ramazan ayı, son gün güneşin batmasıyla bitseydi bayram namazı, o günün akşam namazı vaktinde kılınır, fitreler de o andan itibaren farz olurdu. Hâlbuki bayram namazı, o gecenin sabahında güneşin doğmasından sonra, kerahet vaktinin çıktığı andan itibaren kılınır. Fitreyi de güneşin doğmasından itibaren vermek gerekir.
İkrime’nin İbn Abbâs’tan rivâyetine göre “Peygamberimiz fitreyi, oruçlunun ağzından çıkabilecek olan boş ve çirkin sözler için bir temizlik ve çaresiz kalmış kişiler (miskinler) için yemek olsun diye farz kılmıştır. Kim onu namazdan (bayram namazından) önce verirse makbul bir zekât olur. Kim de namazdan sonra verirse sadakalardan bir sadaka olur.” (Ebû Davûd, Zekat 18)
Hilalin görülmesinin yeni ayın başladığını göstermesi, ayın o andan itibaren başladığı anlamına gelmez. Bu sebeple gelenekte oluşan anlayış doğru değildir; cuma gecesi, cuma günü güneşin batmasıyla başlar, güneşin doğmasına kadar sürer.

*******
Soru: Yasin suresinin “Ne güneş aya yetişebilir, ne de gece gündüzü geçebilir. Her biri bir yörüngede yüzmektedir” (Yasin, 36/40) ayetine göre “gün, gündüzle başlar, gece sonra gelir” diye belirtiyorsunuz. Bu bağlamda A’raf suresinin 54. ayetindeki “geceyi, durmadan kendisini kovalayan gündüze bürüyüp örter...” kısmını nasıl anlamalıyız? Bu ayete göre de gece önce gelir diyemez miyiz?

Cevap:
A’raf Suresi 54. âyetin ifadesi şöyledir:
“O, gündüzü kendini sürekli kovalayan gece ile örter.”
Kovalayan daima arkada olduğu için gece her gün gündüzü kovalıyor, yakalıyor, üstünü örtüyor ama bir türlü geçemiyor. Yani bu ayet Yasin Suresinin 40. ayetini biraz daha açıklamış olmaktadır. Dolayısıyla bu ayete dayanarak gecenin gündüzden önce geldiğini söylemek mümkün değildir.

http://www.fetva.net/yazili-fetvalar/cuma-gecesi-persembeyi-cumaya-baglayan-gece-midir.html

Yorum Gönder

0 Yorumlar
*Yorumlar Editör tarafından incelenmekte olup, spam mesajlar dikkate alınmaz. Engellenir.*