
Hacca ya da umreye giden kadınların en fazla yaptığı hatalardan biri ya da bir kaçından söz etmek istiyoruz. Bu hataları yaparken kadın ya da erkek din görevlilerinin vurdumduymazlığının yanı sıra dini bilgilerin zayıflığı, imanın eksikliği, adam sendecilik ve en büyük mazeret ise "bir daha mı geleceğim" anlayışı..Oysa hac ya da umrede yanlış yapılan her hareketin, dini vecibelere aldırmadan yapılan her hatanın cezası vardır. En ufak ceza sadaka ise en büyük olanın ise kurban kesmek olduğunu belirtmek isteriz.
Yazdığımız hac ve umrede yapılan hatalar ve cezalar konusundaki çok farklı konuların yanı sıra bilhassa kadınların yapmaması gerekenleri bir kez daha ayrı olarak burada dile getirmek istedik.
Öncelikle her ne kadar Allah'ın emri, Kabe ve Ravza aşkı, hac ve umre sevdası memleketlerinden kilometrelerce uzakta bir yere yapılan yolculuk masraf, sıkıntı vs gibi olgular yüzünden bazı şeyleri görmezlikten gelen, uyarmaktan ziyade aldırmayan, umursamayan, uyarmayan sorumsuz din görevlilerinin de bunda katkısı çok büyük.
Oysa niyetten sonra her hacı adayının , umre ya da hac süresince yapması, uyması gereken o kadar çok kuralları var ki, dediğimiz gibi cezaya bie tutulmuş oluyorsunuz. Bu cezaların da mutlak surette ödenmesi gerekiyor. Aksi durum sürdükçe haccınız ya da umreniz ifsad oluyor. Sadece yorulmuş, turistik bir gezi yapmış olursunuz.
Evet, hanımlar nelere dikkat etmeli..
- Hayızlı kadının Kabe'yi tavaf etmesi Hanefi mezhebinde kesinlikle yasaktır.
Hac esnasında kadın hayızlanırsa, farz tavafını mescide girmesi men olunduğundan yapamaz, bundan men edilir.
Ancak tavaf ederse caiz olsa da ve büyük hayvan kurban kesmekle emredilir.
Eğer bayram günleri bitene kadar bekler de tavafını yapamazsa, üzerinden düşer.
Zira vakti geçmiş oluyor ve kendisi de hastadır.
Hayızlı kadın tavaf hariç bütün hac menasik fiillerini yapar. Ulema hayızlı kadının tavaf hariç diğer bütün hac fiillerini yapacağında ittifak etmişlerdir.
Buna delalet eden rivayet, Nebi sallallahu aleyhi ve sellemin, hayızlanan Safiyye validemize -r. anha- hitaben "-Akra halka- (Vay başıma gelen..v.s. manada) Bu tabirle kendisine kızdığını ve niçin böyle yaptığını söylemek istemiştir.
Daha sonra, Safiyye r.anhanın farz tavafını bayram günü yaptığı söylenince, "O zaman yola çıksın" buyurmuştu.
Bu rivayettten anlaşılan farz tavaf yapılmadıkça kafilesinde olanları da hapseder, kafilenin gitmesine bile mani olur. Bu rivayetle de hayızlı kadının tavaftan men edildiği anlaşılmıştır.
Ayrıca Aişe r.anha validemize de hayızlandığında, kendisine hitaben Nebi s.a.v "Hacıların bütün fiillerini yap, beyti tavaf hariç." demiştir.
Hayızlanan kadın şayet o halde iken farz tavafı yaparsa caiz olur, ancak büyük cinayet işlediği için büyük baş hayvan ceza kesmesi lazımdır.
Bu açıklamalarla anlaşılan şu ki, hayızlı kadınlara o hallerinde tavaf yapmaları emredilmez belki tavaftan men edilirler.
Şayet yaparlarsa büyük bir hayvan kesmekle yaptıkları ceza telafi edilir.
Şimdiki zaman kolaylaştırıcı müçtehidlerine sorarsanız hemen fetva verirler, ilerisini gerisini iyi düşünmezler.
Yani, bir müslümana şu günahı işle, sonra şu cezayı verirsin demek İslam alimine, takva ve Allah korkusu taşıyanlara yakışmaz.
- Kadınlar yüzlerini açmak zorundadır.
- Yanında mahremi olmayan kadın hac ya da umreye gidemez
- İddet Bekleyen Kadın Hacca Gidemez
Erkeklerden farklı olarak kadınlara haccın farz, umrenin sünnet veya Şâfiî ve Hanbelî mezheplerine göre farz olabilmesi için şu iki şartın da bulunması gerekir.
a) Can, mal ve namus güvenliğinin sağlanmış olması.
b) Eşi ölmüş veya boşanmış kadınların iddet süresini doldurmuş olmaları
- Telbiye, tekbir, tehlil ve salavat-ı şerîfe getirirken ve dua yaparken seslerini yükseltmezler.
- Tavafta ıztıbâ‘ ve remel, sa‘yde ise hervele yapmazlar.
- İhramdan çıkmak için saçlarını tıraş etmezler, sadece saçlarının uçlarından bir parmak ucu kadar keserler.
- Kadınlar, izdiham olan yerlerde mümkün olduğu kadar kalabalığın arasına girmemeye özen gösterirler. Özellikle namaz kılarken, erkek safları arasında kalmayıp kadınlara ait yerlerde namaz kılarlar.
- Âdetliyken ihrama giren veya ihrama girdikten sonra âdet görmeye başlayan hanımlar, tavaf dışında, haccın bütün uygulamalarını yerine getirebilirler. Tavafı ise, özel günleri geçtikten sonra yaparlar.
Diğer konular için aşağıdaki başlıklara tıklayınız
- Evli bir kadın, kocasının iznini almadan veya yanında mahremi olmadan hac veya umreye gidebilir mi?
- Menopoz dönemindeki kadından gelen akıntı hac veya umre görevlerini yerine getirmesine engel olur mu?
- Bir kadın, âdetli veya lohusa olduğu için ihrama girmeden mîkâtı geçip Mekke’ye girerse ne yapmalıdır?
- Temettu veya Kıran haccına niyet eden bir kadın özel hâli sebebiyle umresini yapamazsa, doğrudan Arafat’a çıkabilir mi?
- Âdetli olarak Arafat’a çıkan bir kadın, Arafat ve Müzdelife vakfelerinden sonra şeytan taşlayıp ihramdan çıkabilir mi?
- Özel hâlinde iken umrenin tavaf ve sa’yini yapıp, saçını keserek ihramdan çıkan kadının ne yapması gerekir?
- Normal âdeti bittiği hâlde âdetin azami süresi bitmeden hac veya umre menâsikini yapıp saçını keserek ihramdan çıkan bir kadın daha sonra leke görürse ne yapması gerekir?
- Âdeti bitmeden Mekke’den ayrılmak zorunda kalan kadın bu hâliyle ziyaret tavafını yapabilir mi?
- Kafilesi Mekke’den ayrılacak olan bir kadının özel hâli sebebiyle “veda tavafı” yapamaması durumunda ceza gerekir mi?
- Bir kadın ihramlı iken elbise değiştirebilir mi?
Hoş geldiniz. Fikirlerinizi paylaşmanızdan mutluluk duyarız