
Mescid-i Haram içerisinde bulunan Makam-ı İbrahim’in, muhafazası için kullanılan kisvesi / örtüsü. Kabe’nin ön kısmında yer alan ve Hz. İbrahim’in ayak izlerinin bulunduğu taş, her dönem özenle korunarak günümüze kadar ulaştı.
Nitekim Kur’an-ı Kerim’i incelediğimizde bu kutsal taş ile ilgili bilgilere ulaşabiliyoruz.
Örneğin Al-i İmran Suresi’nin 97. Ayetindeki “Orada apaçık deliller vardır ve İbrahim’in makamı oradadır” ifadesi konuya dikkatleri çekiyor. Bu makam o kadar önemlidir ki Kabe’yi tavaf edenler sonrasında kılınacak tavaf namazını Makam-ı İbrahim’in yanında kılar. Bu aşamada akıllara Bakara Suresi’nin 125. Ayeti geliyor: “ Siz de İbrahim'in makamından kendinize namaz kılacak bir yer edinin ”
Arşivler bu kutsal taşın korunma yöntemleri hakkında birçok bilgiyi bize sunmakta. Abbasiler Dönemi’ne baktığımızda Makam-ı İbrahim sandık içerisinde korunurken, Memlukler Dönemi’nde ise sandık üzerine örtü serme uygulaması tercih edilmiştir. Serilen bu örtü Kabe örtüsünde olduğu gibi özenle üretilir, eskidiğinde yenisi ile değiştirilerek eski örtü temizlenip saklanırdı.
1517 Ridaniye Savaşı sonrası Memlukler Osmanlı Devleti’ne yenilmiş ve Kutsal Emanetler Osmanlılar tarafından koruma altına alınmıştı. Başta Kabe olmak üzere çevresindeki tüm kutsal emanetler özenle korunmaya devam etti. Osmanlı arşivlerinde bu çalışmalarla alakalı masraf kayıtları, örtüleri diken şahısların isimleri (örneğin Hacı Ahmed Efendi ) gibi örnekleri görmekteyiz.
Fotoğrafta görülen kisve ise IV. Mehmed Dönemi’ne ait. Milli Saraylar İslam Medeniyetleri Müzesi’nde sergilenen bu kisveye 12 Haziran 1682 tarihi işlenmiş ve üzerine Kur’an-ı Kerim’den ayetler nakşedilmiştir.

Yazı ve fotoğraflar @Dinierk / Erol Kara
Hoş geldiniz. Fikirlerinizi paylaşmanızdan mutluluk duyarız