Kur'an'daki cennet ayetlerinin bir çoğunda eşler ifadesi geçer. Cennet ailecek girilecek bir yer olursa güzeldir. Bakınız Yasin Sûresi, Bakara Sûresi, Zuhruf Sûresi, Tur Sûresi, Tahrim Sûresi...
Bir çok erkek bilirim. Dünyada hep tek başına eğlenmeyi sever. İşten gezmeye gider. Ancak uyumak için eve gelir. Hafta sonu arkadaşları ile gezer. Ancak yorulunca eve gelir...
Kur'an, cennetten bahsederken öncelikle eşlerden bahseder. Ailecek girilecek yer olduğunu anlatır. Aileye dikkat çeker...
Buna başkalarının çocuklarını mutlu ederken kendi çocuklarını ihmal edenler de dahildir.
En çok mutlu etmeniz gereken kişi eşinizdir. Çorabınızı o yıkar. İç çamaşırınızı o yıkar. Elbisenizi o yıkar. Yemeği o hazırlar. Sofrayı kuran kaldırır kuralı gereği sofrayı o kaldırır. Hasta olursunuz başınızda o durur. Sizin üçüncü eliniz, dördüncü ayağınız eşinizdir. Üçüncü gözünüz, ikinci kalbiniz ve beyniniz eşinizdir... Sizi güçlü yapan odur.
Kendinizi mutlu ederken onu ihmal ederseniz kendi gözünüzü incitirsiniz. Kendi kendinize tatil yaparsanız diğer yarınızı evde bırakmış olursunuz. Dışarıda başkaları ile mutlu olursanız evdeki kendiniz ile küsersiniz.
Açık söylüyorum. Eşine küsen kendisine küsmüş olur. Eşini yalnız bırakan kendisini yalnız bırakmış olur. Bir başına dışarı çıkan, ruhunun yarısını evde bırakmış olur...
Evlilik yatak odasından ve mutfaktan ibaret değildir. Evlilik eve gelip çamaşır yıkama yeri değildir. Evlilik karın doyurmak değildir. Sen gezerken, eşin dört duvar arasında ise dünyayı gezsen de mutlu olamazsın...
Kadınlar Allah'ın emanetidir. Kadınlar, babalarının değil Allah'ın emanetidir.
Tüm dünyayı mutlu etsen de evdeki kediyi mutlu etmezsen boş... Kedi, kaplan olur, aslan olur, çıta olur... Sonra başına bela olur...
Sen hiç eşine gezelim diye sordun mu? Ya da gezdirirken nasıl yapıyorsun? Kendini gezdirip eşini de peşine mi takıyorsun? Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem Hazreti Aişe'ye, camide mızrak oyunları oynayan kişileri izletmişti. Ne zaman bıraktı izlemeyi? Ona sordu. Yeter mi diye? Hazreti Aişe yeter deyince izlemeyi bıraktılar...
Ya biz erkekler? Bir pikniğe gideriz. Bizim canımız sıkılınca kalkalım deriz. Bir eve oturmaya gideriz. Bizim canımız isteyince kalkalım deriz... Belki diğer yarımız biraz daha kalmak istiyordur!
Evet açık yazıyorum. Eşini cennete götürüp mutlu etmek istiyorsun biliyorum. Bu dünyadan başlamaya ne dersin? Yok, bu dünya onun için dört duvar olsun, ama sen gez, eğlen, dolaş sonra da cennette mutlu olmayı hayal et!
Bir empati yap! Dört duvar arasındasın... Eşin odur ki, eve geliyor... Gelince de televizyon karşısına ya da bilgisayar başına geçiyor... Ekrandan gözünü ayırmıyor... Sonra yatıyor. Sonra kalkıp ertesi gün...
Dış dünyayı mutlu etmek için çok çalışıyor olabilirsin... Önce kendi evini mutlu et...
Kendi evinde mutluluğu yakalamayan biri dışarıda mutluluğu ne kadar yakalayabilir?
Ailesi ile mutlu olanlara kılıbık dediler.. Karısından korkuyor dediler...
Tanımadığın dişi bir müşteri hizmetleri ile konuşurken ne kadar kibar, nazik kelimen varsa kullanmayı biliyorsun! Eşine gelince mi aslan kesiliyorsun?
Kendini bir sorgula ve dediklerimi bir düşün!
Murat Padak
Hoş geldiniz. Fikirlerinizi paylaşmanızdan mutluluk duyarız