Sitemizde aramak istediğiniz konuyu
                                      "

DiniErk - Doğru Dini Bilgi

Minareler Terbiye Edilsin


"Ya üzerimize düşerse" diye endişe duymayan kalmıyor. minareler binaların üzerine, insanların üzerine, yollara yıkılıyor.
Bir haftalık habere bakıyoruz,
"Şanlıurfa'da depremde yıkılan cami minaresinin parçaları bir öğretmenin üzerine düştü ve yaşamını yitirmesine neden oldu. 
Malatya’da bulunan Hacı Yusuf Taş Camisi, Elazığ'ın Sivrice ilçesindeki tarihi cami, Hatay'daki Habib-i Neccar Cami, Malatya'nın simgesi olan Yeni Cami, Adana Merkez Sarıçam ilçesindeki Şahintepe Mahallesi Cami, Antakya ilçesindeki Fatih Cami, Ulu Cami, Sarımiye Camisi, Gaziantep Şirvani Cami, Adıyaman il merkezinde yer alan Ulu Cami ve diğerleri..
Zaman zaman kendi kendine yıkılan "çok şükür, can kaybına neden olmadı" diyerek teselli bulduğumuz o haberler bir yana..
Bu kez ülkemizin görebileceği en büyük bir felaketin halen acısını içimiz yana yana yaşıyoruz.
Deprem sonrası davaları süren, çürük bina yapan müteahhitleri teker teker serbest kalıyor
Kimi korkudan kaçtı, kimi bir yerlere sığınde, kimi ukala ukala "mukadderat" diyerek terbiyesizliğini dile getirdi.
Bir de şu yıkılan minare ustalarını, cami restorasyon yapan şirketleri kimse sorgulamadı.
Yapı duruyor, minareler gümbür gümbür..
Restorasyon yapılalı bir kaç yıl. Külliyen aşağıda..
Kabul edilir ki, Minare, bir İslam beldesinin varlığının temsilcilerinden biridir.
Minareler İslam beldesinin sembolüdür
Minareler, camiler ile güzeldir.
Camiler, inşa edilirken Allah'ın evi olduğu bilinci le yapılırsa güzeldir. 
Çok eskiden, caminin ne olduğunu yüreklerine sindirmiş olanların cami yaparken yaşadığı hassasiyeti günümüz insanı yaşayamıyor.
Bırakın abdestli olmayı, bırakın salih kul varlığını, bırakın imanını, dürüstlüğü bile olmayan insanlar cami yapım işlerinde.
Kimse sorgulamıyor.
Her işinde hileye, üç kağıda, aldatmaya, çalmaya, harama el uzatan insan burada da , cami yapımında da aynı amaç ve iğrenç düşüncesiyle ibadethaneler yapılıyor
Yüzlerce yıl ayakta duran camiler bir yana bir kaç yılda yıkılan camiler arasındaki fark..
Siz bu farkı düşünün
Gelelim, 10 ilimizde meydana gelen tüm yurda acısı dağılan büyük bir afeti yaşadığımız bugünleri Allah c.c bir daha nasip etmesin, diyoruz.
Diyoruz, ancak bu acı bir kaç nesil unutulmayacak.
Nice insanlar, nice değerler yitirildi.
Nice yapılar yok oldu.
Nice minareler yıkılırken, yıkıldığı yerin çevresindeki evlere zarar verdiğini de gördük.
Hatta, enkazdan kurtulup, minare altında can veren insanımız oldu.


Şimdi, 
Şimdi, tarihi ve selatin camiler dışında ne kadar cami varsa tamamının minareleri "terbiye" edilmelidir.
Bilhassa mahalle aralarında bulunan yapısı küçük minaresi upuzun minareler...
Hani o, gökdelenlerle yarışan minareler...
Marmara Depremi sonrası Diyanet İşleri Başkanı, o dönem yıkılan 14 cami ve minarenin yıkılması dolayısıyla 4 kişinin ölümü ile sonuçlanmasının ardından minareler için hazırlanan standarda mutlaka uyulması gerektiğini vurgulamıştı. Bu uyarı rafta ya da sümen altında kayboldu gitti, Herkes bildiğini okudu.
2023 Depremi sırasında da sayıları netleşmese de 100'e yakın cami ve ona yakın kişinin minare kaynaklı ölüm haberlerinin ara ara alıyoruz.
2022 yılında fırtına dolayısıyla minare yıkılması üzerine basına açıklama yapan, zamanın Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz,  Türkiye'nin değişik kentlerinde fırtına nedeniyle yıkılan cami minarelerinin yüksekliklerinin, standartlardan fazla olduğunu,  konuya ilişkin bir açıklama yapan kurumun Teknik Hizmetler Müdürlüğü, il ve ilçe müftülüklerine gönderdiği yeni bir genelge ile ahşap, kerpiç, yığma taş, yontu taş, beton briket, beton blok, tuğla, vb yapı malzemeleri ile minarelerin yapılmaması şartını, minarelerin cami gövdesinin en fazla iki katı uzunlukta olabileceğini bildirmişti. Aynı genelgeyi, Ali Bardakoğlu'da dile getirmiş ancak az önce belirttiğimiz gibi herkes bildiğini okuyor.
Camilerin apartman ya da gökdelenler arasında kaybolmasını önlemek, uzaktan görünmesini sağlamak için uzun yapıldığı iddiasının aslı yoktur. Bu camiyi yapanların kibirlerinin öne çıkmasıdır. Çocukca bir davranış olarak söyleyebileceğimiz "bizim caminin minaresi sizinkinden uzun" yarışıdır.
Şimdi, biri kalkacak, elini masaya vuracak ve genelgelerde sıkça söylenen "minarelerin cami gövdesinden en fazla iki katı uzunlukta olması " sağlanacaktır. 
Buna belediyeler de katılım gösterecek. Bu kurala uymayan tüm minareler yıkılacak. Yıkmayan, standarda çekmeyen camilerin derneklerine yaptırım uygulanacak.
Fırtınaların yıktığı minare yüzünden yıkılan binalar olduğunu, depremin yıkamadığı bazı binaların minareler yüzünden yıkıldığını bir kez daha hatırlatıyor, daha fazla zarar vermeden tüm minarelerin standarta uygun hale getirilmesi gerektiğini vicdan sahibi yöneticilerimize iletiyoruz.

Erol Kara- @dinierk

Yorum Gönder

0 Yorumlar
*Yorumlar Editör tarafından incelenmekte olup, spam mesajlar dikkate alınmaz. Engellenir.*