Peki, bugün birbirinden farklı binlerce çeşit yemeğin olduğu Arabistan topraklarında 1400 - 1500 yıl önce sadece hurma ve kurutulmuş et mi vardı. ?
Bir çok kişi tarafından merak edilen konuyu bugün gündemimize aldık. Alemlerin efendisi, Kainatın efendisi, Allah-u Teala'nın habibi, ümmeti olmaktan şeref duyduğumuz sevgili peygamberimiz aleyhisselam'ın yaşadığı dönemde Mekke ve Medine'de kısaca Arabistan topraklarında yemek kültürü nasıldı.
Yıllar yılı bir çok dini sohbette sürekli hurmadan söz edilmiş, bazı rivayetlerde etten zehirlendiğini duyduğumuz, kendisinin de mübarek sözlerinden " kurutulmuş et yiyen anne ve babanın çocuğuyum" dediğini duymuşuzdur.
Bir yandan da nebevi tıp diye sürekli gündeme gelen sağlık ile ilgili kaynaklarda hemen hemen her türlü bitkiden nasıl yararlanacağımız, nelerle ne şekilde şifa bulacağımız Resullulah efendimiz ( Allah'ın selam ve selameti onun ve ailesinin, ashabının, inananların üzerine olsun) kaynak alınarak anlatılır.
İnanıyoruz ki, bu konudaki rivayetlerde asılsız aktarmalarda olsa da hoş diyoruz ve 1500 yıl önce Arabistan topraklarındaki yemek kültürüne detaylara girmeden bakalım..
İslam öncesi ve sonrası olmak üzere temelde aynı olan ancak, dini emir gereği İslam öncesi yenilmeyen ve yenilebilen bazı yemeklerin var olduğunu söyleyerek söze başlayalım.
Arap toplumu, bugün olduğu gibi çeşitli kutlamalrda türlü türlü yemekler hazırlayarak misafirlerine sunmuştur. Hatta, Resullulah aleyhiselamın misafirlerine büyükbaş, küçükbaş hayvanları ikram ettiği de görülür. Velime, düğün yemeği; hurs, doğum yemeği; izar, sünnet yemeği; tuhfe, yolculuktan dönenlerin verdiği yemek; vekire, ev bittiği zaman verilen yemek; atire de recep ayında verilen yemek ziyafeti bu dönemde yapılan ikramlara örnek gösterilebilir. Genelde et, ekmekten yapılmış çeşitleriyle farklı tat ve lezzette börekvari yiyecekler, ikram edilirdi. Buna kaffe denilirdi. Şayet ekmekle beraber çorba da ikram edilirse kaffare denilirdi.
Günümüzde zengin ve yoksulun sofrası nasıl farklı oluyorsa o dönemde olsun, insanlık tarihi olsun zengin ve yoksulun yemek sayıları değişkendir. İslam öncesi ve sonrası da Arap toplumu da böyleydi. Genellikle koyun, keçi, deve, sığır, yaban kuşları, yaban hayvanları, tavşan, balık, keler ( çöl kertenkelesi) ve çok seyrek olarak çekirge et türü yiyeceklerin başında gelir.
Bal, hem yemek olarak, hem de şerbet yapılmak suretiyle içecek olarak da tüketiliyordu. İslam öncesi Arap toplumunda bazı kabileler yırtıcı hayvanları, leş yiyen kuşları, yılanları, köpekleri, kedileri, fareleri, kurbağaları ve zehirli olup sağlığa dokunan şeyleri yemezlerdi. Yiyen bazı topluluklar da yok değildi.
Çorba ve sulu yemek çeşitleri fazla olan Arap topraklarında Resullulah aleyhisselamın en fazla tirit yemeğini sevdiğini öğreniyoruz.
Hz. Peygamber dönemi yemek kültüründe sebze yemekleri de önemli bir yer tutmaktadır. Bu dönemde yemeklerde kullanılan başlıca sebzeler kabak, pazı, soğan, sarımsak, pırasa, mantar, şalgam otudur.
Bu dönemde yemek olarak ya da tek olarak yenilen sebzelerden bazıları da soğan, sarımsak ve pırasadır. Özellikle Arabistan’da sarımsak çok bulunmaktadır. Bunların dışında mantar, acur, salatalık, şalgam, pazı, bakla, nohut, bezelye, mercimek, pirinç, marul, bakla, patlıcan, turp,, maydanoza benzer sebze cinsinden otlar yer alıyordu.
Hz. Peygamber dönemi yemek kültüründe tatlı çeşitleri de yer almaktaydı. Bu tatlılar genel olarak meyve çeşitleri, hurma ve baldan yapılmış tatlı türleri de sofralarda yerini almaktaydı.Kudret helvası, şeker kamışı, şeker gibi ürünlere de rastlamak mümkündür.
Meyve çeşitlerinin en başında hurma ve çeşitleri, kavun, karpuz, ayva, üzüm, dut, incir, zencefil, fıstık , nar, zencefil, kiraz, erik, kayısı sayılan meyve türlerindendir.
Hz. Peygamber döneminde su, zemzem, şıra, süt gibi içecekler tüketilmekteydi.
Derleme Erol Kara / @dinierk
Hoş geldiniz. Fikirlerinizi paylaşmanızdan mutluluk duyarız