Sitemizde aramak istediğiniz konuyu

DiniErk - Doğru Dini Bilgi

Kabir Ziyaretlerinde Edepli Olmaya Özen Gösterin


İslam alemi bugünlerde yeni bir bayramın coşkusunu yaşamaktadır. Bayram sevinci her eve gelirken bayram sünnetlerinden biri olan sıla-ı rahim dediğim akraba, eş dosta ve büyüklerimizin ziyaretleri de ön plana çıkmaktadır. Ve bugünlerde bir çok Müslüman aile büyükleri içerisinde vefat edenleri ziyaret etmek için mezarlıkların yolunu tutmaya başladı bile..
Pekala mezarlık ziyareti nasıl olur. Kabirleri ziyaret etmek için nasıl bir davranış, giyim ve tutum içinde bulunmalıyız.
Kabir ziyareti konusunda dini kitaplarda öncelikle kabirlere saygılı olmamız tavsiye edilir.
Rasülullah (s.a.v), "Kabirleri ziyaret ediniz. Çünkü kabirleri ziyaret, size ahreti hatırlatır” buyurmuştur (İbn Mâce, Cenâiz – 47). Bu bakımdan mezarlıkların ziyaret edilmesi, bu vesileyle ölünün hatırlanması ve orada yatanlardan ibret alınması Dinimizin tavsiye ettiği hususlardandır. Ancak, kabir ve türbe ziyaretlerinde İslâm’ın özüne ve tevhit anlayışına ters düşen, itikâdî bakımdan da zararlı olan tutum ve davranışlardan uzak durmak gerekir. Bilhassa türbelerde yatan kişileri beşer üstü varlıklar olarak görmek, ilâhî kudretlerinin olduğuna inanmak, onlardan yardım dilemek tevhit dini olan İslâm’la bağdaştırılamaz.
Kabir ziyaretinde bulunan kişi, ahreti hatırlamalı, dünyanın geçici olduğunu ve bir gün kendisinin de öleceğini düşünmelidir.
Kabirlerin haftada bir gün, özellikle Cuma veya cumartesi günleri, ayrıca arefe ve bayram günleri ziyaret edilmesi iyidir. Zira Hz. Peygamber’in genellikle bu günlerde kabir ziyaretinde bulunduğuna dair rivayetler bulunmaktadır.
Kabirleri ziyaret eden kimse, kıbleye veya ölülerin yüzüne karşı dönerek " es Selâmu aleyküm yâ ehlel kubûr. Ve innâ inşâallahu biküm le-lâhikûn " (Ey kabir halkı! Allah’ın selâmı üzerinize olsun. İnşâallah biz de size (bir gün) kavuşacağız.) diyerek selamlar.

Kabir ziyaretinde bulunan, sevabını ölülere bağışlamak üzere Kur’ân-ı Kerîm okur, onlar ve kendisi için duada bulunur. Kabrin başında yüksek sesle ağlayıp gürültü yapmak, kabrin demirlik ve taşlarını öpmek, onlara sarılıp ağlamak, bez bağlamak, mum yakmak kabir ziyaretiyle bağdaşmaz. Aynı şekilde kabir ziyaretinde kabirler çiğnenmez, üzerine oturulmaz ve yatılmaz. Mezar çiğnemek çok günah sayılır. Mezar çiğnendiği zaman, “Ölü avazı çıktığı kadar bağırırmış. Öyle bağırırmış ki, sesi yedi kat göğe çıkarmış.” diyenler de vardır. Kabirlerin üzerine basmak ve oturmak mekruhtur. Bu hususta Resûlullah Efendimiz şöyle buyurmuşlardır: “Birinizin kor üzerine oturup elbisesini yakması, oradan da ateşin bedenine ulaşması, kendisi için bir kabrin üzerine oturmasından daha hayırlıdır.” (Müslim, Cenâiz, 96; Ebû Dâvûd, Cenâiz, 77; Nesâî, Cenâiz, 105)

Ayrıca kabirlere karşı namaz kılınmaz ve ölülere adakta bulunulmaz.

Elbette ölüm nedeniyle Kur’ân okunmasının hem okuyana hem de kendisi için okunana sevaba vesile olacağı ümit edilir. Ancak bu işlemin başkasına para ile yaptırılması ve Kur’ân okuyanların da Allah rızasını değil menfaati amaçlamaları durumunda, o fiil ibadet olma niteliğini kaybeder. Ayrıca cenazenin yedinci, kırkıncı, elli ikinci gecesi gibi belli gün ve gecelere tahsis edilerek icra edilen hatim ve mevlit merasimleri hakkında da Kur’ân ve sünnete dayalı bir bilgi veya tavsiye mevcut değildir. Kabir ziyaretlerinde genellikle Yasin, Mülk, Vakıa, İhlâs, Felak ve Nâs sureleri, sonra Fâtiha ile Bakara sûresinin ilk beş âyeti okunabilir. Sevabı da cenazenin ve diğer müminlerin ruhlarına bağışlanır. Ölünün bağışlanması için duâ edilir.

TÜRBE ZİYARETLERİNDE DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR

  • Adak Adanmaz,
  • Kurban Kesilmez,
  • Mum Yakılmaz,
  • Bez – Çaput Bağlanmaz,
  • Taş – Para Yapıştırılmaz,
  • Eğilerek ve Emekleyerek Girilmez,
  • Para Atılmaz,
  • Yenilecek Şeyler Bırakılmaz,
  • El – Yüz Sürülmez,
  • Türbe ve Yatırlardan Medet – Şifa Umulmaz,
  • Türbelerin İçinde Yatılmaz,

Bu ve benzeri bid’at ve hurafeler Dinimizce kesinlikle yasaklanmıştır.

Kabir Ziyareti nasıl Yapılır
Kabir yanına gelince, önce selam verilir. Kabrin sağ yanına, yani kıble tarafına, ayak ucuna yakın durur. Tanıdığı gibi, şeklini, suretini hatırına getirir. Euzü ve besmele ile bir Fatiha ve 11 İhlas okur. Sevabını, Resulullah efendimizin, bütün Peygamberlerin, Eshab-ı kiramın ve Evliya-i izamın ruhlarına ve bu zatın ruhuna hediye eder. Onun ruhunu, gönlünde bulundurur. Kalbinde bir şey hasıl oluncaya kadar durur. Gelen kimse almasını bilir ise, o zat da, vermeye ehil, olgun bir Veli ise ve şartları gözeterek beklerse, elbette bir şey ele geçer.
Bu şartlar, o zatın kendisini tanıdığına, selamını işitip cevap verdiğine, ruhunun, kâmil, olgun olduğuna, ruhunun bir zamana ve yere bağlı olmadığına, nerede hatırlarsa, orada imiş gibi feyz vereceğine, Allahü teâlânın, feyzini, ruhun gıdasını, onun ruhu ile gönderdiğine inanmaktır. Kabir ziyaretinde zaruretsiz konuşmamalı. Oradaki zatın bizi gördüğünü bilmeli. Sağlığında yanındaymışız gibi edebi muhafaza etmeli. Başka işle meşgul olmamalı. Orası oturulacak, sohbet edilecek yer değildir. Edeple dua edip çıkılmalı. Normal kabirlerde bile gülmek uygun değildir. Kabirde gülmek hadis-i şerifle yasaklanmıştır.

  • Kabir ziyaretinde, kabre karşı durularak kıble arkada bırakılır. Her kabir ziyaretinde, böyle yapılır. (Merakıl-felah)
  • Kabir ziyaret ederken, kıbleyi arkada bırakıp, ölünün yüzüne karşı oturup selam vermek müstehabdır. Kabre el, yüz sürülmez, öpülmez. (İhya)
  • Kıbleyi arkada bırakıp, ayak tarafında, ayakta durmak efdaldir. (Redd-ül-muhtar)
  • Ayakta ziyaret etmek, oturarak ziyaretten efdaldir. (İbni Hacer-i Mekki)
  • Kabrin ayak ucunda durmak iyidir. Baş tarafında durmak da caizdir. (S. Ebediyye)
  • Kabristana girince, ayakta, (Esselâmü aleyküm, yâ ehle dâr-il kavm-il müminîn! İnnâ inşâallahü an karîbin biküm lâhikûn) denir. Besmeleyle, 11 İhlâs ve bir Fatiha’dan sonra, (Allahümme rabbel-ecsâdilbâliyeh, vel-ızâmin nahire-tilletî harecet mineddünyâ ve hiye bike mü’minetün, edhıl aleyhâ revhan min indike ve selâmen minnî) duasını okumalı. Kabrin yanına gelince, kabrin kıble ve ayak tarafından yaklaşıp selam vermeli. Vaktimiz müsaitse, ayakta, çömelerek veya oturup, Bekara suresinin başını ve sonunu, Yasin-i şerif, Tebareke, Tekasür, İhlas ve Fatiha surelerini okuyup, ölüye hediye etmelidir.
  • “Sünnete uygun ziyaret yapmak için, abdest alınır. İki rekat namaz kılıp, sevabı meyyitin ruhuna gönderilir. Meyyitin yüzüne karşı oturulur. Yasin-i şerif veya bildiği sûreleri okur, meyyit için dua eder.” Kıbleyi arkada bırakıp, ayak tarafında, ayakta durmak efdaldir. Hadîs-i şerifte buyuruldu ki: Bir kimse, kabristandan geçerken, onbir kere İhlas sûresi okuyup sevabını meyyitlere hediye ederse, kendisine ölüler adedince sevap verilir.
Adetliyken mezar ziyareti yapılır mı? Regl durumunda mezarlığa gidilir mi? 
Din adamlarının verdiği bilgilere göre ortak görüş, adetliyken mezarlığa gitmek de herhangi bir sakınca bulunmadığı yönündedir.
Regl döneminde olan bir kadın adetliyken kabir ziyareti yapabilir ve merhum için Kur’an-ı Kerim’de yer alan dua ayetlerini okuyabilir.
İslam dinine göre ve diyanet işlerinden verilen fetvalara göre kadınların adetliyken mezarlığa gitmelerinde ve Kur’an-ı Kerim’de yer alan ve ezbere bildikleri dua ayetlerini okumalarında herhangi bir sakınca olmadığı belirtilmektedir.
Ayrıca Hadis ve ayetlerde de kadınların regl döneminde kabir ziyareti yapmalarının sakıncalı olduğuna yönelik herhangi bir durum söz konusu değildir. Bu noktada dikkat edilmesi gereken kabirde okunacak duaların ezbere okunması gerektiğidir. Zira adetli kadının Kur’an-ı Kerim’i eline alıp okuması dini açıdan doğru değildir.

Yorum Gönder

0 Yorumlar
*Yorumlar Editör tarafından incelenmekte olup, spam mesajlar dikkate alınmaz. Engellenir.*