
Zemzemin Özellikleri
Açlığını gidermek için içen kişinin açlığını, susuzluğunu gidermek için içenin susuzluğunu giderir.
Tadı kendine has, özeldir.
Protonları yüksek bir sudur.
Dünyanın en içilebilir sağlıklı suyudur. (Dünya Sağlık Örgütü’ne göre)
Mikrobik hastalıklara karşı etkili olan florürleri barındırır.
İçinde hiçbir bakteri ve mikro organizma bulunmayan tek sudur.
Kalp krizine şifadır.
Ne niyetle içilirse ona deva olan, her derde deva mübarek bir sudur.
Zemzem doğal gazlı bir içecektir. Karbonat, litrede 366 mg.’dır.
Zemzem suyunda kalsiyum ve mağnezyum tuzlarının oranının yüksek olması nedeniyle yorgun insanlar yüzlerine sürdükleri zaman ferahlanırlar.
Alman kimyacılar, zemzem suyunun mayalama özelliğini keşfettiler. Zemzem normal su ile karıştırıldığında baskın gelip bütününü zemzem özelliğine çevirebilmektedir.
Besleyicidir, içinde birçok mineral barındırmaktadır.
Alüminyum, bakır, bikarbonat, bromür, çinko, demir, florürler, hidroarsenat, metaborik asidi, metasilikat, potasyum, radon, serbest karbondioksit, serbest oksijen, sodyum, sülfat içerir.
Hacer Validemize olduğu gibi annelere süt çoğaltıcı etkisi vardır.
Misafirlere ikram edilecek en güzel hediyedir.
Özellikle sıtmaya şifalıdır.
Baş ağrısını giderir.
Gözün görmesini ziyadeleştirir.
Onunla abdest almak sünnettir.
Bedene kuvvet verir.
Ebrar’ın içeceğidir.
Son araştırmalarda cilt kanserine sürüldüğünde, iyileşme süresini %80 hızlandırdığı görülmüştür.
Sağlıklı deriye sürüldüğünde kanser riskini %90 azaltmaktadır.
Yaşlanmayı geciktirici etkisi vardır.
Zemzem suyu ile ovalanmış vücut, kışın karda çıplak gezilse üşünmez, yaz aylarında güneş altında terlemez.
Zemzem suyu kelliği engeller,
Zemzem suyunun değdiği yer, kırk gün kir tutmaz.
Lens kullananlar, bu suyu solüsyon olarak rahatlıkla kullanabilirler.
Göz damlası niyetiyle kullanılması halinde göz bozukluklarına iyi gelir.
Zemzem suyunun sadece terle vücuttan atıldığı, yaşayanlarca ifade edilmiştir.
Zemzem suyu senelerce dursa da, asla bozulmayan tek sudur.
Tadı kendine has, özeldir.
Protonları yüksek bir sudur.
Dünyanın en içilebilir sağlıklı suyudur. (Dünya Sağlık Örgütü’ne göre)
Mikrobik hastalıklara karşı etkili olan florürleri barındırır.
İçinde hiçbir bakteri ve mikro organizma bulunmayan tek sudur.
Kalp krizine şifadır.
Ne niyetle içilirse ona deva olan, her derde deva mübarek bir sudur.
Zemzem doğal gazlı bir içecektir. Karbonat, litrede 366 mg.’dır.
Zemzem suyunda kalsiyum ve mağnezyum tuzlarının oranının yüksek olması nedeniyle yorgun insanlar yüzlerine sürdükleri zaman ferahlanırlar.
Alman kimyacılar, zemzem suyunun mayalama özelliğini keşfettiler. Zemzem normal su ile karıştırıldığında baskın gelip bütününü zemzem özelliğine çevirebilmektedir.
Besleyicidir, içinde birçok mineral barındırmaktadır.
Alüminyum, bakır, bikarbonat, bromür, çinko, demir, florürler, hidroarsenat, metaborik asidi, metasilikat, potasyum, radon, serbest karbondioksit, serbest oksijen, sodyum, sülfat içerir.
Hacer Validemize olduğu gibi annelere süt çoğaltıcı etkisi vardır.
Misafirlere ikram edilecek en güzel hediyedir.
Özellikle sıtmaya şifalıdır.
Baş ağrısını giderir.
Gözün görmesini ziyadeleştirir.
Onunla abdest almak sünnettir.
Bedene kuvvet verir.
Ebrar’ın içeceğidir.
Son araştırmalarda cilt kanserine sürüldüğünde, iyileşme süresini %80 hızlandırdığı görülmüştür.
Sağlıklı deriye sürüldüğünde kanser riskini %90 azaltmaktadır.
Yaşlanmayı geciktirici etkisi vardır.
Zemzem suyu ile ovalanmış vücut, kışın karda çıplak gezilse üşünmez, yaz aylarında güneş altında terlemez.
Zemzem suyu kelliği engeller,
Zemzem suyunun değdiği yer, kırk gün kir tutmaz.
Lens kullananlar, bu suyu solüsyon olarak rahatlıkla kullanabilirler.
Göz damlası niyetiyle kullanılması halinde göz bozukluklarına iyi gelir.
Zemzem suyunun sadece terle vücuttan atıldığı, yaşayanlarca ifade edilmiştir.
Zemzem suyu senelerce dursa da, asla bozulmayan tek sudur.
*******
Zemzem duası
Zemzem içerken şöyle dua edilir:
Resulüllah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: [Zemzem suyundan içen şifa bulur.]
Allahım! Senden faydalı ilim, bol rızk ve her türlü dert için şifa niyaz ediyorum.
(Allahumme innî es’eluke ılmen nâfia ve rızgan vâsia ve şifâen min kulli dâe.)]
Allahım! Beni, azap görmeden ve hesaba çekmeden Cennetine koy ve Firdevs Cennetinde Peygamberin ve efendimiz Muhammed (s.a.v)’e arkadaş kılmakla rızıklandır.
(Allahumme edhılnî el-cennete biğayri azâbin velâ hısâbin ve erzıknî murâfigati nebiyyike ve seyyidinâ Muhammed sallallahu aleyhi ve selleme fi’l-firdevsi’l-a’lâ.)]
Zemzem içerken şöyle dua edilir:
Resulüllah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: [Zemzem suyundan içen şifa bulur.]
Allahım! Senden faydalı ilim, bol rızk ve her türlü dert için şifa niyaz ediyorum.
(Allahumme innî es’eluke ılmen nâfia ve rızgan vâsia ve şifâen min kulli dâe.)]
Allahım! Beni, azap görmeden ve hesaba çekmeden Cennetine koy ve Firdevs Cennetinde Peygamberin ve efendimiz Muhammed (s.a.v)’e arkadaş kılmakla rızıklandır.
(Allahumme edhılnî el-cennete biğayri azâbin velâ hısâbin ve erzıknî murâfigati nebiyyike ve seyyidinâ Muhammed sallallahu aleyhi ve selleme fi’l-firdevsi’l-a’lâ.)]
********
Zemzem'in İsimleri
Müslümanalrın mübarek ve şifa dolu içeceği denilince akla ilk gelen Zemzem olduğunu hemen herkes bilir.
Yüzyıllırdır sırrına tam olarak ulaşılamayan, kaynağı tam olarak bilinemeyen ve cenntten gelen su diye kabullenilen Zemzem'in bir çok adı olduğunu biliyor muydunuz.
Araştırmacılar, muhtelif vesilelerle sırrına ermek istedikleri zemzemin insanlar arasında farklı isimlerle anıldığını tespit etmiş. Ve en azı 30 rakamı üzerinde birleşmişler.
Kaynaklar, Zemzem’in otuz kadar ismi olduğunu ve her ismin bir özelliğinden kaynaklandığını dile getirmişlerdir.
Kabe yakınlarında yeryüzüne çıkan zemzemin Müslümanlarca rağbet gördüğü bilinmektedir.
Kelime olarak Arapça'da "gürültüyle kaynadı" manasına gelen zemzem dünya üzerinde bir eşi dahi olmayan çok mübarek ve şifa dolu, hem de bu şifa maddi ve manevi tüm hastalıklara yarar getirdiğine inanılan müthiş bir nimet olarak bilinir.
"Bol ve akıcı olma" "Cebrail'in konuşma sesi" "akarken çıkardığı ses", "şimşek sesi" "nereden geldiği belli olmayan ses" manalarındaki "zemzem" ile "zemzeme, zemmezem, zümmezim, zemmizem" kelimeleri ile isimlendirilen zemzem suyunun daha bir çok ismi de çeşitliözelliğinden dolayı verilmiştir.
Hazret-i İsmail'in (Allahın selam ona olsun ) annesi Hacer'in ( Allah ondan razı olsun ) uzun arayışlardan sonra Hazreti İsmail'i bıraktığı yerde suyun kaynağından fışkırarak aktığını görünce "Dur, dur" yani "Zem, Zem" demesi veya etrafa yayılmaması için çevresini kumla çevirmesinden dolayı bu ad verildiği de rivayet edilmektedir.
Suyunun çokluğundan dolayı bu ismin verildiği de söylenmektedir.
"Zemzem" kelimesi Arapça bir kelime olup "alçak sesle konuşmak, yüksek olmayan ve belirsiz gök gürültüsü, titreme" manalarına da gelmektedir.
Ayrıca "ez-zemzemetü ve zemzeme", "uzaktan anlaşılmayan vızıltı, belirsiz ses, uzaktan mırıldanmak, atların burunlarından çıkardığı ses, özel isim ve insanlardan bir topluluk" manalarına gelmekle beraber "bereketli, bol, doyurucu ve kaynağı zengin su" manalarına da gelmektedir.
Diğer bir mana ise tatlı ve tuzlu arasında bulunduğu zamanki durumudur.
Hazret-i İbn-i Abbas (Allah ondan razı olsun ) "zemzem"e, "su sesi" manasını vermiştir.
Farsça'da "atların su içerken çıkardığı ses" manasına gelen "zemzeme" kelimesinden geldiği de rivayet edilmektedir.
Fakat "zemzem" kelimesinin Arapça asıllı bir kelime olduğu rivayeti daha kuvvetlidir.
Bazı rivayetlerde ise "zemzem" isminin özel bir isim olduğu, suyun çıktığı sese "zemzeme" denildiği, ayrıca Cebrail (AS)'in çıkardığı ses ile su içilirken genizden çıkarılan sese de "zemzeme" denildiği belirtilmiştir.
Bu cennet suyuna zemzem dışında sayısız isim verildiği söylense de bilineni 30 civarında olanıdır.
Zemzem, Şifa, şubâe (doyurucu), nafia (faydalı), büşra (müjde), safiye (temiz),
mürviye (susuzluğu giderici), lâ tünzef (tükenmez), Bereke, Seyyide, Madnûne, Berre, İsmet, Salime, Meymûne, Kâfiye, Afiye, Murviye gibi birçok isimle adlandırılan zemzemin bilinen isimlerini teker teker ifade etmeye çalışalım
En meşhur adı “zemzem” olup “dur dur” demektir. Bundan sonrası ;
Sakıyyullah-ı İsmâil ; Allahü teâlâ, Zemzem ile İsmâil’i (a.s.) suya kandırdığı için
Nâfia ; Allahü teâlânın birliğine inananlara büyük faydalar sağladığı için
Büşrâ ; Zemzemin suyunu doya doya içen müminlerin bütünü nûra gark olup, Cehennem azâbından emin olacakları müjdelendiği için,
Sâfiye, berrak ve saflığından dolayı
Muazzibe; Tatlılığı sebebiyle
Tâhire , Dehr süresi 21. âyet-i kerîmesinde (bir kavle göre) Zemzem’e işâret buyurulduğu için
Mermiye; bütün âzâlara, safâ bahşettiği için
Sâlime; afiye selamet, afiyet bozulma göstermemesinden dolayı
Meymûne; Resûlullah efendimizin (s.a.v) sünneti olduğu için sıhhat ve berekete sebep olduğu için
Kâfiye; Yemeğin yerini tutup kâfi geldiği için ;
Âfiye; içenlere rahatlık, sıhhat ve âfiyet verdiği ıçin
Şerâb-ül-ebrâr; cümle evliyâ-ı kirâm ve sâlihlerin içtikleri ve Resûlullah efendimizin de (s.a.v.) içerek mübarek tükürükleri kuyuya dahil olduğu için, Zemzem’in kadr-ü kıymeti arttığı için
şifâü sukmin birçok hastalığa şifa olan
Haremiyye Harem’e ait, Harem-i şerif’te olması veya Allah katında çok değerli olması
şubâe; doyurucu
mürviye ; susuzluğu giderici),
lâ tünzef; tükenmez
Bereke, “bereketün ve mübâreketün” (artmak, çok hayırlı ve bereketli),
Seyyide, bütün suların efendisi, en değerlisi
sâbık öne geçen, önde olan, fazilet bakımından diğer sulara göre önceliği olan
Madnûne, sakınılan, cimrilik yapılan, herkese nasip olmayan, pahalı, paha biçilmez
sikâyetü’lhâc hacıların içeceği su
Berre, suyu bol ve çokça faydası olan
İsmet, isme, asime açlıktan koruyan
Mu’zibe; tatlı, güzel ve temiz su
meknûne, tüktem ve mektûme gizlenen ve gizlenmiş
hâfiretü Abdülmuttalib Abdülmuttalib çukuru, kuyusu
hezmetü Cibrîl, hemzetü Cibrîl, rakdetü Cibrîl, vat’atü Cibrîl (Cibrîl’in topuğu, Cibrîl’in dokunması, vurması, topuğuyla işaretlemesi veya kanadıyla eşmesi
taamü tu’m içeni yemek gibi doyuran, gıda alan
tayyibe, tibe iyi, lezzetli, temiz
bedda azar azar akan
şabaatü’liyâl açları doyuran, susuzluğu gideren
zahire ortaya çıkan, faydası açık ve görünür olan
zabye suyu veya hayırları toplayan kuyu
avne, gıyâs yardım, destek, imdat, zemzem, Hâcer ve oğlu İsmail’e yardım ve imdat için gelmiş
Yüzyıllırdır sırrına tam olarak ulaşılamayan, kaynağı tam olarak bilinemeyen ve cenntten gelen su diye kabullenilen Zemzem'in bir çok adı olduğunu biliyor muydunuz.
Araştırmacılar, muhtelif vesilelerle sırrına ermek istedikleri zemzemin insanlar arasında farklı isimlerle anıldığını tespit etmiş. Ve en azı 30 rakamı üzerinde birleşmişler.
Kaynaklar, Zemzem’in otuz kadar ismi olduğunu ve her ismin bir özelliğinden kaynaklandığını dile getirmişlerdir.
Kabe yakınlarında yeryüzüne çıkan zemzemin Müslümanlarca rağbet gördüğü bilinmektedir.
Kelime olarak Arapça'da "gürültüyle kaynadı" manasına gelen zemzem dünya üzerinde bir eşi dahi olmayan çok mübarek ve şifa dolu, hem de bu şifa maddi ve manevi tüm hastalıklara yarar getirdiğine inanılan müthiş bir nimet olarak bilinir.
"Bol ve akıcı olma" "Cebrail'in konuşma sesi" "akarken çıkardığı ses", "şimşek sesi" "nereden geldiği belli olmayan ses" manalarındaki "zemzem" ile "zemzeme, zemmezem, zümmezim, zemmizem" kelimeleri ile isimlendirilen zemzem suyunun daha bir çok ismi de çeşitliözelliğinden dolayı verilmiştir.
Hazret-i İsmail'in (Allahın selam ona olsun ) annesi Hacer'in ( Allah ondan razı olsun ) uzun arayışlardan sonra Hazreti İsmail'i bıraktığı yerde suyun kaynağından fışkırarak aktığını görünce "Dur, dur" yani "Zem, Zem" demesi veya etrafa yayılmaması için çevresini kumla çevirmesinden dolayı bu ad verildiği de rivayet edilmektedir.
Suyunun çokluğundan dolayı bu ismin verildiği de söylenmektedir.
"Zemzem" kelimesi Arapça bir kelime olup "alçak sesle konuşmak, yüksek olmayan ve belirsiz gök gürültüsü, titreme" manalarına da gelmektedir.
Ayrıca "ez-zemzemetü ve zemzeme", "uzaktan anlaşılmayan vızıltı, belirsiz ses, uzaktan mırıldanmak, atların burunlarından çıkardığı ses, özel isim ve insanlardan bir topluluk" manalarına gelmekle beraber "bereketli, bol, doyurucu ve kaynağı zengin su" manalarına da gelmektedir.
Diğer bir mana ise tatlı ve tuzlu arasında bulunduğu zamanki durumudur.
Hazret-i İbn-i Abbas (Allah ondan razı olsun ) "zemzem"e, "su sesi" manasını vermiştir.
Farsça'da "atların su içerken çıkardığı ses" manasına gelen "zemzeme" kelimesinden geldiği de rivayet edilmektedir.
Fakat "zemzem" kelimesinin Arapça asıllı bir kelime olduğu rivayeti daha kuvvetlidir.
Bazı rivayetlerde ise "zemzem" isminin özel bir isim olduğu, suyun çıktığı sese "zemzeme" denildiği, ayrıca Cebrail (AS)'in çıkardığı ses ile su içilirken genizden çıkarılan sese de "zemzeme" denildiği belirtilmiştir.
Bu cennet suyuna zemzem dışında sayısız isim verildiği söylense de bilineni 30 civarında olanıdır.
Zemzem, Şifa, şubâe (doyurucu), nafia (faydalı), büşra (müjde), safiye (temiz),
mürviye (susuzluğu giderici), lâ tünzef (tükenmez), Bereke, Seyyide, Madnûne, Berre, İsmet, Salime, Meymûne, Kâfiye, Afiye, Murviye gibi birçok isimle adlandırılan zemzemin bilinen isimlerini teker teker ifade etmeye çalışalım
En meşhur adı “zemzem” olup “dur dur” demektir. Bundan sonrası ;
Sakıyyullah-ı İsmâil ; Allahü teâlâ, Zemzem ile İsmâil’i (a.s.) suya kandırdığı için
Nâfia ; Allahü teâlânın birliğine inananlara büyük faydalar sağladığı için
Büşrâ ; Zemzemin suyunu doya doya içen müminlerin bütünü nûra gark olup, Cehennem azâbından emin olacakları müjdelendiği için,
Sâfiye, berrak ve saflığından dolayı
Muazzibe; Tatlılığı sebebiyle
Tâhire , Dehr süresi 21. âyet-i kerîmesinde (bir kavle göre) Zemzem’e işâret buyurulduğu için
Mermiye; bütün âzâlara, safâ bahşettiği için
Sâlime; afiye selamet, afiyet bozulma göstermemesinden dolayı
Meymûne; Resûlullah efendimizin (s.a.v) sünneti olduğu için sıhhat ve berekete sebep olduğu için
Kâfiye; Yemeğin yerini tutup kâfi geldiği için ;
Âfiye; içenlere rahatlık, sıhhat ve âfiyet verdiği ıçin
Şerâb-ül-ebrâr; cümle evliyâ-ı kirâm ve sâlihlerin içtikleri ve Resûlullah efendimizin de (s.a.v.) içerek mübarek tükürükleri kuyuya dahil olduğu için, Zemzem’in kadr-ü kıymeti arttığı için
şifâü sukmin birçok hastalığa şifa olan
Haremiyye Harem’e ait, Harem-i şerif’te olması veya Allah katında çok değerli olması
şubâe; doyurucu
mürviye ; susuzluğu giderici),
lâ tünzef; tükenmez
Bereke, “bereketün ve mübâreketün” (artmak, çok hayırlı ve bereketli),
Seyyide, bütün suların efendisi, en değerlisi
sâbık öne geçen, önde olan, fazilet bakımından diğer sulara göre önceliği olan
Madnûne, sakınılan, cimrilik yapılan, herkese nasip olmayan, pahalı, paha biçilmez
sikâyetü’lhâc hacıların içeceği su
Berre, suyu bol ve çokça faydası olan
İsmet, isme, asime açlıktan koruyan
Mu’zibe; tatlı, güzel ve temiz su
meknûne, tüktem ve mektûme gizlenen ve gizlenmiş
hâfiretü Abdülmuttalib Abdülmuttalib çukuru, kuyusu
hezmetü Cibrîl, hemzetü Cibrîl, rakdetü Cibrîl, vat’atü Cibrîl (Cibrîl’in topuğu, Cibrîl’in dokunması, vurması, topuğuyla işaretlemesi veya kanadıyla eşmesi
taamü tu’m içeni yemek gibi doyuran, gıda alan
tayyibe, tibe iyi, lezzetli, temiz
bedda azar azar akan
şabaatü’liyâl açları doyuran, susuzluğu gideren
zahire ortaya çıkan, faydası açık ve görünür olan
zabye suyu veya hayırları toplayan kuyu
avne, gıyâs yardım, destek, imdat, zemzem, Hâcer ve oğlu İsmail’e yardım ve imdat için gelmiş
me’seretü’lAbbas sikâye hakkının Hz. Abbas’a verilmesi
mücliyetü’lbi’r kuyunun apaçıklığı, keşfi
mücliyetü’l basar zemzeme bakıldığında göze cila ve ışık veren
muğziye cismi ve bedeni ayakta tutan gıdaları ihtiva eden, besleyici
mifdah, feda etmek, kurban etmek, karşılığında fidye verilen kıymetli ve değerli şey
mu’nise iyi huylu, iyi geçinen, ünsiyet edilen, kendisinden kaçılmayan, ülfet edip sevilen
mücliyetü’l basar zemzeme bakıldığında göze cila ve ışık veren
muğziye cismi ve bedeni ayakta tutan gıdaları ihtiva eden, besleyici
mifdah, feda etmek, kurban etmek, karşılığında fidye verilen kıymetli ve değerli şey
mu’nise iyi huylu, iyi geçinen, ünsiyet edilen, kendisinden kaçılmayan, ülfet edip sevilen
Hoş geldiniz. Fikirlerinizi paylaşmanızdan mutluluk duyarız